Güncel sigorta primlerini dahi yatıramayan insanlara “af” ilan etseniz ne olacak?
Ne bekliyorsunuz sahi?
Hem güncel primlerini ödeyecekler…
-ki ödememişler.-
Hem de af taksitlerini...
İkisini birlikte ödeyecekler, birini ödememişken…
* * *
Öyle olsa yıllar yılı ilan edilen aflarda tüm bunlar ödenirdi.
Geçmiş aflardan geriye yüzlerce “yarım” dosya kaldı.
Ödeyenler de aynı çoğunlukla…
Ödemeyenler de...
* * *
Her yeni afta ödeyenler değil, bir sonraki af kararını beklemek için savsaklayanlar artıyor aslında!
Lütfen açıklar mısınız, bugüne kadar kaç kez “af” kararı çıktı ve bu karara kaç işletme başvurdu, kaçı sonuna kadar ödeme yaptı.
Bir de…
Yeniden ve yeniden “affınıza sığınan” işletmeleri açıklayınız.
Hadi görelim bakalım!
* * *
Borcu değil onca sorumsuzu aklıyor bu sistem…
Bir anlamda işçinin alın terinin sömürülmesini meşrulaştırıyor.
İşçiye bir sorunuz, kendi parasını iç edenleri onlar affediyor mu acaba?
* * *
19 senelik af bir anlamda “sigortadan emeklilik” formülü!
On beş sene evvel üç kuruş yatırımın varsa sistemde, git bankadan borçlan, geriye dönük tamamla, emekli ol!
Emekli maaşınla önce bankayı öde…
Sonra kendini…
* * *
10 senede emeklilik mucizesinin mucididir UBP; 27 yaşında 25 yıldan emekli tanırım, askerlik falan da çifte çarpılınca...
Bu toplum pek bir seviyor böylesi cambazlıkları!
Sonra hep birlikte ağlıyor, “Para yok, hizmet yok, bütçe ancak da maaşlara yetiyor” diye.
Paranın geldiği yerden dayatma da geliyor sonra, yeniden ağlaşıyoruz birlikte…
* * *
19 senelik af…
Duydunuz mu 19 senedir hiç aksatmadan yatırım yapan ahmaklar!