1. Ülkedeki gerginlik ve Türkiye-KKTC ilişkileri bizi nereye götürecek?
2. Cumhurbaşkanlığı seçiminde nasıl bir yaklaşım izlenmeli?
3. Hükümetin performansını nasıl yorumluyorsunuz?
CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli:
“Ülkemizi UBP-HP’nin vereceği zararlardan korumaya çalışıyoruz”
“Toplumun ve siyasilerin ilgilenmesi gereken yegane şey Kıbrıs Sorununun federal çözüm ile sonuçlanması için adım atılmasıdır”
1- Gerginlik ve çatışmalar, hiçbir şekilde toplumu ileriye götürmez, ihtiyacımız olan gerginlik ve çatışmadan uzak fikirlerin konuşulabildiği ortamlardır. Görevimiz, toplumun önünü açacak çalışmaları ve politikaları üretmektir. Bu ülkedeki her bireyin ve siyasi partinin gerginlikten uzak kendisiyle, çevresiyle ve dünyayla barışık şekilde görüşlerini ifade etmesi gerekir. İnsanların, birbirlerinin görüşlerine saygı göstererek, birbirlerini duyabilecekleri, anlayabilecekleri bir ortamda demokrasimizi geliştirmeye ihtiyacımız var. CTP, ifade özgürlüğünü savunan bir partidir ve görüşlerin hakaret ve baskı ile dayatılmasını değil, görüşlerin yarıştırılarak savunulması gerektiğine inanır. KKTC ve Türkiye Cumhuriyeti arasında karşılıklı saygı ve güvene dayalı, uzun yıllardır devam eden bir bağ vardır. Uluslararası ve ulusal boyutta sürdürülen birçok çalışma vardır. Bu gerginlik ortamının doğru olmadığını ve hızla ortadan kalkacağını düşünüyorum.
2- CTP’nin gündeminde cumhurbaşkanlığı seçiminden ziyade, Kıbrıs Sorunu vardır. Odaklanmamız gereken nokta, Kıbrıs Sorununun bir an önce federal çözüm ile sonuçlanabilmesidir. CTP, iki toplumlu, iki kesimli siyasi eşitliğe dayalı bir çözümü yıllardır savunuyor, çünkü Kıbrıs Türk halkının kimliğini koruyabilecek, uluslararası tanınmışlığını sağlayacak, huzura ve refaha kavuşturabilecek tek gerçekçi çözüm modeli federasyondur. CTP için önemli olan, ucu açık olmayan ve sonuç odaklı olacak olan görüşmelerin en iyi sonuçlara kavuşabilmesidir. Bu sürecin başarıyla sürdürülmesi ve sonuçlanmasına katkı veren her fikre ve emeğe desteğimiz tamken, Kıbrıs Sorununun çözümünü çıkmaza sokacak her tutumun da karşısındayız. Bu bizim kaya gibi sert olduğumuz bir husustur. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden ziyade çözüm sürecine odaklanmalıyız. Toplumun ve siyasilerin ilgilenmesi gereken yegane şey budur, bunun dışındaki tartışmalar bugüne kadar topluma çok zaman kaybettirdi. CTP’nin artık hiçbir zaman kaybına tahammülü yoktur. Sorumluluğumuzun bilincindeyiz ve bu doğrultuda hareket ediyoruz.
3- Hükümetin performansını bir örnekle anlatmak istiyorum. Az önce Hükümet tarafından Meclis Genel Kurul’da Şans Oyunları için Yasa Değişiklik önerisi sunuldu. Bu tasarı toplum için çok büyük tehlikeler ve sorunlar yaratabilecek içeriktedir. Bu değişiklik tasarısı, ülkede açılacak olan casinolarla ilgili bir düzenlemedir. Yasa ile ilgili olarak bir takım sınırlamalar vardır. Ancak hükümet, bu öneri ile sınırlamaları ortadan kaldıran, sözüm ona yatırımcıların önünü açan bir öneri olma iddiasında. Hükümet yasaya karşı çıkanları yatırım düşmanıymış gibi gösterme çabasında. Oysaki Mecliste turizmin ve yatırımların önünü açmak istemeyen tek vekil yoktur, bunlar elbette her siyasi görüşün ortak hedefleridir. Ancak hazırlanan yasa önerisinde sınırlamalar ortadan kalkıyor, Bakanlar Kurulu’nun başvuruları neye göre reddedeceği veya kabul edeceği belirli değil. İyi niyetli olmayan ellerde keyfi uygulamalara zemin oluşturuluyor. CTP bu ülkede bir hukuk devleti olduğu ve alınan kararların yasalar çerçevesinde oluşturulduğu, kişilerin de yasalara bakarak hareket edeceği bir düzenden yanadır. UBP-HP hükümeti, yasama faaliyetleri bakımından oldukça yetersiz, gelen yasalarda ise keyfi uygulamalar içeren unsurlar ön planda. Aslında şaşacak bir durum değil, 40 yıldır tanıdığımız UBP zihniyeti. Ve yine şaşacak bir durum değil UBP’ye fazlasıyla uyum sağlamış olan HP var karşımızda. Hem toplum hem de yatırımcılar açısından sakıncalar içeren bir yasayı gayet aşikar bir biçimde savunan bir hükümet. Biz CTP olarak hukuk devletini savunuyoruz ve yapılan tüm yasal çalışmalarda gerekçelerin ne olduğunun, toplumun nasıl etkileneceğinin bilineceği yasal çalışmalar istiyoruz. Yatırımcıların önünün açılmasının aksini isteyen hiçbir vekil yoktur, ancak hükümet sanki böyle bir şey varmış gibi lanse ederek, sınırları olmayan hukuka uymayan ve topluma zarar verme potansiyeli yüksek olan yasaları önümüze getiriyor. Hükümet, getirdiği yasa değişiklikleri ile topluma zarar veriyor ve buna devam edeceğe de benziyor. Biz var gücümüzle doğrunun ne olduğunu ve ülkenin önünü nasıl açılacağını göstermeye ve ülkemizi UBP-HP’nin vereceği zararlardan korumaya çalışıyoruz.
UBP Milletvekili Aytaç Çaluda:
"Cumhurbaşkanının açıklaması, bana göre seçimlere yönelik"
“On beş aylık dörtlü koalisyon hükümeti, ciddi bir yatırım yapamamışken, UBP-HP hükümeti mali protokolü imzaladı”
1- Türkiye ile yaşanan bu gerginliğin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni olumsuz etkilediğini düşünüyorum. Sayın Cumhurbaşkanı, gereksiz bir tartışma yarattı. Fikirlerine kesinlikle destek vermiyoruz. Kıbrıs Türk halkı olarak, aynı acıları biz de yaşadık 11 yıl boyunca ve ne olduğunu biliyoruz. Türkiye o zamanda da yine bir barış harekatı düzenledi. Türkiye, kırk yıldan fazladır terörle uğraşıyor, başka çareleri mi kalmıştı? Tabii ki terörist de olsa ölen insandır ve üzülüyoruz ama yapacak bir şey yok diye düşünüyorum. Kıbrıs Türk halkı olarak gerginliğe yer vermememiz gerekir. Özellikle iktidarda olan bir parti olarak, bu dönemi ortalığı daha fazla alevlendirmeden, daha sakince bu süreci yönetmemiz lazım. Çünkü bu şekilde, alakasız insanlar çıkıp açıklama yapıyor ve herkes söz almaya başlıyor. Gereği olmayan bir tartışma yaşanıyor. Sayın Akıncı’nın tutumu, iyi niyetle ve anlaşma ile sakinleştirmek olmalıdır. Aksi takdirde bu tartışmalar tırmandıkça, halk kutuplaşmaya başlar ve gerilir. Türkiye ile ilişkilerin kötüye gitmesinin en çok halka zararı olur. Herkes hak etmediği sözlere maruz kalıyor görüyorsunuz ki… Bu makamlardaki kişilerin, böylesine hassas konularda daha dikkatli açıklamalar yapması gerekir. Halk da, dolduruşa gelmemeli, sakin kalmalıdır.
2- Sayın Cumhurbaşkanının açıklaması, bana göre seçimlere yönelik, bilerek yapılan bir şeydi. Akıncı, sol kesimin oyunu toplamak, onlara şirin görünmek için bir çıkış yaptı diye düşünüyorum. Seçimler için ise, her parti kendi adayını çıkarmalıdır. Ben partimizin de mutlaka aday çıkaracağını düşünüyorum. Altı aylık bir süre olsa da, yavaş yavaş seçime yoğunlaşmak gerekiyor. Cumhurbaşkanı mağdura da oynayabilir. Bu kendisinin siyasi stratejisidir, tekrar aday olacaktır.
3- Hükümetin şimdiye kadar olan performansı son derece iyidir, dört ayı aştık. On beş aylık dörtlü koalisyon hükümeti, ciddi bir yatırım yapamadı, altyapı durmuş, çoğu şey yarım kalmıştı. Mali protokol imzalanamamıştı. Reform yapılmadı. Yapılması gereken hiçbir şeye değinilmedi, halka ancak zam yansıdı ve bundan sonra kurulan UBP-HP hükümeti, kısa sürede mali protokolü imzalayarak Türkiye ile işbirliği yaptı ve ülkeye para akışı sağlandı. Yatırımlara başlanıyor, piyasaya olan borçlar ödendi. Bildiğiniz gibi, devletle işbirliği yapan iş insanlarına borçlar geri ödendi. Ülkeye ciddi bir rahatlama gelmiştir. On beş ay gecikmeli de olsa, sonunda geldik ve daha iyiye gidiyoruz. Ben çalışmalardan son derece memnunum. Hükümetin de ekonomik anlamda sabırlı olması gerektiğini düşünüyorum. Hedeflenen refaha mutlaka geleceğiz. Hükümetin bunu başaracağına inanıyorum.