Devrim DEMİR
Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisi dördüncü sınıf öğrencisi 23 yaşındaki Naci Misel, geçirdiği 348 günü anlattı. Okuduğu bölümün zorunlu staj hizmeti olduğunu ve adadan 13 Temmuz 2019 tarihinde ayrılan Misel, dünya genelinde yaşanan COVID-19 salgını nedeniyle gemide mahsur kaldı.
COVID-19’UN çıktığı Çin’de 39 gün gemide kalan daha sonra, birçok ülkede çıkış sıkıntısı olduğu gerekçesi ile aylarca beklemek durumunda olan Kıbrıslı Türk genç, 22 saatlik dört ayrı uçuş ve 12 saatlik feribot yolculuğu sonrasında dün adaya dönerek karantina oteline yerleşti.
354 gün sonra adaya dönen Naci Misel, gemide geçirdiği 348 günü YENİDÜZEN’e anlattı.
Temmuz 2019’da ülkeden ayrıldı…
Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği dördüncü sınıf öğrencisi olduğunu anlatan Naci Misel, bütün derslerinin geride bıraktığımız yıl bittiğini ancak okuduğu bölümün 12 ay zorunlu staj hizmeti olduğunu kaydetti. Hepsini tamamlayarak son beş ayı kaldığını ifade eden Misel, bunu tamamlamak için gemiye çıktığını 13 Temmuz 2019 tarihinde ülkeden ayrılarak, gemiye katılmak üzere 16 Temmuz’da İstanbul’dan Singapur’a uçtuğunu söyledi.
Ülkeye dönme hazırlığı yaparken Çin’de mahsur kaldı…
Geminin ‘kuru yük’ gemisi olduğunu ve dünya geneli çalıştığını anlatan Misel, “Stajım süresince Brezilya, Avustralya, Afrika ve Çin’de bulundum. Gemi ile kontratım 15 Ocak tarihinde bitmişti. 10 Ocak tarihinde Güney Afrika’dan ayrılarak Çin’de ülkeye dönmek için gemiden ayrılacaktım. Afrika’dan yola çıktığımızdan iki gün sonra, Covid-19 hastalığının Çin’de baş gösterdiğini öğrendik. Bu haberlerin yayılması ile talihsizlik üzerine talihsizlik yaşadım. Gemilerin normalde, 5 yılda bir periyodları var tersaneye bakıma girmeleri lazım ve bu bize hastalığın kaynadığı Çin’de denk geldi. Çin’de yükü boşalttıktan sonra, gemi bir buçuk ay tersaneye girdi. 10 Şubat-29 Mart tarihleri arasında orada mahsur kaldık. Hastalık patlamıştı, şu anki gibi bilinçli değildik, ne yapacağımızı bilmiyorduk. Çin’de bir adada tersaneye girdik, ülke içinde değildik ancak gemiye işçiler geliyordu çok tedirgindik.”
“Dezenfekte, maske ve eldivenle yaşadık”
Şirket tarafından bir takım zorunlulukların getirildiğini anlatan Naci Misel, maske, koruyucu gözlük, özellikle dezenfektanlarla yaşamaya başladıklarını söyledi. Günde iki kez olmak üzere sürekli ateşlerinin ölçüldüğünü, tulumlarını kamaralarda değişirlerken, kaptan tarafından zorunluluk getirilerek soyunma odalarında bu işlemi yaptıklarını kaydeden Misel, “Geminin bütün yaşam alanları her gün dezenfekte ediliyordu. Hiçbir şekilde gemiden inmedik, Çin’de 39 gün kaldık. Şirket benim ülkeye dönüşüm için tüm hazırlıkları yapmış biletlerim hazırlanmıştı. Bavulumu her şeyimi hazırladım, Çin salgının yayılması nedeniyle dışa uçuşları kapatmıştı. Gemi Avustralya hattına döndü, yayılan hastalık nedeniyle orada çok katı kurallar vardı. Dünya Denizcilik Örgütünün kuralları var ve bir gemici 11 aydan fazla gemide duramaz. 14 aydır gemide kalanlar var ancak bu süreçte yapabilecek bir şey yok” dedi.
“Öğreniyordum, sıkılmıyordum”
Ocak ayında gemiyle kontratının bitmesine rağmen 348 gün karaya yaklaşmadan gemide kaldığını ifade eden Naci Misel, ilk sekiz ay sıkıntı yaşamadığını, deneyim kazanarak öğrenmeye çalıştığını anlattı.
İlerleyen zaman içinde bir takım sıkıntıların da yaşandığını kaydeden Misel, “gemide bu süreçte bir arkadaşımız öksürüyordu, hepimiz panik olmuştuk. Kimse ne yapacağını bilmiyordu ve arkadaşımız 21 gün kamarada kapalı kaldı. Onun stresini yaşadık, internet sıkıntımız yoktu ailemle sürekli irtibat halindeydim.”
Acıyı ve özlemi bir arada yaşadı…
Salgın nedeniyle aylarca ülkesine dönemeyen Naci Misel, gemide mahsur kaldığı süre zarfında çok sevdiği babaannesi ve büyükannesini kaybetti. Zor günlerden geçtiğini, ailesine özlem duyarken en kötü günlerinde yanlarında olamadığı için psikolojik olarak yıprandığını kaydeden Misel, “Evimden ve ülkesinden bu kadar ayrı kalmadım. Tersane sürecinde zor zamanlar yaşadım. Ailemden çok değer verdiğim iki kişini kaybettim. Bu beni çok yıprattı” dedi.
Ekim ayında yeniden mavilere açılacak…
Salgın süreci bittikten sonra sınavlarını vermek için yeniden yurt dışına gitmek zorunda olduğunu ifade eden Misel, “Bu süreç biter bitmez İstanbul’a giderek sınavlarımız vermek zorundayım. Ekim sonu yeniden gemiye bineceğim. Bir şeye değinmek istiyorum, dünya ülkelerinde Hong Kong hariç hiçbir ülke değişimi kabul etmedi. Birçok ülke salgın nedeniyle çok katı kurallar koydu ve halen bu süreç devam ediyor. Ülkeme gelmek için Avustralya’da gemiden indim, orada beni özel bir taksi aldı ve kimse ile temasa girmedim. Çok güzel bir tecrübe ile çok zorlu bir süreç geçirdim.”
48 gün gemi seferi, saatlerce uçuşun ardından yurduna döndü…
Aylarca evinden uzak karaya yaklaşmadan gemide 384 gün geçiren Naci Misel, evine dönebilmek için yeni bir yolculuğa çıktı. 23 yaşındaki genç, 48 günlük gemi seferi, 22 saatlik dört ayrı uçuş ve 12 saatlik feribot yolculuğu sonunda dün sabah adaya döndü. Karantina oteline yerleştirilen Misel, “Çok şükür yurdumdayım. 14 günlük sürecin ardından aileme sarılacağım. Bu ülkenin her şeyini özledim” dedi.