İSİAS Otel Davası…
Bizim için belki de tarihin en önemli davası değil mi?
-*-*-
Bu dava geçen hafta bizi gerdi…
Yüzlerce kilometre uzaktayız ama meleklerimizin ailelerine laf sokmaya çalışan avukata resmen bilendik!
Sövdük hatta!
-*-*-
Ve bir 20 günlük bir meleğimiz de geçtiğimiz hafta sonu Lefkoşa’da göklere uçtu…
-*-*-
Bu arada 6 meleğimiz de rahatsızlandı…
Bu 6 bebek için duacıyız, umarım çok sağlıklı bir şekilde evlerine giderler…
-*-*-
Bu davada bakanın da başbakanın da istifasını istedik mi?
İstedik!
-*-*-
Peki, Sağlık Bakanı’nın Özel Kalem Müdürü’nün acıdan bağırıp çağıran insanlara “provakatör” demesine huylandık mı?
Huylandık!
-*-*-
Tıpkı İSİAS davasındaki avukata huylandığımız gibi değil mi?
-*-*-
Elimizden gelse o avkuatı yıkar sererdik!
Özel Kalem Müdürü de avukattan farklı davranmadı!
-*-*-
Ama İSİAS demişken bazı konuları karşılaştırmak istiyorum…
-*-*-
Mesela, çocuklarımıza mezar olan o beytambal yapıyı, oteli, sahipleri mi inşa etti?
Mühendis, mimar mı tuğlaları üst üste koydu?
Sıvasını, otel inşaatını denetleyen ve izin veren makam mı üstlendi?
-*-*-
Tümünün sorumluluk almasıdır önemli olan!
-*-*-
Vicdanlarımızda yapan da, yapımına izin veren de, planlayan da, planı onaylayan da, af kanunu falan çıkaran da suçludur değil mi?
Ve hepsi cezalandırılmalıdır!
Hatta ailelerimize laf sokmaya çalışan züppe avukat bile!
-*-*-
O yüzden, kimse bana “Sağlık Bakanı mı öldürdü?”
“Başbakan’ın ne suçu var?”
“Sağlık Bakanlığı Özel Kalem Müdürü aslında bazı kişileri hedef almıştı” demesin!
-*-*-
Bana göre, İSİAS’ın sahipleri yüzde yüz suçludur…
-*-*-
Sayın Başbakan da Sağlık Bakanı da, 20 günlük bebeğin ölümünün tabii ki “suçlusu” değildir ama sorumlularıdır…
-*-*-
Özür dileyin, istifa edin…
Hiç düşünmeye gerek yoktur!
Başka konulara girmemizin de anlamı kalmamıştır!
-*-*-
Konu elbette adli araştırma sonucunda, mahkeme huzurunda açığa çıkacaktır…
Hemşire veya hemşirelerin, doktor ya da doktorların “neyle” suçlanacakları, polisin derleyeceği emareler ışında mahkeme tarafından netleştirilecektir…
Ama İSİAS Otel sahipleri, meleklerimizin ölümüne sebep olan o otelden sorumluysaydı; ki öyledirler; burada devletin hastanesnde yaşanandan sorumlu olan da önce bakanlıktır, hemen ardından da hükümettir…
Aklın yolu birdir; gerisi kaostur, genel grevdir
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, CTP milletvekilleriyle bağımsız muhalefet milletvekillerinin Meclis’te olduğunu, Meclis’in usulüne uygun olarak açılmasıyla ancak Genel Kurul’a gireceklerini kaydetti.
-*-*-
Meclis eğer usulüne göre açılırsa…
Nedir usulüne göre açılış?
Meclis’in bizzat kendi bünyesindeki üç hukukçunun yaptığı değerlendirme ışığında, çok mühürlü üç pusulanın geçerli kabul edilmemesi halidir…
-*-*-
Tufan Erhürman diyor ki, “… Meclis Başkanlık seçiminin henüz tamamlanmadı… Hukuken Meclis Başkanı olmayan biri fiilen Meclis Başkanlığı koltuğuna oturamayacak… Böyle bir oyuna ortak olmamız söz konusu bile değildir”…
-*-*-
Yani,
“Ya erken seçime gideceğiz ya da hükümet erken seçimi biraz daha ertelemek amacındaysa, hukuka uygun, dürüst bir başkanlık seçimi yapacak…”
-*-*-
Ama nasıl olur?
Anavatanımızın değerli büyükleri Ziya Öztürkleri kutladılar bile!
Bana ne!
Kutlamasaydılar!
-*-*-
Aklın yolu birdir…
Gerisi kaostur, genel grevlerdir…
Yoksa Anavatanınızla birlikte bunu mu istiyorsunuz?
Bebek ölümü…
İstanbul'da 112 Acil Çağrı Merkezi'nde çalışan bazı kişilerle işbirliği yapan bir çete, bebekleri özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek, gereksiz yere yoğun bakımda tutup, SGK ve aileleri dolandırıyordu…
Çete, 10 bebeğin ölümüne sebep olmak, hatta öldürmekle suçlanıyor…
Bu olay yeni…
-*-*-
İngiltere’de Lucy Letby adlı yenidoğan hemşiresi, 2015 - 2016 yılları arasında Chester Countess Hastanesi'nde çalışırken, yedi bebeği öldürmek, altısını da öldürmeye teşebbüs etmekle suçlandı…
-*-*-
Letby, 2023 yılında, ömür boyu hapse mahkum edildi…
Bir çok kişi, Letby için idam cezasının geri getirilmesi gerektiğini dahi savundu…
Bazı uzmanlar ve tıpla alakalı profesyoneller, suçlamaların yeterli kanıtlara dayanmadığını öne sürdü… Ancak Letby’nin temyiz talebi geçtiğimiz hafta reddedi…
-*-*-
Türkiye’de yenidoğan ölümleri ile ilgili ne tür bir soruşturma yürütüldüğünü bilmiyorum…
Ama İngiltere’de devlet, başka Lucy Letby’ler olmaması için ne tür tedbirler alınacağını belirlemek adına, sistemdeki tüm açıkları ve tüm tedbirleri yeniden saptamak için “mahkeme kararıyla” çalışma başlattı…
-*-*-
Bizde mi?
Allah’a şükür altı bebeğimizin sağlıkları iyiye gidiyormuş…
Bir bebeği kaybettik; O’nu da ne acıdır, bir kaç güne unuturuz…
-*-*-
Bizimkiler hamasete, ihale işlerine devam ederler…
Acılı annelere babalara hakaret edenler bile görevlerine devam eder…
-*-*-
Evet, yaşasın KKTC!
Egemen ve eşit hem de!
KKTC 1. Futbol Ligi'nde Cumartesi günü oynanan Çanakkale - Vadili maçında, ev sahibi takımın bir oyuncusu, hakem Mustafa Torun'u darp etti… Mustafa Torun (Fotoğraftaki) yaralandı ve hastaneye kaldırıldı... Polis soruşturma başlattı… Kıbrıs Türk Futbol Hakemler ve Gözlemciler Derneği, bu saldırıyı protesto etmek amacıyla Pazar günkü maçlara çıkmama kararı aldı; maçlar bugün (29 Ekim Salı günü) oynanacak… Yargıya müdahale doğru değil elbette ama bu kendini futbolcu sanan saldırganın, değil liglerimizde; mahallede, halı sahada dahi futbol oynamasının yasaklanması tartışma kaldırmayan bir “şart”tır! Bu suçun savunması da özrü de olamaz! Geçmiş olsun Mustafa Torun…