‘4 sene geçti, ortada proje yok’

Eski Maliye Bakanı ve UBP Milletvekili Ersin Tatar’dan YENiDÜZEN’e önemli açıklamalar

Fayka Arseven KİŞİ

Eski Maliye Bakanı ve UBP Milletvekili Ersin Tatar, Ercan Havaalanı’nın özelleştirilmesi noktasında devletin yönetime girmediğini anımsatarak, herhangi bir kurumdaki özelleştirmede yönetim kurulunda mutlaka devletin temsil edilmesi ve söz hakkı olması gerektiğini vurguladı.

Ercan Havaalanı’nda bir şey yapılmadığına dikkat çeken ve açıklama bekleyen Ersin Tatar,Bugüne kadar tamamlaması gereken proje daha ortaya çıkmadı. Evet, sorunlar var ama başka başka şeyler de yapılamaz mıydı? Üzerinden 4 yıl geçti. Yüzde yüzü tamamlanmış olmalıydı.”

Bu hafta Ersin Tatar ile konuştuk, hem kamu kurumlarının özelleştirilmesini hem ekonomiyi hem de siyasette yaşananları yorumladı.

  • Halk ve esnafla sürekli buluşuyorsunuz, ekonomiyi yakından takip ediyorsunuz. Nedir durumumuz?
  • Ersin TATAR: Dövizin artışı büyük bir olumsuzluk getirecek. Devlet Planlama Örgütü’nün rakamları geriden gelir ama ilk 2 ayda yüzde 4 bir enflasyon yaşandı, ki bütçede ilk 6 ayın enflasyonu 4.2’dir. Dolayısıyla ilk 2 ayda 6 ayın enflasyonu yakalandı bile. O bakımdan bütçede bu büyük bir sıkıntıya yol açabilir. Çünkü her yüzde 1 hayat pahalılığı 25 milyon TL bütçeye ek külfettir. Dövizin biraz olsun gerilemesi var. Umarım gerileme devam eder. Türkiye’de istikrar sağlanır ve 6 ayda yüzde 4 çok daha yukarılara gitmez. Çünkü hayat pahalılığı demek hem dövize bağlı, ithalata bağlı ürünlerin fiyatlarının artması hem de elektrik fiyatlarının artmasıdır. 1 yıl öncesine göre yüzde 10 hayat pahalılığı oldu. Şimdi ekonomist olarak değerlendirdiğimde sadece devlet çalışanlarının maaşlarıyla biz ülke genelini değerlendiremeyiz. Çünkü özel sektör çalışanları da var. En az özel sektörde 100 bin insan çalışır. Çoğu yabancı çalışandır ama bir kısmı uzun yıllardır burada vatandaşlık bekler. Yani bakıldığında özel sektör çalışanın  maaşları da o kadar artış görmedi. Yani memlekette büyük sıkıntı var. Temennimiz kalkınma planlarının hayat bulması, Türkiye ile olan ilişkilerin daha ileriye götürülmesi...  Tabi ki bu ilişkilerin ileriye götürülmesi için bizim de hassasiyetlerimiz vardır. O bakımdan Mali İşbirliği Protokolü’nün uygulanması lazım ama uygulanırken de dikkat edilmesi lâzım.
    Trump’ın gelmesiyle faizler arttı, dalgalanmalar oldu. AB’de de başka ülkelerde de dolayısıyla her ülke gibi biz de nasibimizi aldık. Bizim bir şansımız Mısır’da olsun Türkiye’de olsun başka bölgelerde olsun terörist faaliyetlerden dolayı turizmde gelişmeler ve pozitif adımlar olduğunu duyuyorum. Öğrenci sektörüne de baktığımız da Türkiye’deki FETÖ olaylarından sonra talep buraya arttı. Başka ülkelerden de talep var. Ama tabi nitelikli talebe getirmek çok önemlidir. Çünkü oradan buradan niteliksiz talebelerin gelmesi fuhuştur, uyuşturucudur birçok pislikleri de beraberinde getirir. Buna dikkat edilmeli. Rakamlara bakıldığında öğrenci sektörü turizmi geçmiştir. Yıllık ekonomiye katkısı milyar dolara yaklaşıyor. KKTC’nin gelişebilmesi için bu sektörler beraberinde hizmet sektörünü, inşaat sektörünü ve her türlü yan sektörü beraberinde sürüklüyor. Dolayısıyla o anlamda bakıldığında ben pozitif bir gelişme görebiliyorum.
     
  • Protokolde birçok kurumun özelleştirilmesi var ve bu konu çok tartışılıyor. Sizce ne yapılmalı?
  • Ersin TATAR: Özelleştirme dediğinizde şekli çok önemlidir. Çünkü Ercan Havaalanı’nda görüyoruz. Benim Maliye Bakanı olduğum dönemde çok iyi niyetli, şeffaf ve hiç şaibesiz, teşviksiz, o zaman çok da baskı vardı teşvik verilsin. Ama biz dedik ki monopol bir durumdadır. Teşvik kabul edilmez. Ama gelinen aşamada bu ihale tamamlanamamıştır. Gelir paylaşımı başladı ama ben Eski Maliye Bakanı ve bu işleri takip eden birisi olarak, bu gelir paylaşımının kalem kalem nasıl yapılacağını daha göremedim.

“Ben sana bu yeri devrettim, sen aldın, bugüne kadar da 100 bin Euro’yu avans olarak verdin ama o günden bugüne de paraları sen topladın orada. Dolayısıyla topladığın paralar, artı senin öz kaynağın ve belki kredi imkanlarınla sen bunu bitirmiş olman lazımdı.”

  • Ercan’da ödemelerde belirsizlik mi var?
  • Ersin TATAR: Netleşecek ama ilk ödeme başlamadan olmaz. Çünkü aksi başladığında aksi gider bu işler. O yüzden ilk ödemede netleşmesi gerekir. Yani bu gelirler nasıl oluşacak? Ki bunlar bellidir. Yolcu başına 15 Euro para alınıyor, artı kira gelirleri... Hepsi kalem kalem çok sayıda da rakam toplanacak, yüzde 48.7 devletindir, artı KDV.  Bu gelirdir, cirodur. Kar payı deseydik, hiç işinden çıkmazdık. Çünkü muhasebecilerin marifetlerine göre artabilir, azalabilir. Karda olan şirket zararda da gösterilebilir. Ama burada çok basittir, ciro paylaşımıdır, ciro ne ise odur. Bunun da tabi kira sözleşmeleri de dahil gözden geçirilip biran evvel ortaya çıkarılması lazım. Ama işte orda bugüne kadar tamamlaması gereken proje daha ortaya çıkmadı. Yani hangi aşamadadır bunu hep birlikte takip ediyoruz.
    Başlatılmış bir olay vardır, bitirilmesi gerekir. Pist ve oradaki mevcut binanın belki de 5 katı büyüklüğünde çok daha büyük bir bina projesi var. Şimdiye kadar ortaya çıkması lazımdı. Nerden oldu gecikmeler, işte asker çekildiydi, çekilmediydi.
    Kamulaştırma olayları vardı o da gecikti. Firmanın iddiası bu. Devletin iddiası da şu olması lazım; ‘evet,  bu sorunlar var ama başka başka şeyler de yapılamaz mıydı bu arada ki en azından bunun yüzde 65’i 70’i tamamlansın? Üzerinden 4 yıl geçti. Yüzde yüzü tamamlanmış olmalıydı.

 ‘Devlet temsilcisi de yönetimde olmalı’

  • Bu süreçte devlet ne kadar zarara uğradı?
  • Ersin TATAR: Devlet zarara uğrar. Nasıl uğrar? O terminal, pist her şey tamamlanmış olsaydı bu memlekette daha fazla uçak ve yolcu gelecekti. Daha fazla gelirimiz olacaktı. Hem iniş kalkışlardan hem de turizminden... Dolayısıyla ben sana bu yeri devrettim sen aldın bugüne kadar da 100 bin Euro’yu avans olarak verdin ama o günden bugüne de paraları sen topladın orada. Dolayısıyla topladığın paralar, artı senin öz kaynağın ve belki kredi imkanlarınla sen bunu bitirmiş olman lazımdı. O da diyor ki;  ‘bana teslim edilmedi de olmadı.’ Yani hep böyle şeyler oluyor. Dolayısıyla özelleştirme meselelerinde sayın Bakan da işte telefonla ilgili kamu-özel ortaklığından bahseder. Bir kere kamu böyle ortaklıklarda daha fazla işin içinde olacak. Yönetim Kurulu’nda olacak, söz sahibi olacak. Madem ki biz gelir ortaklığı dedik yani oradaki gelirin şu kadar sonra devletin olacağı. Bunlar hep anlaşıldı. Niçin ben de yönetimin içinde olmayayım, temsil edilmeyeyim? Madem ki bu şartlarda veriyorum, malın sahibi de benim. Malın sahibi biziz, biz işletmeyi devrettik 25 yıllığına. Zaten 5 yılı geçti. 20 yıl sonra mal bizim. Madem ki mal benim işletmesine de ortağım... En büyük ortak devlettir. Çünkü yüzde 47.8’i devletin geliri, ona kalır yüzde 53’ü...Ama ondan masrafları düştükten sonar yüz lira ciroda yüzde 47.8’i benim onun masrafları düşünce belki de 30’u onundur. Ben daha büyük ortağım. Şimdi ben daha büyük ortaksam orada ne döndüğünü ve ne olup bittiğini daha iyi görmem lazım. Derim ki bu örnek olsun, kamu-özel ortaklıklarından bahsedilmektedir. Kamu-özel ortaklıklarında idarede yönetimde mutlaka devletin de temsil edilmesi gerekir.
     
  • Ercan Havaalanı konusunda bu noktalarda kendinizi hatalı mı görürsünüz?
  • Ersin TATAR: Hayır. Bu dünyada bir model. Ama belli ki biz biraz otoritesi daha genç ve tecrübesiz devlet olduğumuz için idare açısından... O kadar da bakanlar değişti.  Bunun ne kadar takip edildiği, ne kadar gerçekten devirler yapıldıydı, yapılmadıydı buralarda nasıl zafiyetler var. Ben şu an isim vermek istemiyorum ama kaç tane koalisyon gördük, kaç tane bakan gördük, CTP’li, UBP’li hükümetler de var. Bu sürdü sürdü gitti. Dolayısıyla böyle modellerde devletin bizzat işin içinde olmasında fayda vardır.
     
  • Mali Protokol’ün uygulanmasında gecikme söz konusu. Haziran’a kadar tamamlanması öngörülür. Ne bekler bizi?
  • Ersin TATAR: Mali Protokol’ün birçok zor maddesi vardır. Ama 2017 büyük bir fırsat olacak. Çünkü bütçe bu hükümetin bütçesi. O bakımdan 2017’i gerçekten önemli ama zaman da süratli geçiyor. Çünkü şu anda bir hafta sonra Nisan ayına girmiş olacağız. Komitede çalışıyorum ve gerçekten yasalar gelmeye başladı. Ama madde madde bunların görüşülmesi de zaman alır. Ama günün sonunda o programda da ifade edildiği gibi bazı yasaların belirlenen tarihlerde geçmesi lazım. Çünkü Mali Protokol ve para akışı ona bağlı olacaktır. Dolayısıyla hem hükümet hem de milletvekillerine çok büyük görevler düşecektir.
     
  • Devletin kasası sizce tasarruflu olarak kullanılıyor mu?
  • Ersin TATAR: Maliye Bakanlığı köklü ve kurumsal bir bakanlıktır. Dolayısıyla orada bir disiplin olduğunu görüyorum. Ama tabi bazı kurumlarda çeşitli söylemler geliyor. Oralarda dikkat edilmesi gerekir. Maliye Bakanlığı’nın kurumsal disiplinin diğer kurum ve kuruluşlarda da gerek Elektrik Kurumu’nda gerek Kooperatif Merkez Bankası’nda da aynı şekilde sürdürülmesi gerekir. Çünkü dediğim gibi bu tür yönetimler tabi ki siyasetten etkilenirler. Siyasete direnemeyip bir takım istihdamlar ya da başka başka şeyler olabilir. Onun için benim söyleyebileceğim Maliye Bakanlığı’ndaki disiplinin her yerde sürdürülmesi çok önemlidir.

“Biz 20 yıldır burada olan insanı işte 40 gün Türkiye’ye gitmiş ve o ara dönem oluşmuş diye vatandaş yapamıyoruz. Bu insanların sayısı belli 5-10 bin ne ise onları vatandaş yapmak lazım.”

  • Kooperatif Merkez Bankası’yla ilgili yazılar, iddialar var bu konudaki değerlendirmeniz nedir?
  • Ersin TATAR: Merkez Bankası, Kooperatif Bankası’na yazı yazdı, banka da cevap vermesi lazım. Kredi verirken dikkat etmek lazım. Çünkü günün sonunda banka tasarruf sahibinin parasını yönetiyor. Verdiğiniz kredilerin teminatlarının sağlam olması lazım ve paranın geri dönüşüne yönelik inancınızın tam olması gerekir. Bu konularda bir takım uyarılar yapılmıştır. Herhalde bunun cevabını yönetim verecektir.

“Ekim’den sonra her an seçim olabilir. O yüzden bu kısa dönemde bakan değiştir, müdürü müsteşarı değiştir olmaz.”

  • Hükümetin performansı nasıl?
  •  Ersin TATAR: Bu memlekette hükümet etmek çok zor. Bunu biz de yaşadık. Daha sonra kurulan hükümetlerde de gördük. Yapılması gereken çalışmalar, reform anlamında tepkilere de yol açabiliyor. İşte Sağlık Bakanı’nın durumuna bakınız. Sağlık Bakanı elinden geldiği kadar uğraşıyor, çalışıyor ama günün sonunda memleketin gerçeklerinde imkanlar ölçüsünde gerek orada çalışanları doktorları, hemşirelerimizi ve halkımızı nasıl daha fazla mutlu edeceksiniz... Bütün bunlar hem yatırım ister hem kaynak ister. O kaynaklar da istediğiniz gibi bol olmayınca sıkıntılar yaşanır. Aynı şekilde vatandaşlıklarda da... Şimdi burada yıllarını vermiş insanlar sıralarda bekliyor, vatandaş olmak istiyor. Rum tarafında son 20 yılda 600 binden 800 bine çıktı vatandaş sayısı ve geçenlerde gazete manşetlerinde ‘yabancıları vatandaş yaptık, yatırım amaçlı bu işten 4 milyar Dolar para tahsil ettik’ diyor. Güneydeki zihniyet bu, biz 20 yıldır burada olan insanı işte 40 gün Türkiye’ye gitmiş ve o ara dönem oluşmuş diye vatandaş yapamıyoruz. Bunlar da gözden geçirilmesi gerekir. Bu insanların sayısı belli 5-10 bin ne ise onları vatandaş yapmak lazım.
     
  • Şimdi hakkı olanlar bile aldığında doğallığında bir tepki oluşuyor. Bu konu yıllardır istismar edildi ama...
  • Ersin TATAR: İstismar edilen ne idi; birkaç sanatçıya verdiler.
     
  • Mahkeme kararları da var...
  • Ersin TATAR:  Nedir denilen; işte vatandaşlığı vermeden önce sağlık ve güvenlik kurulundan geçmesi lazım. Sağlık ve güvenlikte beli ki bir tıkanma var. Ama büyük ölçüde tamamdır... Gerçekten bir güvenlik zafiyeti varsa o vatandaşlık verilmiş olsa bile iptal edilecek. Kanun budur. Mesele abartılmamalıdır. Hükümet buna dikkat ediyor.
     
  • DP’de teknokrat kabine gündeme geldi. UBP’nin gündeminde bakan değiştirme, teknokrat kabine kurma var mı?
  • Ersin TATAR: Bu saatten sonra sanmıyorum. Artık seçime çok uzak değiliz. En geç 1 yıl içerisinde seçim olacak daha önce de olabilir. Sonuçta bu değerlendirilir. Ama yaz aylarında olmaz. Ekim’den sonra her an seçim olabilir. O yüzden bu kısa dönemde bakan değişti, müdürü müsteşarı değiştir olmaz. Belediye seçimleri var. Ondan önce olacak. Bir arada olması mümkün değil.

 

 

 

Röportaj Haberleri