Servet meselesi
1985’ten bu yana tek bir maddesi bile değiş(tirile)meyen KKTC Anayasası’nda öngörülen değişiklikler arasında milletvekillerinin ‘servet beyanı’yla ilgili de önemli bir yenilik var.
Anayasa’nın 81’inci maddesinde yapılan değişiklikle artık ‘servet beyanı’ vermeyen bir milletvekili ant içemeyecek. Yani seçimi kazansa bile milletvekilliği başlamayacak.
Değişiklik önerisiyle milletvekillerine görev süresinin sonunda da ‘servet beyanı’ zorunluluğu getiriliyor.
Eğer bir vekil görev süresinin sonunda servetini beyan etmezse ya da yalan beyanda bulunduğu ortaya çıkarsa, bir daha aday olamayacak.
‘Servet beyanı’ milletvekillerinin eşlerinin ve velayetleri altındaki çocuklarının mal ve para varlıklarını da kapsıyor.
Ve çok önemli bir not daha...
Vekillerin ‘servet beyanları’ meclis tarafından kamuoyunun bilgisine getirilecek.
Hem de Resmi Gazete vasıtasıyla!..
**
Çağdaş yönetimlerin en önemli özelliklerinden biridir şeffaflık ve hesap verebilirlik...
“Devlet malı deniz, yemeyen domuz” gibi bir atasözünün kulaklara pelesenk edildiği bir coğrafyada yaşıyoruz.
Yolsuzluk, usulsüzlük, haksız kazanç elde etme gibi kamu kaynakları üzerinden yapılan her türlü suiisimalin önüne geçebilmek elbette temiz insanların en önemli beklentilerinden biridir.
‘Yüksek siyaset’i bilen, yakından takip eden küçük bir kesim dışında kalan en geniş kitlelelerin ‘devlet’ denilen örgütten beklentisi aslında çok fazla değildir.
Güvenlik, düzen ve adalet...
Bunları sağlayabiliyorsa eğer bir yönetim, yurttaşının en azından vicdanı rahat olur.
Daha kaliteli bir yaşam, refah, bolluk elbette insani beklentilerdir, ama ‘adalet duygusu’ yoksa bir ülkede, sürekli ‘biri yer, biri bakar’ halleri ön plandaysa, orada dirlik de olmaz, huzur da...
**
‘Siyasiler’ dediğimiz etten-kemikten yapılmış, bu toplumun birer parçasıdır, ama kamuoyu nezdinde ‘örnek’, yani ‘rol modeli’dir de aynı zamanda...
Halk, kendisini yöneten kadronun ‘adil’, ‘şeffaf’, ‘temiz’, hesap sorulabilen’, ‘ulaşılabilen’ olmasını ister.
Bu yukarıdaki kriterlerin çoğu ideal olanlardır.
Zira ‘torpil’ ve ‘köşe dönme’ düzenlerinde siyasilerden beklentiler farklıdır. Bizim ülkede olduğu gibi ‘menfaat sağlama’, ‘işimi halletme’ üzerine kuruludur düzen...
‘İş ver bana, oy vereyim sana’dır düzenin özü...
Ve ‘benden değilsen iş de yok, aş da!..’
Bu düzenin kurucuları bellidir.
Ve bu düzen sona ermelidir.
**
Anayasa’nın 20 maddesinde değişiklik öngörüyor meclisteki komitenin hazırladığı yasa önerisi...
Dört de yeni madde var ayrıca...
Her biri üzerinde uzun uzun konuşmak, tartışmak gerekiyor.
‘Servet beyanı’yla ilgili yenilikler 81’inci maddeye getirilmek istenen değişikliklerde var.
Eğer değişirse Anayasa, vekillerin ‘servet’lerini öğrenme imkanımız olacak.
Parlamentoya girerken ne malı-mülkü var?
Çıkarken servetinde değişiklik oldu mu?
Resmi Gazete’de yayımlanacak, okuyup öğreneceğiz.
Basit, ama önemli bir uygulama...
En çok da meclisin, milletvekillerinin saygınlığı açısından önemli...
Oylamada göreceğiz, karşı çıkacak vekil olacak mı bu maddeye...