Naci Talat Vakfı, 2004 yılında yaşanan Annan Planı Referandumu sonrasında Kıbrıs Türk toplumunda umutsuzluk halinin hakim olduğuna dikkat çekerek, artık Kıbrıs Türk halkının geleceği açısından büyük önem taşıyan kaynak ve olanaklarını akıllıca kullanması gerektiğini, en önemlisinin de üreticiliğin sürdürülebilir bir hale getirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Vakıf, ülkedeki üretimin sağlıklı temeller üzerinde gelişmesinin herkesin çıkarına olacağına işaret ederek, Kıbrıs Türk toplumunda üretimin gelişebilmesi için istikrarın vazgeçilmez unsur olduğunu ve Kıbrıslı Türklerin her şeye rağmen üretici olmak durumunda olduğunu kaydetti.
Naci Talat Vakfı, “2004 Referandumu = Evet 2013 (9. YIL)” konulu bir dizi toplantı da düzenleyecek.
Naci Talat Vakfı Mütevelli Heyeti ve Yönetim Kurulu Başkanı Sıla Usar İncirli, Annan Planı Referandumu’nun 9. Yıldönümü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı.
İncirli, Kıbrıslıların 1974’ten sonra belki de barışa en çok yaklaştıkları 2004 Annan Planı fırsatını Kıbrıs Rum Toplumunun referandumda verdiği “hayır” kararı nedeni ile kaçırdığını anımsatarak, şöyle devam etti:
“Kıbrıs Türk toplumu 24 Nisan 2004 tarihinde gelecekle ilgili olumlu bir davranış sergileyerek Annan Planına %65 oranına ulaşan bir oy oranıyla evet demiştir. Oysa Rum Toplumu referanduma % 74’e ulaşan bir oy oranıyla hayır diyerek adamıza barışın gelmesini şimdilik engellemiştir.
Buna rağmen onlar Avrupa Birliği’ne girerken, Kıbrıs Türk toplumu Avrupa Birliği’nden dışlanmasalar da ambargoları aşamamışlardır.
Bu ambargolardan dolayı ülkemiz hem Avrupa Birliği normlarının içinde hem de dışında kalmaktadır. Bu karmaşıklık ve ekonomik istikrarsızlık bizi her alanda olumsuz olarak etkilemektedir.”
İncirli, maddi ve düşünsel tüm üretim alanlarının istikrarlı bir şekilde gelişemediğini, bu yüzden Kıbrıs Türk toplumunda, yaşadığı topraklara karşı bir aidiyet duygusunun kök salamadığını savunarak, göçün, her geçen gün kara yüzünü daha çok gösterdiğini ifade etti.
Kıbrıs Türk toplumunun “evet” deyip yaşadıklarından sonra büyük bir umutsuzluk yaşadığını ve içine kapandığını söyleyen İncirli, toplumsal çıkarların yerini bireysel çıkarların aldığını, Kıbrıs Türk toplumunda 2004'ten sonra umutsuzluk hâlinin hakim olduğunu söyledi.
İncirli, ülke kaynaklarının ve olanaklarının sınırlı olduğunu, gelecek açısından da kaynakların ve olanakların akıllıca kullanılması gerektiğini ifade ederek, şöyle devam eti:
“En önemlisi de üreticiliğimizi sürdürülebilir hale getirmeliyiz. Ülkedeki üretimin sağlıklı temeller üzerinde gelişmesi herkesin çıkarına olacaktır. Kıbrıs Türk toplumunda üretimin gelişebilmesi için istikrar vazgeçilmez unsurdur. Kıbrıslı Türkler her şeye rağmen üretici olmak durumundadır.
Buradaki üretim kavramı özellikle kültürel, politik, toplumsal ve ekonomik olanları kapsamaktadır. Unutulmamalıdır ki üretimden yoksun tüketim bir toplumun varlığını, gücünü zayıflatır.”
PANEL DÜZENLENİYOR
İncirli, referandumdan bugüne geçen sürenin “Barış” için iyi değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yaparak, herkesi, Naci Talat Vakfı’nın düzenleyeceği “2004 Referandumu = Evet 2013 (9. YIL)” konulu toplantıya katılmaya çağırdı.
PANEL: 2004 REFERANDUMU = EVET 2013 (9.YIL)
24 Nisan Çarşamba günü saat 20:00 Naci Talat Vakfı Barış ve Dostluk Evi’nde Doğuş Derya’nın moderatörlüğünde düzenlenecek panele konuşmacı olarak, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Niyazi Kızılyürek, TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli ve Gazeteci Ali Tekman katılacak.
(tak)