KKTC'nin 4’üncü 5 Yıllık Kalkınma Planı çalışmasının yol haritası, geçtiğimiz hafta, Başbakan tarafından kamuoyuna tanıtıldı.Bu çalışmanın başlatılmasını önemlidir ama ülke ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde tamamlanması daha da önemlidir.
Kalkınma Planı yapılması konusunu, Ana Muhalefet ve diğer muhalefet partileri ile sivil toplum örgütleri son yıllarda gündemde tutmakta ve yapılmasını talep etmektedir.
KKTC Anayasası’nın 134. Maddesinde, ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmanın planla gerçekleştirilmesi öngörülmektedir. Kalkınma planları, bir ülkenin ekonomik ve sosyal kalkınması için kıymetli bir yol haritasıdır.
Tanıtımdan elde ettiğimiz bilgiye göre, Kalkınma Planı çalışmasında, Devlet Planlama Örgütü koordinatörlüğünde, 300'e yakın uzmanın ve 100'e yakın kurum ve kuruluşun görev yapması düşünülüyor. Bu çerçevede, 5 yıllık kalkınma planı’nın 2024 yılının ilk çeyreğinde hayata geçirilmesi hedefleniyor.
Bu bağlamda, Kalkınma Planı için kurulacak Özel İhtisas Komisyonlarına katılacak uzmanlar, komisyonlarda çalışılacak ekonomik ve sosyal sektörlere yönelik bilgi ve araştırma sonuçlarını sunarak, ortaya çıkacak raporlara azami katkıda bulunmalıdır.
Öğrendiğimize göre, yapılacak çalışmada, Ekonomi Özel İhtisas Komisyonu,Sanayi ve Ticaret Özel İhtisas Komisyonu, Eğitim, Gençlik ve İnsan Kaynakları Özel İhtisas Komisyonu, Sağlık Özel İhtisas Komisyonu, Turizm Özel İhtisas Komisyonu, Çevre Özel İhtisas Komisyonu,Tarım ve Hayvancılık Özel İhtisas Komisyonu, Ulaştırma, Haberleşme ve Altyapı Özel İhtisas Komisyonu, Çalışma Hayatı ve Yaşam Koşulları Özel İhtisas Komisyonu ve İnşaat ve İskân Özel İhtisas Komisyonu olmak üzere toplam 10 adet ihtisas komisyonu kurulmuştur.
Bana göre, ülkemize önemli gelir ve katma değer kazandıran Yüksek Öğretim alanı için çalışacak, ayrı bir komisyon kurulmalıdır. Ayrıca, Enerji ve Yerel Yönetimler konuları da geniş ve detaylı içerikleri olduğu için, ayrı ihtisas komisyonları içinde düşünülmelidir.
Bunlar yanında, spor, kültür ve kooperatifçilik konuları da mevcut komisyonlar içinde çalışılmalıdır. Kamu Maliyesi, Bankacılık ve Finans konuları da, detaylı bir şekilde, mutlaka Komisyonlar içinde analiz edilmelidir.
Beş Yıllık Kalkınma Planı çalışmalarına, kamu kurum ve kuruluşları, ekonomik örgütler, Üniversiteler, Sendikalar, sivil toplum örgütleri ve tüm siyasi partilerin katkı koyması mutlaka sağlanmalıdır.
Kalkınma Planı taslağı ortaya çıktıktan sonra, Ekonomik ve Sosyal Konsey toplanarak, plana son şekli orada verilmelidir.
Ülkemizin, özellikle son 4 yıldır en büyük sorunu, güncel bilgi ve veriye dayanan herhangi bir plan ve programının olmaması, yani plansız bir şekilde yönetilmesidir.
4 yıl öncesine kadar, 5 yıllık Kalkınma Planı olmasa bile, ülkemiz, 3 yıllık orta vadeli programlarla yönetilmekteydi.Yani plansız, programsız değildi.Hükümetlerin elinde bir yol haritası bulunuyordu.
Hükümet’ in elinde plan, program ve yeterli bilgi yoksa, ülke nüfusunu bilmezse, enerji, su, konut, okul, hastahane, ilaç, yol ve diğer ihtiyaçlarını, yapılacak yatırımları nasıl planlayacaktır?
Hükümet’ in yapması gereken en önemli icraatlarından biri, kendisine yol haritası olacak, plan veya program yapmak olmalıdır.Maalesef, son 4 yıldır KKTC’ yi yöneten Hükümet’ lerin hiçbiri, ülkenin ekonomik ve sosyal hayatına yön verecek orta vadeli programı dahi yapmamıştır.
En son Orta Vadeli Program( OVP), 2019 yılında Dörtlü koalisyon döneminde hazırlanmıştı.Elbette, ondan önceki yıllarda da OVP’ ler hazırlanmıştı.Ülke, bunun eksikliğini yaşıyor.
Halbuki, ülke ekonomisinin gelecek yıllarda istikrarlı bir şekilde büyümesi ve halkın refahının artırılması hedeflerine ulaşmak için, plan ve program olmazsa olmazdır.
Plan veya programı olmayan bir Hükümet, okyanusta, pusulası olmayan bir gemiden farksızdır.Ülkemizde yaşanan birçok sorunun, plan ve programsız çözümü mümkün değildir.
Planlar ve programlar sayesinde özel sektör ve piyasalar önlerini görmekte, Hükümetler de disiplin içinde hedef ve politikalarını uygulamaktadırlar.
Hükümetler, pahalılık, enflasyon ve yoksullukla mücadele, bütçe disiplini, sürdürülebilir ekonomik büyüme, işsizlik, eğitim, sağlık ve elektrik sorunlarını çözecek politikaları öncelik olarak görmeli ve bunları hazırlayacağı plan ve programlara dahil etmelidir.
Ülkemizin, gelişip, büyümesi yani kalkınması için, her alanda planlı politikalar ve hedefler hayata geçirilmelidir. Topluma her alanda hak ettiği hizmeti verebilmek için, öncelikle halk için çalışan Hükümetlere ihtiyaç vardır.
Bireysel ve zümresel çıkarlara göre icraat yapan, kamu kaynaklarını kendi taraftarlarına göre dağıtan Hükümetler, halka eşit ve adil hizmet götüremez.
Böyle olunca’ da, toplum içinde liyakat ve fırsat eşitsizliği sorunları ortaya çıkar, halkın büyük bir bölümü haksızlığa uğradığını düşünür ve devlete, hükümete güveni sarsılır. Gençlerin, ülkesine olan inancı, sevgisi azalır ve toplumsal huzursuzluk günden güne artar.
Temennimiz, Kalkınma Planı çalışmalarının, bir program çerçevesinde düzenli olarak devam etmesi, yarım kalmamasıdır.Zira, son yıllarda, Hükümetler, bazı icraatları basın toplantıları ile duyurmuş, fakat sonunu getirmemiştir.
Güzelyurt, Girne, Lefkoşa hastaneleri ve bazı yolların yapımı, devlet tiyatroları binası, Devlet labaratuvarı binası, kamu reformu yasası aklıma gelen, fakat yapılmayan icraatlar listesinin başında gelmektedir.
Son söz olarak, Devlet Planlama Örgütü’ne, 17 yıl sonra, kadrolu olarak 4 kişi alınmıştır. Bu sayı yeterli değildir.Her yıl düzenli olarak personel alımına devam edilmelidir.Örgüt’ te Teşkilat Şemasına göre çok az personel kalmıştır.Bu da doğal olarak, iş yapabilirlik ve verimliliği düşürmektedir.