42 YIL SONRA ACI KAVUŞMA

Henüz 22 yaşında evinden alınarak bir daha geri dönmeyen Dohni’li Mustafa Şevket’in kimliği yıllarca saklanan “göbek kordonu” sayesinde ortaya çıktı

1952 yılında Dohni köyünde dünyaya gelen ve annesinin bir bohça içinde sakladığı göbek bağı Mustafa Şevket’i ailesine kavuşturdu. Yıllarca saklanan göbek kordonu, Mustafa Şevket’in cenazesinin kimliklenmesine vesile oldu. Şevket’in kız kardeşi ilk kez YENİDÜZEN’e konuştu.

Devrim DEMİR

Dohni’de 1974 yılında evinden alınan Mustafa Şevket bir daha geri dönmedi.  Ailesi yıllarca bekledi, geri gelecek ümidi ile çalan her kapıya koştu. 22 yaşındaki Mustafa Şevket, ailenin en küçüğüydü. Annesinin geçirdiği zor bir hamilelikten sonra dünyaya geldi. 1974 yılında askerliğini bitirip köyüne döndükten sonra nişan olan Şevket, olayların çıkması ile bir gün apar topar evinden alındı ve bir daha geri dönmedi.

Ailesi yıllarca Mustafa Şevket’i bekledi. Şevket’ten geriye tek kalan 1952 yılında doğduğu anda annesinin bir bohça içinde sakladığı göbek bağı. Yıllarca saklanan göbek bağı, Mustafa Şevket’in cenazesinin kimliklenmesine vesile oldu.

22 yaşındaki Mustafa Şevket, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin 2008 yılında başlattığı ilk kazılarda gömülü olduğu yerde tespit edildi.

Kimlik tespiti için bekleyen Şevket’in ailesi de bir an önce cenazelerini almak için birçok işlem başlattı. Şevket’in annesi 1992 babası ise 1981 yılında vefat edince kimlik tespiti için geriye bir tek ablası 76 yaşındaki Rahme Erdağlı kaldı.

Annesinin gözü gibi sakladığı göbek bağını annesi vefat edince alarak muhafaza eden Rahme Erdağlı, 2015 yılında Kayıp Şahıslar Komitesi’ne giderek kimliklenme işlemi için kardeşinin göbek bağını teslim etti.

Yapılan test sonucu kardeşine acı da olsa 42 yıl sonra kavuşan Rahme Erdağlı, ilk kez YENİDÜZEN’e konuştu.

 

 “Artık bir mezarı var”: 76 yaşındaki Rahme Erdağlı: “Kardeşimin son hatırası; onunla bu şekilde kavuşacağımızı nereden bilebilirdim ki. Göbek kordonu, kardeşimin bulunması bir mezara sahip olması için en büyük rol oldu”.

 

“Çok minikti doğduğunda”

Taşkent köyünde yaşayan 76 yaşındaki Rahme Erdağlı, şehit kardeşini ve kimliklenemsini anlattı. Şuan hayatta olmayan kız kardeşi ve şehit kardeşi ile beraber Dohni köyünde doğduklarını söyleyen Rahme Erdağlı, kardeşlerin en büyüğü olduğunu şehit kardeşleri Mustafa Şevket’in ise en küçük olduğunu kaydetti.

Erdağlı, “Annem Mustafa’ya hamileyken dayımın kuyuya düşmesi nedeniyle çok zor bir hamilelik geçirdi. Dayımın ismi Mustafa’ydı. Annem doğum yaparak kardeşime Mustafa ismini verdi. Çok zor bir doğumdu, çok minikti doğduktan sonra el parmakları birleşikti ve dedemin uyguladığı tedavi ile parmakları çalışmıştı. 1952 yılında annem evde doğum yaptıktan sonra, Mustafa’nın göbek bağını diktiği bir kumaş parçası içine kıyarak yatak odasının duvarına astı. Senelerce orda kaldı, herkes duvardaki göbek bağını unuttu. 1974 yılında Mustafa askerliğini bitirip köye döndü, nişan oldu. Olaylar çıkınca bir gün alıp götürdüler ve bir daha da ondan haber almadık.”

"Annem ölünce kardeşimin son hatırasını ben aldım nereden bilirdim ki "…

Olaylar çıktıktan sonra Kıbrıs’ın kuzeyine ilk göçen kafilelerden olduğunu anlatan Erdağlı, 1974 yılı Ekim ayının 22’sinde kuzey’e göç ettiklerini anlattı. Yıllarca hem kardeşini hem eşinin geri döneceğini beklediğini anlatan Rahme Esendağlı, içlerinde bir umut hep yaşadıklarını ama belirsizliğin en büyük acı olduğunu anlattı.

1992 yılında annesi vefat edince evini temizlediği esnada gözüne duvarda asılı bir bohça çarptığını ve eline alınca kaybolan kardeşi Mustafa Şevket’in göbek bağının bulunduğu bohça olduğunu hatırladığını anlatan Erdağlı, bohçayı alarak evinde muhafaza ettiğini kaydetti.

Rahme Erdağlı, “Çok üzülüyordum, 2008 yılında ilk kazılar yapıldı herkes kan vermek için çırpındı. Avusturalya’da ailemiz de kan vermek için gelmek istedi. Hala kardeşimin bir mezarı yoktu bir şey yapamıyordum. Bohça aklıma geldi 2015 yılında ilgili yere teslim ettim ve DNA yapıldı. Haber geldi Mustafa Şevket artık bulunmuştu. Kardeşimin son hatırası onunla bu şekilde kavuşacağımızı nereden bilebilirdim ki. Göbek kordonu, kardeşimin bulunması bir mezara sahip olması için en büyük rol oldu”.

Acıları peş peşe yaşadı: Rahme Erdağlı, acıları peş peşe yaşadığı halde dimdik ayakta duran bir kadın. Hem kendi çocuklarına hem de kardeşinin çocuklarına sahip çıktı. “4 değil 6 çocukla beraber büyüdüm. 1974 yılında eşimi, Mustafa’yı, 1975 yılında daha 27 yaşındayken evlat acısına dayanamayan kız kardeşimi kaybettim” dedi.

 

Önce eşini defnetti… Sonra çok sevdiği biricik kardeşini…

Kayıp Şahıslar Komitesi’nin kimliklendirme işleminden sonra 76 yaşındaki Rahme Erdağlı 2016 yılında önce eşini ardın da kardeşi Mustafa Şevket’i 42 yıl sonra defnetti. Erkek kardeşinin çok iyi futbol oynadığını, çok sayıda madalyası olduğunu gözleri dolu dolu anlatan Rahme Erdağlı, “Mustafa’mın çok güzel sesi vardı, çok güzel şarkı söylerdi” dedi.    

Acıları peş peşe yaşayan bir kadın

1974 yılından sonra yüzü hiç gülmedi Rahme Erdağlı’nın önce eşi sonra erkek kardeşi evden gözleri önünde alındı. Kız kardeşi de onunla aynı kaderi yaşarken, kız kardeşinin ikizlerinden biri zehirlenerek 1 ay yoğun bakımda kaldıktan sonra hayatını kaybetti. Erdağlı, çok zor yıllardan geçtiklerini, gözlerindeki yaşların senelerce dinmediğini şöyle anlattı.” Kız kardeşimin eşi de 1974 yılında evden alınmıştı. İkizleri 4 yaşındaydı. Benim 4 çocuğum onun üç çocuğu vardı. İkizlerinden biri zehirlendi ve maalesef öldü. Kız kardeşim evlat acısına dayanamadı 1975 yılında onu da kaybettim. Onun iki evladını da kendi evlatlarımdan ayırmadan bağrıma bastım. 4 değil 6 çocukla beraber büyüdüm. 1974 yılında eşimi, Mustafa’yı, 1975 yılında daha 27 yaşındayken evlat acısına dayanamayan kız kardeşimi kaybettim” dedi.

“Ta ki hayattayım acım ilk gün gibi”

Eşinin, kardeşini 2016 yılında son yolculuğuna uğurlayan Rahme Erdağlı doyamadığı kardeşinin mezarına her gün gidiyor. 42 sen önce gördüğü yıllarca hasretini çektiği kardeşine sakladığı göbek kordonu vesilesi ile acı da olsa kavuşan Erdağlı, “Ta ki hayattayım aklımda. Yaşadığım acı ilk gün gibi. Doyamadığım kardeşim, çocuklarımın babası artık huzurda yatacak bir mezarları var” dedi.

 

  Fotoğraflar: Burçin AYBARS

 

 

 

 

 

 

İlgili Haberler

Özel Haber Haberleri