14 BELEDİYE KAPATILACAK MI?

Sami Özuslu

 

Yerel seçimler hayırlısıyla geride kaldı.
Seçimi kazanan başkan ve meclis üyeleri, belediyelerde dört yıllık dönem için kolları sıvadı.
Mazbatalar alındıktan sonra prosedürel süreç de tamamlanmış olacak ve resmen işe koyulacaklar.
Belediyelerde dert de çok, yapılması gereken iş de çok.
Bütün başkan ve meclis üyelerine kolaylıklar, başarılar dilerim.
Başta finansal sorunlar yaşayan belediyeler olmak üzere, yerel yönetimlerin merkezi hükümetle beraber hareket edebilmesi yararlı olur.
Bu momentin yakalanması için gerek belediyelerin, gerekse hükümetin üstüne düşenler var.
Belediyeler özellikle yatırım bütçeleri bakımından TC Yardım Heyeti’ne muhtaç duruma gelmişse, bunda merkezi hükümetin sorumluluğu da vardır.
Ankara’ya “Belediyelere ve muhtarlıklara katkı konulacaksa, bunu hükümet olarak ben yapayım” demek ve ayrılan kaynağı İçişleri Bakanlığı’nın kontrolünde kullandırmak daha doğru olmaz mı?
Yoksa ‘bizimkiler’ beceremez, yüzüne gözüne bulaştırır, partizanlık falan mı yapar?
Bazen ‘öğretilmiş mazeretler’ toplumsal iradenin dahi önüne geçebiliyor. Kimsenin gıkı çıkmıyor, kaderine razı oluyor herkes…
Peki ama soru şu: Siz muhtarlığı ve belediyeleri dahi kendiniz yönetmeyecekseniz, memleketi nasıl yönetme iddianız olabilir ki?

*  *  *

Yerel yönetimlerle ilgili uzun süredir gündeme gelip gelip giden bir konu var mesela ve hala kimse ne olup bittiğini –ya da olup biteceğini- bilmiyor.
‘Belediyelerin sayısının azaltılması’ndan söz ediyorum.
Sahi, n’oldu o mesele?
Daha birkaç hafta önce basında tekrar gündeme gelen TC-KKTC Protokol Taslağı’nda açıkça yazıyor ‘belediye sayısının azaltılacağı’…
Lakin belediye başkanları dahi kimse bilmiyor hangi belediyenin kapanacağını, hangilerinin birleşeceğini, bunun ne zaman olacağını…
Yeni seçilen 5 başkan zaten bilmez de, eskilerin de, hatta Belediyeler Birliği’nin de bilgisi yok.
Peki ama daha üç gün önce sandığa giderek oy verdiğimiz yöneticiler neyi, nasıl planlayacaklar bu dönemde?
Farz edin ki X belediye bir süre sonra kapatılacak, Y belediyesine bağlanacak. Amma ve lakin ne başkanın bilgisi var bundan, ne de belediye meclisinin…
İstihdam, yatırım, borçlanma, araç alımı gibi konularda karar alırken bu insanlar ‘karanlığa kurşun sıkar’ gibi bir duruma düşmeyecekler mi?
Alacakları kararların ‘kapatma’ kararının mantığına ters, kaynak ve zaman israfından başka işe yaramama olasılığı yüksek değil mi?

*  *  *

Bu konuda internette atladığım bir bilgi var mı diye bakarken, bir de ne göreyim!
Kimi ‘merkez’lerde bir hazırlık varmış.
İsmi lazım değil, bir sitede mesela “KKTC’deki belediye sayısının yarı yarıya azaltılacağı”, “14 belediyenin kapatılacağı”, “en az 20 belediyenin finansal olarak zorda olduğu”, “söz verildiği halde belediye reformu yapılmadığı” iddialarıyla bezenmiş yazılar yer alıyor.
Elbette resmi değil, ama belli ki bir dürtükleme var.
Ve zamanlama olarak da ‘seçim sonrası’ işaret ediliyor.
Eğer bu sinyal ‘içerili’ ise –ki öyle anlaşılıyor- pek yakında seçilen başkan ve meclis üyeleri ‘belediye reformu’ adı altında bir ‘azaltma operasyonu’nu ayaklarının içinde bulacaklar.
Bir yerlerde bir şeyler pişiriliyor sanki…
Özetle: Seçim bitti, bu konuyu açık açık konuşmak lazım.