6 aylık yüzde 33 olan enflasyon oranı maaşlara yansıtılmalıdır

Ödül Muhtaroğlu

Enflasyon ve pahalılık, Haziran ayında da, yükselişine devam etti. Kuzey Kıbrıs’ ta  2023 yılı Haziran ayı enflasyon oranı, İstatistik Kurumu tarafından aylık yüzde 11.44 olarak açıklandı.Bu oran, son yılların en yüksek oranlarından biridir. 

Böylece, Bir önceki yılın aralık ayına göre enflasyon oranı, yani 6 aylık toplam enflasyon oranı da  yüzde 33.32 olarak gerçekleşti. Bu oran, bütçe beklentilerinin de üstündedir.Bu bağlamda,  yıllık enflasyon ( Geçen Haziran’ dan bu Haziran’a) yüzde 65.43’ e ulaştı.

Geçen yılki 6 aylık toplam enflasyon oranı ise yüzde 56.76 idi. Görüldüğü üzere, bu yılki 6 aylık enflasyon oranı,(33.32)  geçen yılki orana göre oldukça  düşük bir düzeydedir. Zira geçen yıl sonunda, ülkemizde yüzde 94.5 ile rekor bir enflasyon oranına ulaşmıştık. Gıda enflasyonu ise, şu anda  yıllık yüzde 56’ ya ulaştı.

Bu duruma göre, kamuda maaşlara ve sosyal sigorta emeklilierine  uygulanacak 6 aylık hayat pahalılığı artışı yüzde 33.32 olacaktır. Neticede,  Ülkemiz ekonomisi içinde oldukça fazla ağırlığı olan  kamu çalışanları, emekliler ve asgari ücrete yapılacak maaş artışları, geçen yıl ayni döneme göre,  daha aşağıda olacaktır.

2023 yılı 6 aylık enflasyonunun, 2022 yılına göre daha düşük gerçekleştiğini görüyoruz.Burada ,özellikle  petrol, elektrik ve gaz gibi enerji fiyatlarının, geçen yıla göre daha aşağı seviyelerde olması ve döviz yükselişinin, son aylarda görülmesinin önemli rol oynadığını düşünüyorum.Bizim enflasyon endeksimiz ve mal ve hizmetlerin ağırlıkları döviz kurlarına ve petrol ve enerji fiyatlarına oldukça duyarlıdır.

Türkiye de ise, 2023 yılı 6 aylık toplam  enflasyon oranına baktığımız zaman, yüzde 19.77 olarak gerçekleşmiştir. Yıllık enflasyon ise yüzde 38.21 olmuştur.İki Ülkeyi karşılaştırdığımızda, yıllık enflasyon oranımız, şu anda Türkiye’ den yaklaşık  yüzde 27 (puan) daha yüksektir. Bu durum, ayni para birimi kullanmamıza rağmen, Türkiye’ den çok daha pahalı olduğumuzun göstergesidir.

Kuzey Kıbrıs piyasasında, dövizle fiyatlandırılmayan neredeyse mal ve hizmet yoktur. Bundan dolayı, kurlardaki yükseliş, doğrudan enflasyona yansımakta, pahalılığı tetiklemektedir.

Art arda gelen  akaryakıt zamları  da, birçok sektörün girdi maddesi olduğu için, özellikle ulaşım giderlerini ve ülkede pahalılığı artırmakta, enflasyon oranlarını yukarıya çekmekte ve dar gelirlilerin satın alma gücünü düşürmektedir.

Öte yandan, Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında Türk Lirası’nın döviz karşısında beklenen değer kaybı, devam ediyor. Merkez Bankasının faiz artırımına rağmen, döviz kurlarındaki yükseliş sürüyor.

Pahalılık, enflasyon ve satın alma gücünün düşmesi, vatandaşlarımızın  en önemli sorunu haline gelmiş durumda. Halk, ay sonunu getiremiyor. Döviz kurlarının yükselişe geçmesi, Nisan ayından itibaren, enflasyonu daha da yükseltmiştir.

4 kişilik bir ailenin sadece gıda harcamalarını kapsayan açlık sınırı da, durmadan yükseliyor. Asgari ücret, sadece gıda harcamalarına bile yetmemektedir. Haziran ayı açlık sınırı açıklandığında, daha da yükseldiğini göreceğiz.

Geçtiğimiz Şubat ayında,yeni asgari ücret uygulamaya başlandığında, asgari ücret ile açlık sınırı hemen hemen ayni düzeydeydi.Aradan geçen 4 ayda, yaşanan pahalılığı, yükselen açlık sınırını, asgari ücretteki erime ile, hep birlikte görmüş olduk.

Kamu’daki maaşlara, emekli maaşlarına ve sosyal sigorta emekli maaşları ile asgari ücrete, yılda 2 kez  zam yapılmasına rağmen,  mal ve hizmetlere devamlı zam gelmesi ile, yapılan artışlar anlamını yitirmekte ve satın alma gücü kısa sürede yeniden düşmektedir.Önemli olan, piyasayı ucuzlatabilmektir.

Ülkemizde, zam yapılmayan mal ve hizmet kalmadı. Hükümet, pahalılığı önlemek, hayatı ucuzlatmak  için, yapılması gereken vergi indirimlerini yeni açıkladığı ekonomik pakette de yeteri kadar yapmamış, denetimler yetersiz kalmış ve böylece piyasa  ucuzlamamıştır.

Halkın büyük bir bölümü,  günden güne yoksullaşmakta ve borçları artmaktadır. Hükümet’ in ivedilikle yapması gereken, hayatı ucuzlatacak tedbirleri almak ve asgari ücretli, sosyal yardım ve engelli maaşı alanların maaşlarını süratle artırmak olmalıdır.

Hayatı ucuzlatacak, yeni bir ekonomik destek paketine ihtiyaç vardır.Zira, mevcut pakette çok az üründe yapılan kdv indirimleri, bu ürünlerde bir miktar fiyat düşüşü yaratsada, artan döviz kurları nedeniyle, pek çok üründe fiyatlar yeniden yükselmiştir.

Dövizin arttığı, yüksek enflasyon dönemlerinde, yapılması gereken, 6 ayda bir yapılan maaş artışlarını, 3 ayda bir yapmak veya en kesin çözüm olan, ülkede dövizle fiyatlanan tüm mal ve hizmetler gibi, vatandaşın gelirlerini de istikrarlı para birimine endeksli muhasebe sistemine geçirmek olmalıdır.