Ayperi Paşaoğlu
14 yaşında Lefkoşa’dan İzmir’e başlayan bir ‘mektup arkadaşlığı’… Mektuplar yazılmış senelerce… Ve ilk görüşmede, 71 yaşına gelmiş bir yürek. Hafize ve Sevilay hanımın öyküsü.
Bundan yıllar önce, okul sıralarında başlamış Hafize (Asuman) Başak ve Sevilay Darbaz Hanımların hikayesi.
Öyle böyle değil, bundan tam 57 sene önce, yıl 1957’de…
Henüz 14 yaşındaymışlar o zamanlar.
O zamanın deyişiyle kalem arkadaşı (mektup arkadaşı) olarak birbirlerini seçmiş ve biri (Sevilay Darbaz) Kıbrıs’tan (Lefkoşa), diğeri (Hafize Başak) Türkiye’den (İzmir) yazışmaya başlamışlar henüz ortaokul sıralarındayken…
Sonra devam etmişler yazışmaya, yıllarca ve yıllarca…
Birbirlerine resimlerini göndermişler sonraları.
O kadar iyi dost olmuşlar ki her fırsatta birbirlerine yazmışlar.
Birbirlerini sadece resimlerden tanıyan mektup arkadaşları o dönemlerin zor şartlarında bile birbirlerine yazmaktan vazgeçmemişler.
1957’den bugüne Kıbrıs neler yaşamış, savaş görmüş, göç görmüş, acılara ve korkulara tanıklık etmiş, yönetimler değişmiş…
Türkiye darbeler yaşamış…
Dünya değişmiş, duvarlar yıkılmış…
Ve onların saçları ağarmış, yüzlerinde çizgiler oluşmuş; çocukluk ergenliği izlemiş, gençlik dönemi olgunluğu…
Kah sevinçlerini paylaşmışlar satırlarında, kah hüzün ve kederlerini…
Kimi aşklarını paylaşmışlar, kimi arkadaşlıklarını o duygu dolu satırlarda.
Evlenmişler, çocukları olmuş ikisinin de, yine de vazgeçmemişler onları birbirine kenetleyen satırlarından.
Zorluklar yaşamışlar, kaderin sillesini yemiş onlar da, acılar, zorluklar çekmişler hayat boyunca, mekanlar değişmiş ama onların bağları hiç ama hiç kopmamış…
1994’lü yıllarda ilk kez birbirlerinin sesini duyabilmişler telefon sayesinde; ancak bunca yıl birbirlerini görebilmek nasip olmamış o dönemlerin şartlarında.
Derken Sevilay hanım Almanya’ya taşınmış kızlarının yanına.
Mesafeler daha da büyümüş aralarında ama dostlukları mesafelere meydan okumuş… Birbirlerine yazdıkları duygulu satırları hiç eksik olmamış.
Birkaç kez bir araya gelip buluşabilmeyi denemişler ama hep bir engel çıkmış, görüşememişler…
Ta ki tarihler 11 Nisan, 2014’ü gösterinceye dek…
Şartları zorlamışlar bu sefer ve biri Almanya’dan, diğeri İzmir’den Kıbrıs’ta buluşmuşlar.
Bu buluşma onlar kadar bizleri de heyecanlandırmıştı.
Şahitlik edecektik bu tarihi buluşma anına…
Ve nihayet Kıbrıs’ta bir araya getirdik onları.
Daha görür görmez tanımışlardı birbirlerini, oysa gençlik resimleri hariç ikisinde de son hallerine dair tek bir fotoğraf bile yoktu ellerinde.
Sarıldılar birbirlerine, ağlaştılar…
Mutluluk gözyaşlarıydı o duygulu anlarda gözlerden akan.
14 yaşında başlayan arkadaşlıklarına, 57 yıl aradan sonraki 71 yaşındaki kavuşma anlarına tanıklık ediyorduk…
Gözler yaşlı, kalpler heyecanlı ve yorgun vücutlar birbirine sarılarak dostluklarının pençesinde huzur buluyordu adeta…
Çocuklar gibi mutluydu ikisi de…
Bıraktık onları yan yana, baş başa…
Bunca yılın hasreti, özlemi sığamadı elbet kısa buluşmalarına ama mutlulukları bir ömre bedeldi…