Türkiye’de nişanlısı Murat Uğurludoğan’dan ayrıldıktan sonra KKTC’ye gelen baş harfleri Ç.C olan kadını vurması için Murat Uğurludoğan tarafından Şahin Ceylan aracılığıyla KKTC’ye gönderilen kiralık katil sanık Sehbetullah Aydoğan hakkındaki karar dün Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi’nde açıklandı. “Kanunsuz ateşli silah taşımak”, “Kanunsuz ateşli silah tasarrufu”, “Kanunsuz patlayıcı madde taşımak”, “Kanunsuz patlayıcı madde tasarrufu” ve “Yaralamak için ateşli silah bulundurmak” davalarından yargılanarak suçlu bulunan sanık Aydoğan 7 yıl hapis cezasına mahkum edilirken, itham edildiği “Gizli ittifak” davasını kabul etmeyen sanık Aydoğan, İddia Makamının “Gizli ittifak” davasına ilişkin şahadet sunmadığı gerekçesiyle beraat etti. 7 yıl hapis cezasına mahkum edildiğini duyan sanık Aydoğan, mahkeme salonunda öfkesine yenik düşerek Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi Heyetine saldırmaya çalıştı.
Ç.C’nin eski nişanlısı tarafından tutulmuştu...
2013 yılında Ç.C isimli kadın Adana’da Murat Uğurludoğan isimli kişi ile tanışmış ve daha sonra nişanlanmıştı. Ancak daha sonra Ç.C nişanlısının aşırı kıskançlığından dolayı Murat Uğurludoğan’dan ayrılıp 26 Ekim 2016 tarihinde KKTC’ye gelmiş ve Maraş bölgesinde bir eve taşınıp bir mağazada satış elemanı olarak işe başlamıştı. 29 Aralık 2016 tarihinde ise Murat Uğurludoğan, Ç.C ile barışmak için KKTC’ye gelmiş ancak Ç.C barışmayı kabul etmemişti. 9 Nisan 2017 tarihinde Şahin Ceylan isimli kişi KKTC’de bulunan Mehmet Ali Bekis’i arayarak bir akrabasının davasını takip etmek için sanık Sehbetullah Aydoğan’ı KKTC’ye göndereceğini ve sanık Aydoğan’ı karşılamasını istediğini söylemesi üzerine Mehmet Ali Bekis 10 Nisan 2017 tarihinde Girne Limanından KKTC’ye gelen sanık Aydoğan’ı karşılayarak Yeni Boğaziçi köyündeki evine götürmüştü. 12 Nisan 2017 tarihinde ise Şahin Ceylan, Ercan Havaalanından KKTC’ye giriş yapmış ve Ceylan’ı havaalanında karşılayan Mehmet Ali Bekis, Ceylanı da Yeni Boğaziçi köyündeki evine götürmüştü. 13 Nisan 2017 tarihinde Şahin Ceylan isimli kişi sanık Sehbetullah Aydoğan’a hazırlanmasını söyleyip 2 adet 7.65 mm çapında tabanca ve toplam 14 adet canlı mermi barındıran 2 adet şarjör vermiş, sanık ise konu tabancaları beline koymuştu. Şahin Ceylan ve Mehmet Ali Bekis, sanık Aydoğan’ı Mağusa’ya getirerek Ç.C’nin kalmakta olduğu evin yakınına bırakmış, sanık Aydoğan ise evin yakınında saklanarak Ç.C’nin işten gelmesini beklemeye başlamıştı. Ayni gece PGM Özel Birim Şubesi ekipleri aldıkları ihbarda Ç.C’nin, eski nişanlısı Murat Uğurludoğan’ın Türkiye’den gönderdiği bir kişi tarafından öldürüleceğini öğrenmiş ve bu bilgi üzerine Ç.C’in evinin önüne gidip pusuya yatmıştı. Ayni gece saat 21:40’da sanık Aydoğan saklandığı yerden çıkıp Ç.C’nin evine doğru yürümesi ve Ç.C’nin evini gözetlemeye başlaması üzerine polis ekipleri sanığı etkisiz hale getirip alıkoymuştu. Sanık Aydoğan’ın üzerinde arama yapan polis ekipleri sanığın belinde 2 adet tabanca ile içerisinde toplam 14 canlı mermi bulunan 2 adet şarjör tespit etmişti. Suç üstü hali gereği tutuklanan sanık Aydoğan, gönüllü ifade vererek konu silahları Mehmet Hüseyin isimli kişiden hırsızlık yapmak için aldığını beyan etmiş ancak daha sonra polise verdiği ikinci gönüllü ifadesinde ise “Ben kimsenin canına kıyamam” diyerek olayı tüm açıklığıyla anlatmıştı.
Mahkum olduğu davalar 5 ile 10 yıl arası hapis cezası gerektirir...
Davanın kararını okuyan Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi Heyet Başkanı Fadıl Aksun, sanık Sebetullah Aydoğan’ı aleyhine getirilen “Kanunsuz ateşli silah taşımak”, “Kanunsuz ateşli silah tasarrufu”, “Kanunsuz patlayıcı madde taşımak”, “Kanunsuz patlayıcı madde tasarrufu” ve “Yaralamak için ateşli silah bulundurmak” davalarından suçlu bularak mahkum ettiklerini açıkladı. Beşinci dava olan “Gizli ittifak” davası için sanığın kabul beyanı vermediğini belirten Aksun, İddia Makamının bu davaya ilişkin şahadet sunmamasından dolayı sanığın beraat ettirilmesine oy birliği ile karar verildiğini açıkladı.
Sanık tarafından işlenen suçunun “Kanunsuz ateşli silhalar yasası” altında değerlendirilmesi gerektiğini belirten Aksun, sanığın mahkum olduğu “Kanunsuz ateşli silah taşıma” suçu için 10 yıl, “Kanunsuz ateşli silah tasarrufu” suçu için 10 yıl, “Kanunsuz patlayıcı madde taşıma” suçu için 7 yıl, “Kanunsuz patlayıcı madde tasarrufu” suçu için 7 yıl ve “Yaralamak için ateşli silah bulundurmak” suçu için ise 5 yıla kadar hapis cezası öngörüldüğünü vurguladı. Sanığın mahkum olduğu suçların tehlike suçu olarak tanımlanan türden olduğunu ve sadece ateşli silah ve patlayıcı madde bulundurmanın çok ağır bir suç olduğunu vurgulayan Aksun, huzurlarındaki davada sanığın tasarrufunda bulundurduğu ve taşıdığı ateşli silahlar ve patlayıcı maddelerin Ç.C’nin yaralanması için kullanılacağının ortada olduğunun altını çizdi. Aksun, ülkemizde yaşayan her insanın barış, güven ve huzur içinde yaşama hakkına sahip olduğuna dikkatleri çekerek, ülkemizde yaşayan şahısların can güvenliğine tehlike teşkil etmenin çok ciddi bir suç olduğunu belirtti. Sanığın belindeki 2 tabancayla ülkemizde yaşayan Ç.C’yi yaralamak amacıyla evinin önüne gidip beklediği ve bu amaçla saklandığının görüldüğünü ifade eden Aksun, böyle bir suçun işlenmesinin gerek bu suçun mağdurunu gerekse toplumun huzurunu ve barışçıl atmosferin bozulması karşısında tüm toplumu derinden etkileyebilecek ve toplum düzenini bozacak türden olduğunu açıkladı.
Ülkedeki yargı düzenini ve toplum huzurunu hiçe saydı...
Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi Heyet Başkanı Fadıl Aksun, sanık Sehbetullah Aydoğan aleyhindeki ağırlaştırıcı faktörleri değerlendirdi. Aksun, sanık Aydoğan’ın yakalandığı ilk anda tabancaları Mehmet Hüseyin isimli bir şahıstan aldığını söyleyediğini belirterek, o esnada yakalanabilecek konumdaki Şahin Ceylan’ın yargılanmaktan kaçmasına fırsat verecek şekilde yanlış beyanda bulunduğunu belirtti. Sanık Aydoğan’ın tasarrufunda 2 adet faal tabanca bulundurduğunu ve KKTC’ye gelir gelmez suç işleyerek ülkedeki yargı düzenini ve toplum huzurunu hiçe saydığını belirten Aksun, bu hususları sanık aleyhine ağırlaştırıcı faktör olarak değerlendirdiklerini açıkladı.
“Sanığa hoşgörüyle yaklaşmak mümkün değil...”
Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi Heyet Başkanı Fadıl Aksun, sanık Sehbetullah Aydoğan’ın bir kişinin vücut bütünlüğüne zarar vermekle yetinmeyip ülkemizin kamu düzenini bozacak türde bir suç işlemeye yeltenmesini hoşgörüyle kabul etmelerinin ve sanığa hoşgörüyle yaklaşmalarının mümkün olmadığını açıkladı. Sanığa hapislik cezası dışında bir ceza vermenin kamu menfaatine hizmet etmeyeceği ve işlediği suçların ciddiyeti ile örtüşmeyeceği sonucuna vardıklarını belirten Aksun, sanığa uzun süreli bir hapis cezası vermeyi uygun ve adil bulduklarını açıkladı. Aksun, sanığı mahkum ettikleri “Kanunsuz ateşli silah taşıma” davasından 7 yıl hapis cezasına mahkum ederken diğer davalardan mahkumiyet kaydedildiği, aleyhine getirilen “Gizli ittifak” davasından ise beraatine emir verildiğini açıkladı.
Bekis’e cezai soruşturma...
Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi Heyet Başkanı Fadıl Aksun, bu davada sanık olabilecek kişi olan Şahin Ceylan’ın kaçmasına yardımcı olarak adaletin tecellisine imkan vermediği ve bu hareketi ile suç işleme ihitimali bulunan Mehmet Ali Bekis aleyhinde cezai soruşturma yapılmasına emir verdi.
Sanık öfkesine hakim olamadı...
7 yıl hapis cezasına mahkum edildiğini duyan sanık Sehbetullah Aydoğan, kararı alkışlayarak protesto etti. Sanık ardından Ağır Ceza Mahkemesi Heyetine ellerini kollarını sallayarak “Artık dostum değilsin” diyerek düşmanlığını belirtti. Sanık kürsüsünden heyete saldırmak isteyen sanık Aydoğan, polisin makul güç kullanmasıyla engellenip hücrelere indirildi.