Artık ok yaydan çıktı. 7 Ocak’ta, ya da 1,2 hafta sonrasında erken seçime gidilecek. Son 14 yılda hiçbir seçim normal zamanda yapılamadı. Hep erken seçime gidildi. O nedenle bu erken seçim de sürpriz sayılmaz. Zaten normal zamana 7 ay kalacak.
Ama bu erken seçim öncekilerden çok farklı koşullarda gerçekleşecek. Bu kez bölgesel değil tüm ada çapında tek liste ile seçime gidilecek. Ama yine bölge milletvekili seçilecek. Yani adaylar bölgelerden gelecek, oylar tüm seçmenden olacak, ama sonuçta yine her bölge kendi milletvekilini seçecek.
Bence bu başından sakat bir durumdur. Eğer Lefke milletvekili seçilecekse bunu Lefke seçmeni seçmeli. Bu hakkı onun elinden almamalısınız. İskele milletvekili seçilecekse de İskele seçemni oy vermeli.
Hayır biz hem herkes için herkesten oy isteyeceğiz ama sonra da bölge milletvekili seçeceğiz. O zaman akıllı siyasi nüfusu az olan bölgelerden aday göstermemeli, bunun yerine ada çapında oy getirecek adaylar bularak o bölgelerden aday yapmalıdır.
Bu da saçma bir karar olur. Çünkü o zaman da o bölgedeki seçmeni motive edemezsiniz. Belki daha çok oy alırsınız ama o yöredeki seçmenle aranızı düzeltemezsiniz.
Daha önce de yazdım. Dikkate alınmadı. Bölgeciliği kaldırın. 350 bin nüfuslu küçücük bir ada yarısında bütün ülkeyi temsilen 50 milletvekili seçin.
Birşey daha yapın derhal ve gecikmeden, belki bu seçimden hemen sonra Başkanlık sistemine geçerek milletvekillerinin yasama görevine odaklanmasını sağlayın.
Yoksa küçük küçük bölgelerden milletvekili seçerek sonra bunlar içinden bölge dengesini kuracak biçimde bakanlar kurulu oluşturarak geldiğimiz yer ortadadır. Bunu sürdürmenin ne anlamı, ne de mantığı vardır.
Çıkarın başınızı sırça köşklerinizden ve artık gerçekleri görün. Kimin vekil, kimin bakan, kimin başbakan olacağı artık kimseyi ilgilendirmiyor.
Göreceksiniz bu seçimde siyasi partiler doğru dürüst miting bile yapamayacak. Vekil adayları kapı kapı gezmekten helak olacak. Belki yanlarında hısım akrabaları ve inanmış bir grup partili genç olacak. Hepsi bu.
Toplumun yığınla sorunu var. Dünya’da mutluluk sıralamasında sondan üçüncü olmak kolay değil. Toplum kendini tanıyamıyor.
Silkelenip kendinize gelin ve kafa kafaya verip değişim ve yeniden yapılanmanın önünü açacak kararlar üretin.
Şimdi seçim zamanıdır. Adaylar birer ikişer ortaya çıkıyor. Herkese hayırlı olsun. Sonuçta 7 Ocak sonrasında 50 kişilik yeni bir parlamentomoz olacak. Bu yeni parlamentonun önüne koyacağı ana hedef değişim ve yeniden yapılanma olmalıdır.
Eğer istersek 2020 bu ülke için dönüm noktası olabilir. 2020 yılında başkanlık sistemine geçmiş ve KKTC Cumhurbaşkanı yerine yürütmenin başı olacak yeni devlet başkanını seçebiliriz.
Yeni seçim sistemi bana bunları çağrıştırdı. Ciddi ciddi tartışırsak sanırım tıkalı olan toplumun önünü açmış oluruz.
Tartışalım. Tartışmaktan korkmayalım. Tartışmaktan korkan toplumların sonu hayırlı olmaz. Tarihin çöplüğü bu tür toplumlarla doludur.