Bugün 2017’nin son günü. Yarın’a her yıl olduğu gibi, yine, umutlarla gireceğiz. Dilediklerimiz belki olacak belki olmayacak yine. Yeni yılda, çok sevinebileceğimiz gelişmelerle de karşılaşabiliriz, büyük hayal kırıklıklarıyla da. Ama, bunca yıllık deneyimden sonra, her olasılığa hazırlıklıyız artık.
***
Yaşayanlar bilir. En kötüsü 1963’ten 1964’e giriş yaptığımız yıldı. Onu izleyen yıllarda da, her yılbaşı, güzel birşeyler umutlarıyla kutlandı. Ve ama her yıl, yeni, beklenmedik sürprizlerle başladı ve bitti. Hayal kırıklıklarıyla, ufak tefek sevinçler birbiriyle savaştı durdu hep.
Belki de 2018 de öyle olacak. Kim bilebilir ki ?
***
Yeni yılla, yeni bir hükümet dönemi de başlayacak bu sefer. Çok değil, sadece bir hafta sonra sandık başına gideceğiz yine. Ve, belki de, yeni yöneticiler seçeceğiz kendimize. Yepyeni umutlarla...
Dilerim, yine hayal kırıklıkları yaşamayız bu seçim sonrasında da...
***
Bugün, eski yılın son günü. Yarın yeni bir sayfa daha açıyoruz hep birlikte.
‘Umut’ dolu şarkılar söyleyelim hep beraber. Bugün olsun, karamsar yazılarla doldurmayalım köşelerimizi... Yıllardır süren ‘çözümsüzlük’ten şikayet etmeyelim... Suçlu aramayalım... Sırtımızda oynanan oyunlardan söz etmeyelim... Nerdeyse günlük hayatımızın bir parçası haline gelmiş olan, yozlaşmalardan, yalakalıklardan, rüşvetlerden, torpillerden, torpilsizlerden, kaynağı belli olmayan servetlerden söz etmeyelim. Ve , umudu kesmeyelim yurdumuzdan...
Bu gece..Bu yıl... Kimileri....
Kimileri, hesabını bile bilmediği parasını etraflara saçacak rulet masalarında, kimileri nasıl geçineceği hesapları yapacak kafasında...
Kimileri, marka peşinde koşarken, kimileri de sırtına geçirecek bir bez parçası arayacak orada burada...
Kimleri, yemek beğenmezken lüks restoranlarda, milyonlarca insan bir lokma ekmek için kavga verecek, çocuklar ölecek açlıktan...
Kimileri, sıcacık yatağına uzanırken huzur içinde, kimileri dağda bayırda elinde silah, nöbette olacak...
Kimleri, beğenmezken orkestranın çaldığı şarkıyı, kimileri de ağıt yakacak yalnızlığına...
Ve yeni bir yıl mutluluğu (!) daha yaşanacak coşkuyla (!).... Yenisi gelene kadar...
Kimi kürk beğenmez gülüm, ben yaz beklerim
Bugün değil yarın deyu, boş beklerim.
Bize burda bir güneş yok, oy gülüm oy
Bize burda hayat yok, oy gülüm oy.
Kimi aşk beğenmez gülüm, ben aşk beklerim
Bugün değil yarın deyu, boş beklerim.
Bize burda bir nasip yok, oy gülüm oy
Bize burda kısmet yok, oy gülüm oy.
Kimi kor beğenmez gülüm, ben kül beklerim
Bugün değil yarın deyu, boş beklerim
Kül üstünde duman yok, güne gün eklerim
Külden kordan geçtim gayrı, can can can beklerim...
Kimi beğenmez suyu ben, yağmur beklerim
Bugün değil yarın deyu, boş beklerim.
Kerbelada kaldık gayrı, oy gülüm oy....
Sokak Ağzı
“En b...tan yeni yıl 1963’ü 64’e bağlayan yeni yıldı. Üzerinden yarım asır geçti. Ve ülkemizde çok değişti o günden bugüne. Değişmeyen sadece politikacılar. Hep aynıydılar ve aynı kalacaklar.” (Rüstem Kaçar-Lefkoşa)
***
“Ünlü kahin Nostradamus’un 2018 için söyledikleriyle bozmayalım morallerimizi. Hiçbirşey olmayacakmış gibi umutla girelim 2018’e. Yeni yılınız kutlu olsun.” (Nevin Günay)
***
“Öyle bir aday listesi çıgdı ki garşımıza şaşırdıg galdık. Öyle bir seçim sistemi çıkardılar ki garşımıza bir o gadar daha şaşırdıg galdıg...Çog merak ederim millet nasıl oy gullanacak bu sistemle. Çok merag ederim, kaç dane geçersiz oy çıkacag sonunda.” (Mehmetali-Gönendere)
***
“Ben, belli bir düzeyde okul görmüş, okuyup yazan, okuduğunu anlayan birilerindenim bu memlekette. Nasıl oy kullanılacağını hala tam olarak çözmüş değilim. Genelde miillet oyunu nasıl kullanacak çok merak ediyorum. Herhalde onbinlerce ‘iptal’ çıkacak sandıktan. Bu sistemi yaratanları kutlarım büyün yüreğimle !!!” (Ersoy-Mağusa)
***
“Size ne be amma Başbakan nerden gazandı o paraları. Sanki da tek odur yokluglardan gelib milyarder olan memlekedde...” (Hüda-Lefkoşa)
***
“Hiç kimse zorlamadıydı Kıbrıslı Türk kadınları, çarşafı atmaları için. Kendiliklerinden ve içlerinden gelerek uydulardı Atatürk devrimlerine. Çarşafı atamayanlar da utanırlardı sokağa çıkmaya. Şimdi ise sokaklarımız çarşaflılar, türbanlılarla doldu. Gördükçe kahroluyorum. Tek tesellim, hepsi de ithal malı maşallah...” (İrfan Arsever-Lefkoşa)