29 HAZİRAN SONRASI...

Mehmet Çağlar

 

29 Haziran Yerel Seçimleri ile birlikte Anayasa'daki değişikliklerle ilgili iyi/ kötü bir seçim ve referandum süreci geçirdik.

YEREL SEÇİMLER

Demokrasilerde seçimlerle birlikte oyunuz artabilir de azalabilir de.
Bu gayet doğaldır.
Önemli olan seçim sonuçlarını doğru analizlerle iyi okumak ve bundan yapıcı ve gerekli dersler çıkarmaktır.

CTP olarak gerek seçim sürecine giderken gerekse de seçimlerde bir takım hatalar yapılmışsa, parti olarak bu hatalarımızı kabul etmeli ve özeleştiri yapmalıyız.

İnsanlarımızın ihtiyaç ve beklentileriyle ilgili nabzını daha iyi tutma adına bugüne kıyasla çok daha sistemli çalışmalıyız..

Biz, yeni kazanılan belediye başkanları ve meclis üyeleriyle beraber, onların da destekçisi olarak, halkın beklediği ve daha insanca yaşaması için gerekli olan hizmetleri vermeye elbette devam edeceğiz.

Diğer siyasi partiler de seçimler sonucunda 5 ilçemizde önemli sorumluluklar yüklenmişlerdir. Hiçbir ilçe merkezinde seçim kazanamamış olabiliriz bu seçimlerde ancak CTP olarak biz kazananların çalışmalarını halkımız adına yapıcı yaklaşımlarla takip edeceğiz ...

ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİ REFERANDUMU

Anayasa değişikliklerine gelince;
Anayasa değişiklikleriyle ilgili yapılan referandumda halkımıza meclisin oy birliği ile sunulan değişikliklere halkın yaklaşık %62'sinin "hayır" demesi elbette ki birçok açıdan değerlendirilebilir, ve hatta buradaki "hayır"lar farklı kategorilere de ayrılabilir, ancak son tahlilde "bu değişiklik paketine gerek mecliste gerekse de referandumda "evet" diyen biri olarak ben "hayır" sonucunun bir açıdan da demokrasimizin geliştiğini gösteren bir gösterge olarak yorumlanabileceğini düşünüyorum...

Açıkcası toplum, 40 yıldır, ya da en azından 1985 Anayasasından bu yana geçen 29 yıldır, kendi üzerinde oynanan bu "kötü kurallı oyunun" tüm kurallarını değiştirin demiştir denilebilir !..
Tüm kurallarını...

Bunun için, toplumun ürettiği stratejileri göz önünde bulundurup;
Detaylı düzenleme yerine, toplumsal stratejiyi ve perspektifi kullanarak toplumsal diyalog ve katılımcılığı güçlendirip Anayasayı yeniden yazmak ve 1985 Anayasasının tümünü değiştirmek gerekmektedir!

Artık gelinen bu noktada önemli olan, ortak değerler için ortak akıl yolu ile toplumsal olabilmektir.
Bunu özellikle de CTP'den talep eden, insan onurunun ve aklının sesidir.

Bunların gerçekleşebilmesi için ise;
Birlik gereklidir...
Ama herhangi bir birlik değil;
Yeniden yapılanma temelinde bir birlik.
O yüzden, CTP içerisindeki devinimin pozitif yönde olması, toplumsal geleceğimizin kurtarılması adına şarttır...
Ne de olsa CTP emeğin olduğu kadar, aynı zamanda toplumsal vicdanın da partisidir...
Uzun yıllardan beri olduğu gibi, bugün de "yarını" toplayabilecek tek partidir CTP.

Eğer CTP, halkın içerisinden çıkan stratejileri, geçmişte olduğu gibi ve hatta daha ileri bir noktada, doğru ve iyi okuyabilen bir parti haline yeniden gelemezse;
Bu toplum, ortak akıl ve emek için ileriye taşınma mücadelesi yolunda çok önemli bir rehberden mahrum olur...
Bu potansiyel güç ve akıldan yeterince faydalanamaz...

29 Haziran yerel seçimleri ve Anayasa Değişiklikleri Referandumu sonuçlarından sonra, artık bunların farkına ciddiyet ve ehemmiyetle varmamız gerekiyor...