Ayşe GÜLER
2008 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile ‘Yer altı su kaynaklarının azlığı, küresel ısınma ve kuraklık nedeniyle yeni kuyu kazma ve derinleştirme yapılması’ YASAKLANDI, UBP-DP Azınlık Hükümeti, 1.5 yılda su kuyusu kazılması için 14 karar üretti.
‘Zaruri hallerde’ Jeoloji ve Maden Dairesi ve Su İşleri Dairesi’nin görüşleri doğrultusunda Kaymakamlıklarca yapılan başvurularının değerlendirilmesi kararlaştırılsa da Bakanlar Kurulu tarafından verilen izinlerde, çeşitli bölgelerden onlarca kişi su kuyusu kazdı, yasağı çiğnedi.
2016’DA 5, 2017’DE 9 KARAR!…Resmi Gazete’ye göre; Hükümet bu konuyla ilgili 2016’da 5, 2017’de ise 9 karar üretti.
Yer altı su kaynaklarının azlığı, küresel ısınma ve kuraklık nedeniyle 2008 yılında yeni kuyu kazma ve derinleştirme yapılması yasaklansa da UBP-DP Azınlık Hükümeti, 1.5 yılda su kuyusu kazılması için 14 karar üretti.
‘Zaruri hallerde’ Jeoloji ve Maden Dairesi ve Su İşleri Dairesi’nin görüşleri doğrultusunda Kaymakamlıklarca yapılan başvurularının değerlendirilmesi kararlaştırılsa da Bakanlar Kurulu tarafından verilen izinlerle çeşitli bölgelerden onlarca kişi su kuyusu kazdı, yasağı çiğnedi.
Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Birol Karaman, hiçbir kritere dayanmadan verilen izinlerin Güzelyurt akiferisini gözden çıkarma anlamına geldiğini söyledi, izinlerin kişiye özel düzenlendiğine vurgu yaptı.
Bakanlar Kurulu’ndan 2016’da 5 onay…
YENİDÜZEN, Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararlarını irdeledi, 2016 yılında 5 kez su kuyu kazılması için izin kararının üretildiği görüldü.
Su kuyusu izni verildiğine dair Resmi Gazete tarihleri şöyleydi: 8 Ağustos 2016’da 1,
12 Ekim 2016’da 1,12 Ekim 2016’da 2, 8 Kasım 2016’da 1.
2017’de 9 İZİN…
2017 yılının ilk 9 ayında ise kuyu kazılmasıyla ilgili 9 İZİN VERİLDİ.
Resmi Gazete’de yayımlanan kararların aylara göre dağılımına bakıldığında Mart ayında 3 izin üretildiği görüldü.
Ocak’ta 1 izinle 15 kişi su kuyusu kazmak için onay alırken, Şubat’ta 2 izin, Mart’ta ise 1 iznin yayımlandı.
Nisan’da ise 2 kez bu konuda karar iletildi.
5 Nisan tarihli Resmi Gazete’de 9 kişiye bu konuyla ilgili izin verilmişti.
Resmi Gazete’de yayımlanan bazı kararlarda; ‘İçme suyu özelliği taşıyan aküferlerde su seviyesinin düşmesi ve su rezervlerinin azalması nedeniyle ülke su kaynaklarının korunması yönünde içme suyu kalitesinde su içeren aküferlerde yeni kuyu kazılması veya derinleştirme işlemi yasaklandığı’ açıkça ifade edildi.
Ancak ‘Özellikle kamu amaçları gözetilerek Bakanlığın uygun görmesi ve Bakanlar Kurulu’nun onaylaması halinde kuyu kazılabileceği’ belirtildi.
KARAR NEYDİ?
KISA VADELİ TEDBİR: YENİ KUYU KAZMA YASAK!
2008 yılında bu konuyla ilgili olarak düzenleme yapılmıştı.
Yer altı su kaynaklarının azlığı, küresel ısınma ve son dönemlerde yaşanan kuraklık nedeniyle potansiyel bir tehlike oluşturan susuzluk sorununa çözüm getirmek, ülkenin su kaynaklarının korunması ve kullanımı yönünde Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı’ndan oluşan kriz masasının aldığı kısa, orta ve uzun vadeli tedbirlerin hayata geçirilmesi yönünde gerekli çalışmaların başlatılması onaylanmıştı.
Bu kapsamda da ‘kısa vadeli’ önlemler adı altında, içme suyu kalitesinde su içeren akiferlerde (Güzelyurt, Girne, Beşparmak ve Yeşilköy) yeni kuyu kazma ve derinleştirme yapılması yasaklanmıştı.
Ancak zaruri hallerde Jeoloji ve Maden Dairesi ve Su İşleri Dairesi’nin görüşleri doğrultusunda Kaymakamlıklarca kuyu kazma ve derinleştirme izin başvurularının değerlendirilmesi kararlaştırılmıştı.
Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Birol Karaman:
“Hiç bir kritere dayanmadan verilen izinler, akiferi gözden çıkarmaktır”
Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Birol Karaman, hiçbir kritere dayanmadan su kuyusu kazmak için verilen izinlerin Güzelyurt akiferisini gözden çıkarma anlamına geldiğini söyledi.
Karaman, izinlerin kişiye özel düzenlendiğini de dile getirdi.
Bugüne kadar yapılan tüm araştırmaların, Güzelyurt akiferi içerisine deniz suyu girişiminin arttığını gösterdiğine vurgu yapan Karaman, Ortadoğu Teknik Üniversitesi ile Jeoloji ve Maden Dairesi’nin 2015 yılında gerçekleştirdiği çalışma da bu trendin devam ettiğini gösterdiğine işaret etti.
“Sorun yıllardır biliniyor”
Karaman, Güzelyurt akiferinde yaşanan ve tuzlanma olarak adlandırılan sorunun uzun yıllardır bilindiğini, bu nedenle de akiferin korunmasına yardımcı olmak için kararlar üretildiğini hatırlattı.
2008 yılında Bakanlar Kurulu tarafından yayınlanan ve kısa, orta, uzun vadeli önlemleri tespit edilen karara değinen Karaman, Güzelyurt akiferi içerisinde kuyu açma başvuruları rutin prosedürün dışında değerlendirildiğini söyledi.
Karaman, Jeoloji ve Maden Dairesi ile Su İşleri Dairesi’nin görüşleri uyarınca bu başvuruların değerlendirildiğini, Bakanlar Kurulu tarafından da karara bağlandığını ifade etti.
“İzinler kişiye özel düzenleniyor”
Karaman,“Elbette ki tarım ve hayvancılık faaliyetleri için ihtiyaç duyulan en önemli doğal kaynak durumundaki su, ihtiyaç duyan üreticiye yasalar çerçevesinde verilecektir. Ancak bizim gözlemlerimiz bu izinlerin kişiye özel izinler olarak düzenlendiği ve kolektif çözümlerden uzak durulduğu yönündedir” şeklinde konuşan Karaman sözlerini şöyle tamamladı: Denetim noktasındaki zafiyetlerimiz zaten biliniyor. Bu bakımdan hiçbir kritere dayanmadan verilen izinleri akiferi gözden çıkarmak olarak gördüğümüzü ve orta vadede tüm üreticilerin risk altına sokulduğunu söylemek istiyoruz.