Dila ŞİMŞEK
Emekli asker Ersan Saygın, 57 senedir Surlariçi’nde yaşıyor, ilk zamanlarından şimdiye neler değiştiğini anlatıyor. 17 sene asker olarak çalışıp emekli olan Saygın, ülkenin zor şartlarına birebir tanık olduğunu söylüyor.
63 yaşındaki Baflı Ersan Saygın, 6 yaşındayken, o dönemdeki çatışmalardan ailesi ile birlikte kaçarak Lefkoşa Surlaiçi’ne taşınmış. O dönemlerdeki Surlariçi ile günümüz halini kıyaslayan Saygın, “O zamanlar Surlariçi çok güzeldi, insanların rahatça istediğini yapabildiği bir dönemdi. Yakın zamanda, oradaki evimde otururken, birisi geldi, ‘bu evi bana kiralasana’ dedi. Bu ev kiralık değil, içinde ben yaşıyorum dediğimde, ‘o zaman sen taşın’ diye bir cevap verdi, neye uğradığımı şaşırdım” diye anlatıyor…
“Ne güven kaldı, ne mutluluk, Surlariçi artık ailelere göre değil”
Surlariçi’nin, az sayıda ailenin yaşadığı, çocukların mutluluk ve güvenle sokakta oynayabildiği bir döneminde büyüdüğünü ifade eden Saygın, şimdi ise bu huzurun kalmadığını söylüyor. “Ne güven kaldı, ne mutluluk, Surlariçi artık ailelere göre değil” şeklinde konuşuyor. Bu durumu değiştirebilmeyi, Surlariçi’ni eski günlerine kavuşturabilmeyi diliyor.
“1973’te askerliğe gittim, sonrasında 17 sene meslek olarak yaptım”
Orta bire kadar okuyan Saygın, “O zamanlar eğitim hep ezberdi. Benim de ezberim iyi değildi hep unuturdum. Bu yüzden kötü notlar alırdım, okula devam etmedim. Sonra babam beni bir makinistin yanına çırak verdi” diyor. 1973’e kadar çıraklık yapan Saygın, 73’te askere gittiğini, sonrasında da bunu meslek olarak yapmaya başladığını kaydediyor.
“Savaşı, çatışmaları, saldırıları birebir gördüm, tanıklık ettim. O zamanlarda askerler de çok eleştirilirdi, işi yeterince iyi yapamadığımız söylenirdi ama elimizdeki imkanlar çok kısıtlıydı, mecburen haklısınız der geçerdik” diye anlatıyor.
17 sene asker olarak mesleğini sürdüren Saygın, emekli olduktan sonra hem boş durmamak hem de ufak bir gelir elde edebilmek için elektrikçilik yapmaya başlamış. Ancak emeğinin karşılığını alamadığını ve insanların işin hakkından ziyade, olabildiğince az ödemeye çalıştığını anlatıyor. “Bu yüzden elektrikçilik yapmayı da bıraktım. Günlerimi yakınlarımla geçirmeye çalışıyorum. Arkadaşlarıma yardım ediyorum…” diyor.
“Artık çoğu Kıbrıslı Türk, yaşadığı yerden göç ederek, güneye gitmeyi tercih ediyor”
Saygın, artık çoğu mesleğin tükendiğini veya kazancın gerektiği gibi sağlanamadığını belirtiyor. Kıbrıs’ın hem iş imkanı olarak hem de yaşam kalitesi olarak zorlu bir süreçten geçtiğini vurgulayan Saygın sözlerine şöyle devam ediyor: “Artık çoğu Kıbrıslı Türk, yaşadığı yerden göç ederek, güneye gitmeyi tercih ediyor. Böyle olmaması gerekir. İnsanlarımızı, yaşadıkları yerde güvenle kalmalarını sağlamalı, düzgün işlere sahip olmaları amaçlanmalıdır”