“1000 Euro teminatı biz karşılarız! Siz de pul parası 130 TL’yi ödersiniz”

YENİDÜZEN, üçüncü dünya ülkelerinden işçi getiren “aracı” bir şahsa ulaştı, “müşteri” gibi konuştu

YENİDÜZEN (Özel)

Ülkemizde üçüncü dünya ülkelerinden “ucuz iş gücü” adı altında işçi getirilerek, sosyal medya üzerinden pazarlama yapılıyor.

Kayıt dışı olarak ‘danışmanlık’ adı altında ülkeye işçi getiren ‘aracılar’, üçüncü dünya ülkelerindeki ‘acente’ dedikleri şahıslarla işbirliği yaparak, ülkedeki işverenlerin ihtiyacına göre işçi getirtiyor.

Çalışma Bakanlığı ise 3. Dünya ülkesi çalışanların, tüm sektörlerde çalıştırılmak üzere ‘aracılar’ vasıtası ile getirtildiğine dair inceleme başlatmış durumda.

YENİDÜZEN, sosyal medya üzerinden çeşitli mesleklerde eleman bulunduğuna dair fotoğraflarla ve video görüntüleri yayınlayan bir ‘aracı’ ile görüştü, yapılan yasa dışı uygulamayı ortaya koydu.  

YENİDÜZEN, ‘aracı’ ile görüştü

İşçi arayan bir kişi olarak görüştüğümüz bahse konu ‘aracı’ şahıs; talep edilen eleman için farklı ülkelerdeki ‘acenteleri’ arayarak tercihe göre işçiyi bulacağını, o işçi için işveren adına 1000 Euro teminatı kendilerinin (aracı) bankaya yatıracağını iddia etti.  İşverenin ise teminat mektubundaki 130 TL pul parası ödeyeceğini, şirkete ait vergi yükümlülüğü levhası ve kimlik fotokopisini kendisine ulaştıracağını anlatan ‘aracı’, bunları ulaştırdıktan sonra işverenin ‘ön izin’ çıkartıp, işçinin ülkeye gelmesinin sağlandığını savundu.

“İşçilerin ‘asgari ücrete’ çalıştığı, yatılı olarak kaldığını” belirten aracı şahıs, yemek konusunun ise işverenin tercihine kalmış bir husus olduğunu anlattı.

 

Bu arada binlerce Euro’yu bulan bedeller karşılığında 3. Dünya ülkesi uyruklu kişileri buraya getiren ‘aracılar’, kayıtlı olmadıkları için Çalışma Bakanlığı’nca denetlenemiyor.  Bu soruna rağmen Çalışma Bakanlığı 3. Dünya ülkesi çalışanların, tüm sektörlerde çalıştırılmak üzere ‘aracılar’ vasıtası ile getirtildiğine dair inceleme başlattı.

 

Çalışma Bakanlığı inceleme başlattı

Bu arada çeşitli sektörlerde çalıştırılmak üzere ‘ön izin’ ile ülkeye getirtilen işçilerin, birkaç ay çalıştırıldıktan sonra işten durduruldukları, 6 ay dolmuşsa başka sektöre yatay geçiş hakkı olmasına karşın, bu yatay geçişlerin de olmadığı öğrenildi.

Çalıştırılmak üzere getirtilen işçiler, bir süre sonra işten çıkarılıyor, ülkeden çıkışları da sağlanmayan bu işçiler ülkede kaçak durumuna düşüyor.

Kimi zaman binlerce Euro’yu bulan bedeller karşılığında 3. Dünya ülkesi uyruklu kişileri buraya getiren ‘aracılar’, kayıtlı olmadıkları için Çalışma Bakanlığı’nca denetlenemiyor.

Ancak Çalışma Bakanlığı ise 3. Dünya ülkesi çalışanların, tüm sektörlerde çalıştırılmak üzere ‘aracılar’ vasıtası ile getirtildiğine dair inceleme başlatmış durumda.

Osum: “Aracılar kadar işverenler de suçlu”

İşçilerin bu durumuyla ilgili olarak insan hakları hukukçusu Fezile Osum, ‘aracılar’ kadar işverenlerin de suç işlediğini dile getirdi. Bu süreçlerde mutlaka insan ticaretine giren olaylar da olabileceğine dikkat çeken Osum, “İnsan ticareti; özgürlüğünden mahrum bırakılmak, kaçış hakkının hiç olmadığı bir şeydir. Ama sırf kandırılarak buraya getirilmeleri insan ticareti olduğunu ispatlamak için yeterli değil” dedi.

İşçilerin durumuyla ilgili olarak YENİDÜZEN’e konuşan İnsan hakları hukukçusu Fezile Osum: “Bu süreçlerde mutlaka insan ticaretine giren olaylar da olabilir. İnsan ticareti; özgürlüğünden mahrum bırakılmak, kaçış hakkının hiç olmadığı bir şeydir. Ama sırf kandırılarak buraya getirilmeleri insan ticareti olduğunu ispatlamak için yeterli değil” dedi.

 

İnsan hakları hukukçusu Fezile Osum:

“Mutlaka insan ticaretine giren olaylar da olmuştur”

Yaşanan durumla ilgili mutlaka insan ticaretine giren olaylar da olabileceğine dikkat çeken İnsan hakları hukukçusu Fezile Osum, şunları söyledi:

“Aracılar kadar, bu kişilerin kayıtlarını yapmayan işverenler de suçludur. Bangladeşliler arasında otellerde, şirketlerde kaçak çalışan şirketler var. Onlara niye bir şey yapılmıyor. İnsan ticareti boyutunda ispatlanması için ağır koşullar olması gerekiyor. Örneğin, o kişinin hiç ücret almaması, çok az ücret alması, özgürlüğünün ciddi anlamda kısıtlanması, köle koşullarına zorlanması, her sektör için geçerli olacak şekilde o kişinin bedeni üzerinden sömürülerek para kazanması insan ticaretidir. İnsan ticareti; özgürlüğünden mahrum bırakılmak, kaçış hakkının hiç olmadığı bir şeydir. ‘Ben artık sizinle çalışma istemiyorum’ diyemediği bir düzendir. Bunlara baktığımız zaman vaka bazında incelenmesi gerekir. Mutlaka insan ticaretine giren olaylar da olmuştur. Bizim de kulağımıza çok fazla vaka örneği gelir. Ama sırf kandırılarak buraya getirilmeleri insan ticareti olduğunu ispatlamak için yeterli değil. Ama kaçak şekilde çalıştırılmaları, buna zorlanmaları hem buradaki kaçak göçü çok artırır hem de o insanların işçi hakları vardır ve onlara erişimleri olmadan çalıştırılmak zorunda bırakılırlar”

Bazı Bangladeş işçilerin sığınma talepleri olduğunu ancak kabul edilmediğini aktaran Osum, bu kişilerin insan haklarına aykırı bir şekilde ülkede muhafazalarının sağlandığını söyledi. Osum, şunları aktardı: “Bangladeş grubunun avukatlığını ben yaptım. Çünkü aynı zamanda sığınma başvuruları da oldu ancak kabul edilmedi. Şunu belirteyim; bu kişiler ülkede kaçak durumunda oldukları için polis tespit ettiği zaman sınır dışı işlemi yapar. Bu kişiler aslında kaçak duruma düşürürler. Ama ülkede bu kişileri kaçak durumuna düşürenleri değil, bu kişileri yargılanıyor. Bangladeşlerde de öyle oldu. Yargılamadan sonra sınır dışı işlemleri oldu. Birçoğunun geçerli pasaportu olmadığı için, süresi dolmuş ya da yakılmış olanların ülkelerine geri gönderilmelerinde çok ciddi sıkıntılar olur. Polis hücrelerinde çok uzun süreli tutuklukları olur. Ta ki geri gönderilsinler haksız yere tutuklamalar olur. Biliyorsunuz Bangladeş’in Türkiye dışında hiçbir yerde konsolosluğu yok. Dolayısıyla bizim otoritelerimiz bir seyahat belgesi çıkarır ve o belgenin o ülke tarafından tanınması gerekir. bunlar çok ciddi zaman alır, haftalarca uzayan bir süreçten bahsederiz. Ve bu insanlar ne yazık ki bu süreç içerisinde, ayrı yerimiz olmadığı için cezaevinden de kötü koşuları olan hücrelerde bekletilir. Hücrede ne yatak var ne televizyon var ne banyo çalışır ne de doğru düzgün yemek verilir. Eğer aileniz ya da arkadaşınız yoksa polisin verdiği bir sandviçtir. Günlerce gün yüzü görmezler. İşkenceye karşı oluşturulmuş komitenin oluşturduğu standartlara göre; bir kişinin 24 saatin üzerinde tutukluluğu söz konusuysa muhakkak 1 saat bile olsa gün ışığına çıkarılmak zorundadır. Bu insani standarttır. Hiçbir günahı olamayan bir insanı haksız yere tutuklamak, yapılan en büyük hak ihlallerindendir.

 

Aracı şahıs: “Teminatı olan 1000 Euro’yu biz karşılarız. Siz teminat mektubundaki pul parası 130 TL’yi ödersiniz. Adamlar gelir ondan sonra ön izin çıkar, ön izni çıkardıktan sonra bana gönderin. Ben 7- 12 gün arası adamları sana teslim ederim. Bu adamlar asgari ücret alır…”

 

İŞTE ‘ARACI’ ile YENİDÜZEN diyaloğu:

“Biletlerini keserim gelirler”

 

  • YENİDÜZEN: Sosyal medyada yayınlarınızı gördüm. İş gücü isteyenlere eleman buluyorsunuz?
  • ARACI: Evet…
     
  • YENİDÜZEN: Ev temizliği ile ilgilenebilecek biri var mı?
  • ARACI: Ev temizliği ile ilgili bakayım. Bazı bayanlar var gelir. 2 gün denersin eğer beğenirsen çalışma iznini yaparsınız. 150 TL ücret alırlar. Ama bazıları da yurt dışından gelirler. Ama yurt dışından getirip, eve koyanlar onlardan hiç memnun değil. Burada vardır. Rum tarafından yasal yoldan ya da buraya gelmiş biraz çalışmış olanlar ya da eğitim görmüş olanlar var. Onlar daha iyidir. En azından onları görün eden de ona göre teminatını yatırın.
     
  • YENİDÜZEN: Yapmamız gereken nedir?
  • ARACI: Eğer kadını uygun görürsen, teminatını yatırın ve çalışma izni başlatırsın. Seninle kalır
     
  • YENİDÜZEN: Size ödemem gereken ücret nedir?
  • ARACI: Hiçbir şey… Ben zaten bu kadınlardan bir komisyon falan almam. Bir arkadaşımdır, direk ona iletirim. Şimdi bir bayan vardır, ona numaranızı vereceğim. O sizi arayacak ve bütün detayları konuşasınız. Bu kadın Hindistanlıdır, ‘aracı’dır… O ilgilenir.
     
  • YENİDÜZEN: Bir mobilyacı için dülger arıyoruz. Elinizde var mı?
  • ARACI: “Bir tane güzel vardı ama bir araştırayım”
     
  • YENİDÜZEN: Bu kişiler buradadır, yoksa getiriyor musunuz?
  • ARACI: Farz et ki ben dülger buldum. Teminatı olan 1000 Euro’yu biz karşılarız. Siz teminat mektubundaki pul parası 130 TL’yi ödersiniz. Adamlar gelir ondan sonra ön izin çıkar, ön izni çıkardıktan sora bana gönderin. Ben 7- 12 gün arası adamları sana teslim ederim. Bu adamlar asgari ücret alır, usta olanlar bile… Asgari ücret alırlar, yatma yeri verilir. Bazı patronlar öğle yemeği verir, akşam yemeğini işçi karşılar ya da her iki öğünü maaşına yansıtabilin.
     
  • YENİDÜZEN: Karar verirsek bu işçi için de sizi arayacağız?
  • ARACI: Eğer hazırsınız da adamı isterseniz, ben adamı bulur ayarlarım. Eğer adam alınmazsa bu defa karşı tarafla bozuşurum. Eğer kesin isterseniz; ben adam iş yaparken videosunu çektireceğim. Çünkü öyle körü körüne olmaz. Adamın işine edip etmeyeceğine karar vereceksiniz. Eğer isterseniz de getireceğiz o zaman birkaç evrak isteyeceğim.
     
  • YENİDÜZEN: Nedir bu evraklar?
  • ARACI: Şahıs şirketiyse arka ve ön yüzü çekilmiş kimlik fotokopisi ve yükümlülük levhası isterim. Çünkü bankaya sizin şirketinize karşılık banka teminatını yatıracağım. Başka bir şey istemez.
     
  • YENİDÜZEN: “Adam alınmazsa karşı tarafla bozuşurum” dediniz. Karşı taraf dediğiniz kimdir? Daha sonra başımız ağrımasın?
  • ARACI: Yok acentedir… Yurt dışında acenteyle çalışırım. Evet, acente aracılığıyla adamı getiririz. Ona göre bana videomu çeker. Bozuşuruz dediğim; adamlar ön hazırlık yapar. ‘Sen bunu isterdin, biz adamlardan aldık ettik, bütün evrakları topladık sonra bizi bıraktınız’ derler.
     
  • YENİDÜZEN: Bu işçi gelirken bizim şirketin adına gelecek?
  • ARACI: Sizin adınıza gelecek. Teminat mektubu çıktığında, muhasebene vereceksin ve ön izni çıkaracak. Ön izin zaten tüm devlet dairelerinden izin alır, polisten falan giriş çıkış yapar. Ön izin çıktığı zaman ben karşı tarafa yani adamın memleketine yollarım. Onların da vize alma süresi var. Vize alırlar, sigorta yapılır. Ne zaman tamamdır derler ve vizelerini alırlar o zaman ben de biletlerini keserim gelirler.

 

 

 

 

 

Özel Haber Haberleri