21. Yüzyıl Gençleri

21. Yüzyıl Gençleri

Salih SARPTEN
ssarpten@hotmail.com 


Bugünün gençleri teknoloji ile arkadaş olmalarının ötesinde; teknolojik, özgürlüğüne düşkün, bireysel, zor beğenen ama isteklerini ısrarla ifade eden ve tercihlerini açıkça ortaya koyan küresel dünya vatandaşlarıdır.


21. Yüzyıl gençleri; bir yandan cep telefonu ekranı, bilgisayar ekranı, hatta TV ekranı karşısında iseler de aynı anda birden fazla faaliyette bulunabiliyor: Cepten SMS atarken, aynı anda TV karşısında yeni şeyler keşfedebilir, diğer yandan da bu keşiflerini bilgisayarında paylaşabiliyorlar…

Hiç kuşku yok ki 21. Yüzyıl gençliğinin; ihtiyaç ve perspektiflerine odaklanarak eğitimden isitihdama, bütçe tahsislerinden, bölgesel politikalara ya da sosyal güvenliğe kadar değişik alanlarda politikalara ve kurumlara, bu olgularla eşgüdüm içinde çalışacak yeni yaklaşımlara ihtiyaç var. Demografik fırsat penceresinin hala açık olan kısmından yararlanabilmek için, ilgili alanların çoğunda, gençlik için ve gençler tarafından en yüksek kalitenin sağlanması gerekiyor. Öte yandan, bu yaklaşımın kurumsal tarafı olarak da; gençlik sorunları alanında özellikle elverişsiz olan ve katılımcılığı, özerk davranışı engelleyen sıkı merkezi bürokratik yapıların ortadan kaldırılması gerekliliği var.

Çünkü bu gençlerin; iklim değişiklikleri, ekonomik krizler, yoksulluk, kitlesel sağlık sorunları, genel olarak dünya nüfusunun hızla artıyor olması, göçmenlik ve belki de hâlâ daha çözememişsek Kıbrıs Sorunu gibi küresel sorunlara çözüm bulmaları gerekecek…

Gençliğe yönelik politikaların aynı zamanda gençlerin yaşam yolunda kat ettiği tüm kritik aşamaları ve geçişleri de kapsamasına ihtiyaç var. Oysa gençlerimizin bugün çözmek zorunda oldukları çok daha karmaşık sorunları var. Bunların arasında; eğitim, işe başlama, bekar veya aile kurmuş bir birey olarak ayrı bir konuta yerleşme, yurttaşlık haklarını talep etme ve her aşamada özgürleşme ve aktif katılım çözülmesi gereken sorunların başında geliyor...

Konunun bir diğer boyutu ise, yoksullar, savunmasızlar ve dezavantajlılar gibi tüm sosyal kategorilerin kapsanması gereğidir. Gerçekte gençlik, olanaklar ve özerklik açısından birbirinden değişik ölçülerde farklı olan kategorilerden oluşuyor. Bölgesel eşitsizliklerin etkilerini aşmak için coğrafi faktörün de tüm yönleriyle dikkate alınması gerekiyor. Gençlerin daha önceki eğitim aşamaları ve daha ileri yaşlardaki istihdam durumları gibi bağlantılı politika alanları üzerine de çalışmak gerekiyor.

Ne yazık ki ülkemizde bütüncül bir gençlik politikasının varlığından söz etmek mümkün değil… Dahası gençlik politikalarının üzerine bina edileceği, gençleri odağına alan bilimsel bir sorun analizi dahi bulunmuyor. Ve sanırım yapmamız gereken ilk ve en önemli şey de budur…

Dergiler Haberleri