5 yılda olmadı, 1 ayda bitti...

Ünal Fındık

5 yıllık kabus sona erdi umutlar yeniden yeşerdi. Nisan 2010 öncesi çözüm yönünde önemli gelişmeler yaşanıyordu. 2008 Eylül ayında başlayan ve önemli ilerlemeler kaydeden Talat-Hristofyay görüşmeleri, 2004 referandumunda yaşanan hayal kırıklığından sonra çözüm umutlarını yeniden yeşertmişti.
Bu görüşmelerde epey ilerleme sağlanmış, taraflar birsürü konuyu derinlemesine ele almış ve ya çözümlemiş, ya da çözüm aşamasına getirerek bekletmeye almıştı.

O dönemde hazırlanan raporlarda 3 değişik kalem kullanılıyordu. İki tarafın üzerinde mutabakat sağladığı konular siyah kalemle, uzlaşılamayan konularda ise Rum tarafının kabul ettiği mavi, Türk tarafının kabul ettiği biçimi de kırmızı kalemle yazılıyordu. Böylece liderlere üzerinde çalışarak sorunları aşmak için detay raporlar veriliyordu.

Nisan 2010’da Talat seçimi kaybetti. Seçimi kazanan Eroğlu çözüme inanmadığı için bunları hepsini bir kenara koydu. Resmi olarak “Talat’ın bıraktığı yerden devam” sözü verdi. Ama 5 yıllık görev süresi içinde bunu yerine getirmedi. Dahası mevcut mutabakat konularını bile geriye götürdü.
Bu nedenle yeniden aday olduğu Nisan 2015 seçimini açık ara kaybetti. 11 Şubat 2014 tarihinde Anastasiadis ile imzaladığı ortak açıklamada belirtilen tarama sürecini bile 1 yılda tamamlayamadı. Sonra da “Rum lider masadan kaçtı” diyerek ortalığı velveleye verdi.

Rum liderin masayı terkettiği doğruydu. Buna rağmen suçlanan Rum lider olmadı. Ya da suçlama kendinin beklediği düzeyde olmadı. Bunun asıl nedeni görüşme masasının zaten üretken olmamasıydı.
Nisan 2015’te Akıncı seçildi. Görüşmeler seçimin hemen ertesinde başladı. Son bir aylık görüşme sürecinde alınan yol ve sağlanan ilerlemeler, Eroğlu döneminde sağlanandan çok daha fazladır.
Bunu nereden mi anladım?

Önceki günkü görüşmeden sonra BM Genel Sekreteri’nin Özel Temsilcisi Espen Barth Eide’nin görüşme ertesinde yaptığı açıklamada “Akıncı ile Anastasiadis’in mümkün olan en erken zamanda kapsamlı bir çözüme ulaşma amaçlarını güçlü bir kararlılıkla ve ortak taahütleri ışığında sürdürdüklerini” ifade etti.
İki lider de görüşmeden sonra kendi bölgelerinde ayrı yaptıkları açıklamalarla Eide’yi doğruladılar.
Akıncı yaptığı açıklamada 15 Mayıs’taki görüşmede müzakerecilere verilen görevin tamamlandığını, tarama sürecinin sona erdiğini kaydetti. Akıncı, “Hedef Kıbrıs’ta kapsamlı bir çözüme ulaşmaktır. Zaman kaybetmek hiçbir tarafın işine gelmemektedir. Kıbrıs’ta iki tarafın da kabul ettiği, gelecek kuşakları belirsizlikten kurtaracak, Kıbrıs Türk toplumunu uluslar arası hukukun içine sokacak, iki kurucu devletin oluşturacağı federal bir yapıyı bir an önce kurmak hepimizin amacıdır” dedi.

Rum Başkanlık Konutuna dönüşünde basına açıklamalarda bulunan Anastasiadis, “liderlerin, bugünkü görüşmede derin konulara girmediğini, bununla birlikte, müzakerecilerin bütün konuları kapsayan görüş birlikleri ve görüş ayrılıklarını kayda geçirerek, çok önemli bir çalışma yaptıklarını tespit ettiklerini” belirtti.
Hem Eide’nin, hem de iki liderin açıklamalarından anladığımız müzakere heyetlerinin çalışmalarının çok verimli olduğudur. Akıncı müzakereci olarak Özdil Nami gibi deneyimli ve birikimli bir müzakereci seçmekle ne kadar isabetli bir karar veridiğini sanırım herkes gördü.

Elbette daha işin başındayız. Daha gidilecek çok yol vardır. Ama 5 yılda sağlanamayan ilerleme 1 ayda sağlandıysa, ya da 11 Şubat 2014’de kararı alınan ama 1 yılda tamamlanamayan tarama süreci 1 ayda  tamamlandıysa bunu düşünmek gerek.

Açıklamalardan anladığımız 29 Haziran’da yapılacak liderler görüşmesinde artık esaslı konulara geçilecek. Hangisinde başlanacak bilinmiyor. Liderler ne karar verirse ondan başlanacak. Ama başlıklar bellidir. Yönetim ve Güç Paylaşımı, Mülkiyet, Toprak, Güvenlik ve Garantiler.
Ekonomi ve AB ile ilişkiler başlıkları zaten çok önceden tamamlanmıştı. Herhalde tarama sürecinde bunlar üzerinden yeniden geçilerek teyit edildi.

Toprak ile Güvenlik ve Garantiler konusu da garantör ülkelerin de katılacağı uluslararsı zirvede ele alınacak konulardır. Demek ki 29 Haziran’da Yönetim ve Güç Paylaşımı ile Mülkiyet konuları ele alınacak.
Dileyelim görüşme sürecinin bu iyiniyetli, sonuç alıcı ve süratli gidişi hiç kesintiye uğramadan en erken zamanda sonuca ulaşsın.