HÜKÜMET hiç de panik yapmıyor...
Oyları çakılmış...
Kemik erimesi yaşamış...
Piyasa dargın, yurttaş moralsizmiş...
Ne olacak ki...
“Giden Türk gelen Türk” politikası değişti artık..
“Giden oy, gelen oy” şimdi hesap...
On binlerce yeni yurttaş, yeni oy potansiyeli demek...
Ve ‘yeniden iktidar’ kapısı...
Sonra ‘kuklalar cumhuriyeti’ne devam...
Uçak kalksın, gelsin projeler!..
Bizim bakanlar da ‘şovuna’ katılsın işin, ‘ne oldu, ne oluyor, bu nereden çıktı’ diye aval aval bakarken, hiç bilmeden...
***
Şimdi size ‘taze’ bir bilgi vereyim.
Öyle kulis, dedikodu falan değil...
Kesin bilgi...
Devlet Basımevi’nden İçişleri Bakanlığı’na dün 134 bin adet yeni yaş kağıdı teslim edildi, 250 bin de kimlik kartı kayıt kartı...
Demiyorum ki, bu sayı kadar yurttaşlık verdildi, bir anda, yeni...
Elbette ki, bu ‘belgeler’in bir kısmı, uzun süreli bir ihtiyaç için...
Ama öylesine bir ‘telaş’ var ki yeni yurttaşlıklara dair, korkutuyor hepimizi.
Rastgele değil bu yaşananlar...
Tam anlamıyla “irade değişimi”ne yönelik bir operasyon bunun adı...
Üstelik de “kaldığı yerden...”
***
Burada çalışmaya gelen...
Burada doğan, büyüyen...
Profesyonel görevler üstlenen insanların “çalışma izni” diye için can ezgisi çekmesine...
Bürokraside ezilmesine...
Kimilerinin ‘sömürülmesine’...
Ve en nihayetinde ‘insan hakları’nın çiğnenmesine GÖZ YUMULMAMALI, sonuna kadar KAVGASINI ederiz bunun...
Ama “yurttaşlık” bir başka “siyaset”tir...
İradeye dairdir..
***
Bu ülkenin İŞÇİ ihtiyacı bellidir...
Yıllardır çalışan, sıkıntılar yaşayan, kendi iş yerlerini başkaları adına çalıştırmak zorunda kalan insanlar da belirlenebilir, birer birer...
Ve bu insanlara, ‘uzun süreli çalışma izni’ verilebilir, ‘ikamet’ kolaylıkları sağlanabilir, ‘iş kurma’ konusunda sırtlarından para kazanılması engellenebilir...
Ama ‘yurttaşlık’...
Eğer ‘irade’yi değiştirmeye yönelik bir ‘operasyon’sa bu...
İşte ortada ‘artık yeter’ demek gerekir.