Efendim, Türkiye, geçtiğimiz yıl biliyorsunuz uzaya roket gönderecekti… Ve bu roket ya da uzay aracında, bir de astronot olacaktı… Ancak proje gerçekleşemedi… Çünkü astronot olarak seçilen kişi, hazırlıklarını tamamlayamadı… Ceketi hazır değildi… Neyse ki yılın son günlerinde, Türkiye’nin 2023’te uzaya göndermeye karar verdiği astronot, Lefkoşa’da, Arasta bölgesinde görüldü… Allah nasip ederse, Anavatan, 2024 yılında ilk astronotu uzaya gönderecek… Ceketcik da yakıştı ama alttan pantolon ve ayakkabı kısmında hala sıkıntı var gibi duruyor…
-*-*-
Sevgili okurlar; 2024 yılı adına size çok önemli bir bilgi daha vereyim… İzlanda… Evet, İzlanda adlı ülkede, kişilerin “soy isimleri” bulunmuyor… Tıpkı, 1974 öncesinde bizde olduğu gibi… Kişiler, erkek veya kadın fark etmez, kendi isimlerinin yanına babalarının isimlerini yazıyor… aynen! Bizdekinin tıpkısının aynısı! Hani, eğer olur da, 2024’te kaçacak bir ülke ararsanız diye yazıyorum; şahsen İzlanda’yı uygun gördüm! İzlanda Avrupa Birliği (AB) üyesi değildir ama ekonomik bölgededir; girişinizde sıkıntı olmaz diye düşünüyorum… Bir uyarı; “soğuktur ve yanardağ patlaması olasıdır…”
-*-*-
Bu arada herkes ilk ismi ile çağrılır… Mesela bu ülkede Sayın İncirli diye bir hitap tarzı bulunmaz… “Serhat” der herkes… Hatta Cumhurbaşkanı bile olsanız, kimse soy adınızı kullanmaz, “Ersin” diye çağırır… Ve çok önemli bir bilgi vereyim; İzlanda, Dünya’nın en önemli muz üreticisi ülkelerinden biridir… Aşırı soğuğa rağmen! Nasıl mı? Jeotermal enerji ile dev seralarda muz üretiyorlar… Vallahi diyorum!
-*-*-
Çok değerli bilgiler vermeyi sürdüreyim… Efendim insan vücudunda kendi kendini iyileştiremeyen tek organ “diş”tir! 2024’te erkekler için çok önemli olan bazı organlarda veya bir organda sıkıntı olursa ve eğer o organ diş değilse, sıkıntı yok; bırak da gendi gendine iyileşecek!
-*-*-
Karides! Hepimiz seviyoruz sanırım… Yemesini tabii ki… Ama eminim bilmediğiniz bir şey var karidesle ilgili olarak; kalbi, kafasındadır… Bizim türde çok sayıda hem kalp hem beyin olmayabiliyor ama düşünün karides, her ikisini birden yan yana tutuyor falan yani…
-*-*-
KKTC’de McDonald’s restoranı yok. Filipinler’de var… Ve menülerinde spagetti de bulunuyor…
-*-*-
Arabistan’da Türkiye Milli Marşı’nı çaldırtmadılar ya; Dünya’da sözleri olmayan dört milli marş aklıma geldi… İspanya, Bosna – Hersek, Kosova ve San Marino ulusal marşlarının sözleri yoktur… Hani olur da yanlışlıkla 2024’te Kıbrıs, federal bir çatı altında birleşirse, önerimdir, “elalarını elalarını Allah versin belalarını” adlı eserin sadece müzik kısmı, Federal Kıbrıs’ın sözsüz ulusal marşı olabilir… Ve bu marş çalarken herkesin oynaması da Anayasa ile zorunlu hale getirilir…
-*-*-
Hiç merak ettiniz mi; tuvalet kağıdı yokken, insanlar ne yapıyordu? Türkiye’de “su” kullanıyorlardı anladığım kadarıyla… Biz deniz kenarında büyüdük, zaman zaman yuvarlak deniz çakılı kullanılmıştır… Ama Amerikalılar, mısır yani darının yaprağını kullanıyormuş!
-*-*-
Kraliçe II. Elizabeth, çok gençken, lastik tamiri, makinistlik eğitimi aldı… Hem kamyon, hem motosiklet tamiri yapabilmek için resmi diploması vardı…
-*-*-
Ersin Tatar Ardahan’ı gezdi. Sonra Edirne’ye gitti… Bazı fotoğrafları her zamanki gibi kendi sosyal medya hesaplarından paylaştı ve şunları söyledi: “… Erzurum’da Mustafa Kemal Atatürk’ün Erzurum Kongresini yaptığı tarihi binada o günlerde nelerin yaşandığını yerinde Sayın Vali Mustafa Çiftçi ve Büyükşehir Belediye Başkanı’nı Mehmet Sekmen’den öğrenme fırsatı buldum. Kendilerine çok teşekkür ediyorum…” Birincisi, Erzurum Kongresi’nin ne olduğunu kesinlikle bilmiyordu… Ama asıl önemli olan “ikincisi”dir… Erzurum’un Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, aslen Gaziverenlidir… Deniz kenarında, dev binalar inşa ediliyor ya, aha orada nefis bir lokantacığı vardır…
Platres’den gelen kötü haber…
2024’e Platres bölgesinden gelen kötü bir haberle girdik…
Platres Güney Kıbrıs’ta…
Limasol kazasına bağlı, belki de ülkenin en güzel yerleşim bölgelerinden biri…
-*-*-
Neyse, bir aile, yılbaşı akşamını birlikte geçiriyor… Sonra, 27 yaşındaki Vathoula Georgiou ve küçük kardeşi 17 yaşındaki Nikolas Georgiou; 73 yaşındaki dedeleri Nikolas Zavrou ile 74 yaşındaki neneleri Evanthia Zavrou’yu evlerine bırakmak için araca biniyor…
-*-*-
47 yaşındaki bir şoförün kullandığı pick up kamyon, bir dönüş noktasında 27 yaşındaji Vathoula Georgiou’nun kullandığı araca çarpıyor ve Limasol Polis Müdürü’nün verdiği bilgiye göre, salon araçtaki iki torun ve nene ile dede, o anda yaşamlarını yitiriyor…
-*-*-
Pick up kamyon sürücüsüne uyuşturucu ve alkol testi yapılıyor, sonuç negatif…
Kazaya aşırı sürat ve dikkatsizliğin sebep olabileceğinden söz ediliyor…
-*-*-
Bir aile tabii ki söndü…
Acılarını paylaşıyoruz…
Toprakları bol olsun, huzur içinde uyusunlar…
Keşke elimizden bunları yazmanın ötesi gelse…
Arıklı’dan erken seçim sinyali!
Çok zor bir yıla girdiğimiz kesin…
Özellikle Kıbrıs’ın Kuzey’ini, 2024’te çok ciddi ekonomik olumsuz gelişmeler beklediği gayet açık bir şekilde görülüyor…
TL kazanan ve döviz borcu olanlar, 2024’te kesinlikle iflas edecek…
-*-*-
YDP’nin T izinleri dağıtımı ile ilgili “tavrının”, erken seçim koktuğunu söylemek yanlış olmaz…
-*-*-
Haaa efendim YDP yanlış mı yaptı?
Danimarka, Finlandiya, İsveç gibi ülkelerde yaşıyor olsaydık, yes, YDP’nin yaptığı “utanmazlık”tı da KKTC adına olaya bakarsak, YDP’nin yaptığına Türk maço kültürüyle yorum yapacak olursak, “adam gibi iş yaptılar”…
Helal olsun!
Aile de yandaş da partili de olası partili de ödüllendirildi!
-*-*-
KKTC’de ilk kez yaşanan bir olay değildi bu!
Durup da nüfus aktarımının savaş suçu olduğunu; sarı öküzü vermeyecektik, Ermeni’yi dövdürtmeyecektik hikayelerini anlatmaya gerek yok!
YDP veya Genel Başkanı Erhan Arıklı, KKTC siyasi kültürünün en birincil işlerinden birini yaptı!
Ve bu, bana göre, Arıklı’nın önümüzdeki birkaç ay içerisinde erken seçim oma ihtimalini değerlendirdiği anlamına gelmektedir…
Covid mi?
2023’ü 2024’e bağlayan gece, hayatımın en mutlu akşamlarından biri olmaya adaydı…
Tottenham kazanmış ve Arsenal kaybetmişti…
-*-*-
Ama bir gün öncesinden başlayan hafifi boğaz kaşıntısına, inanılmaz şiddette bir baş ağrısı eklendi…
-*-*-
Gece yarısını, yani 2024’e girişi zor getirdim…
Neredeyse iki duble alkol alamadım…
Nefis yemekler yapılmıştı; eşime ve Violetta’ya teşekkürler; keyfini çıkaramadım…
-*-*-
Hiç uyumadım ya da yatakta kıvrıldım, döndüm, kalktım, yattım, uyandım, ağrı kesici aldım derken sabahı zor buldum…
-*-*-
Bu satırları yazıp, nöbetçi eczane bulacağım ve kendime “Covid” testi yapacağım…
Beytambal, umarım hala buralarda değildir; aşıları da boşuna mı yaptık ne! Bilemiyorum!