100 arabanın 3.5’i kiralık…

Tayfun Çağra

Son zamanlarda kiralık (Z) araçların trafikte oldukça fazla artış gösterdiği herkesin gözünden kaçmamıştır.

Öte yandan sürekli yazılıp çizilmesine, önlemler alınması konusunda uyarılara ve kazaların önlenmesi gerekçesiyle sürekli hız kameralarının artırılmasına rağmen trafik kazalarındaki azalmayı bırakın artış hızını da göz ardı edemeyiz.

Bu trafik kazalarına kiralık araçların dahil olma oranının da az olmadığını, azımsanmayacak oranda kazalara sebebiyet veren Z araçların olduğu da kaza raporlarına girmiştir.

Trafikte yol alırken trafik kurallarına aykırı, tehlikeli sürüş yapan bir aracın olduğunu gördüğünüzde ya kiralık araç plakası ya da TC plakalı bir araç olduğunu görürsünüz çoğu zaman…

Gerçi son zamanlarda artık kiralık araçları ayırt etmek zor, çünkü daha önce kırmızı olan kiralık araç plakaları diğer araçlarla aynı, yani beyaz renk oldular. Bu da kafalara aşırı artış gösteren kiralık araçların diğer araçlardan ayırt edilmesini zorlaştırmak için bilinçli olarak yapılan bir uygulama olduğunu getiriyor. Akla takılan diğer bir gerekçe de azınlık hükümeti yandaşlarını kiralık araç sahibi olmanın avantajlarından yararlandırmak için kıyak mı yapıldığı sorusu… Tabii yandaşlara böyle bir uygulama yapılırken araya kaynak yapanlar da girmiş olabilir.

***

Başkalarının da gözüne çarptı mı, trafikteki keşmekeşin artmasının nedenlerinden birinin de kiralık araçların fazlalığı olduğu gibi bir sonuca varan oldu mu bilemiyorum ama beni bu durum çok etkiledi. Yolda giderken neredeyse 4-5 arabadan birinin kiralık olduğunu görünce, bu artışın ne olduğuna Ulaştırma Bakanlığı’nda yeni kurulan Trafik Dairesi Müdürlüğü’ne sorduğum birkaç soruyla yanıt aradım. Yazılı sorduğum soruların cevabını bir hafta kadar sonra alabildim;

Tabloda da görüleceği gibi toplam araç sayımız 194,083 iken kiralık araç sayımız 6.764 olarak görülüyor. Yani kiralık araç sayısının toplam araç sayısına oranı %3.5 oranında… Bu sayı ilk bakışta az görülse bile Türkiye gibi geniş bir coğrafyada bu oran %2.6 kadar… Son iki yılda verilen kiralık araç iznini sorguladığımda ise bu rakam da 521 oldu. Bu oran da şimdiye kadar verilen kiralık araç izni toplamının %7.7 oranında… Bu yüzdelik oran sadece son iki yılda kaydedilen artış. Kiralık araç sayısında ise Girne’nin açık ara öncülük yaptığı da görülebiliyor. 351 olarak görülen kiralık araç şirketi sayısı yanında kişilere de böyle bir izin verildi mi diye sorguladım ancak ona yanıt gelmedi. Ancak kiralık plakalara rağmen herhangi bir şirketle bağlantısı olduğu belirtilmeyen bazı araçlar olduğunu da görüyoruz.

Ve tabii ki kiralık arabalar da turizmden beklentisi olan ülkeler için önemli bir sektör olsa da her şeyin planlı programlı olması gerektiği gibi bu sektörde de plana- programa gereksinim olduğunu söylemek gerekir. Bu sektördeki araç sayısının toplam araç sayısındaki oranını dengeli tutmak gereği trafik kazaları içindeki payları da hesaplanarak yeniden düzenlenmesi gerekirken, kiralık araç kiralama kriterlerinin de yeniden ele alınmasında yarar var.

 


Verme-alma dünyası

Bu kadarı artık pes dedirtiyor ama galiba hâlâ tutuyor bu partizanca uygulamalar… Bu gün 7 Ocak’taki erken seçim kararı meclis genel kurulunca da onaylanması beklenirken kırsal kesim arsalarının dağıtımı son günlerde öyle bir arttı ki!.. Ara sıra dağıtılıyordu bu arsalar ama son bir-iki haftadır mezarlık alanları bile kırsal kesim arsası diye dağıtılmaya başlandı. Gençlerin evlendikten sonra oldukları köyde kalmaları için dağıtılan bu arsalar, nerede bir ahbap, oy verecek varsa kriter aranmadan dağıtılmaya hız verildi. En son Yeşilyurt’ta kavga çıktı. Arsa bekleyenler alamadıkları için “haksızlığa uğradık” dediler, arsa dağıtan bakanlara çıkıştılar. Tabii ki haksızlığa uğrayanların haklarını aramaları çok doğal da demek ki UBP’nin bu popülist, partizan uygulamaları ne yazık ki hâlâ iş yapıyor. Yapmasa anketlerde UBP neden birinci parti çıksın ki! Refah mı yarattı, Kıbrıs sorununu mu çözdü, işsizliği mi azalttı, sosyal haklar mı gelişti, insanların mutluluğu mu arttı!.. Yok, sadece dağıttı, kavgalar çıksa da insanlar hep “bir gün bana da” deyip hep bekledi, beklemeye de devam ediyor…

 


 

364x2

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hamza E. Saner, bir konuşmasında çalışma izni olanların sayısını 100,000 olarak açıkladı. Yine kafada basit bir hesap yapılırsa, bu 100 bini 4 ile değil ama 2 ile çarpsak bile (yani ailesine sadece bir kişi eklesek bile) çalışma izinli olanlarda 200 bin rakamını elde ederiz. 1974’ten beri ülkede bulunan, 1980, 1990 sonrası gelenler ve vatandaş yapılanlar veya burada kaçak olarak bulunanlar, ayrıca asker ve öğrenci de hesaba katılırsa açıklandığı gibi 364 bin nüfus mu elde ederiz, yoksa bunu 2’yle, 3’le çarpmak mı gerekir!

 


 

İlahi! güldürdü

Meşhur Başbakanımız giderayak doğa ve kültür parkı yapacağını açıkladı. Sosyal medyada aniden bir video çıktı karşıma… Özgürgün parkı anlatıyor… Yeşil olacakmış, spor alanı, çocuk oyun parkı, sulak alan falan olacakmış bu alanda… Olanlar korunmuyor, kesiliyor, yıkılıyorken böyle bir proje varmış gibi anlatmak gülünç oluyor doğrusu… Gülümsedim, geçtim.

 


  

"Bir iktidarın kötüye kullanılmasını önlemek için, iktidarın iktidarı sınırlayacağı bir düzenleme gerekir."

Montesquieu