Lefkoşa Belediye Tiyatrosu (LBT) ile Antilogos Tiyatrosu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde ücretsiz oyun sahneleyecek.
LBT “Ev” isimli oyunu yarın, Antilogos Tiyatrosu ise Bertold Brecht’in “Yahudi Kadın ve Carrar Bir Araya Geldiğinde” oyununu çarşamba günü Lefkoşa Belediye Tiyatrosu'nda sahneye koyacak. Antilogos Tiyatrosu’nun sahneleyeceği oyun sırasında Türkçe üstyazı olacak. Her iki oyun da saat 20.30’da başlayacak.
LBT, PEO-SIDIKEK, BES ve Antilogos Tiyatrosu bugün yaptıkları basın toplantısında ortaklaşa düzenledikleri sanatsal etkinlikle ilgili bilgi verdi.
Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nda yapılan toplantıya, sendika ve tiyatro yöneticilerinin yanı sıra LTB Başkanı Mehmet Harmancı da katıldı.
KARABİBER
LTB Kültür Sanat Şubesi Amiri ve LBT Sanat Yönetmeni Kıymet Karabiber, etkinlikte yaptığı konuşmada, 8 Mart’ta “Ev” oyununun, 9 Mart’ta ise “Yahudi kadın ve Carrar Biraraya Gelirse”nin halka ücretsiz sunulacağını belirtti.
Karabiber, “Tek dileğimiz, kadın şiddetinin, cinayetlerinin ve göç hikâyelerinin olmaması ve adaya barışın gelmesidir” şeklinde konuştu.
HARMANCI
LTB Başkanı Mehmet Harmancı, hafta dolayısıyla yapılacak etkinliklerin en anlamlılarından birinin iki toplumlu tiyatro gösterimi olacağını belirterek, her iki tiyatroyu da işbirliği nedeniyle kutladı.
İki tiyatronun çok uzun zamanlardan beri zor şartlar altında dayanışma gösterdiğini dile getiren Harmancı, ataerkil dünya düzeninin kadını dünya üzerindeki tüm olayların kurbanı yaptığını söyledi.
BES, LTB ve LBT olarak kadınların ataerkil düzenin yarattığı acıları çekmemesi dileklerini dile getiren Harmancı, her iki tiyatro hakkında “iyi ki varlar ve bize aydınlık geleceğin yolunu açmaya çalışıyorlar” şeklinde konuştu.
DEMETRİOU
PEO Yönetim Kurulu Üyesi Andri Demetriou da 1989 yılından itibaren kardeşlik ilişkilerini geliştiren iki sendikanın Kıbrıslı Türk ve Rum emekçilerin birleşik vatanda ortak geleceği için yıllardır mücadele ettiklerini kaydetti.
Brecht’in “Yahudi Kadın” ve “Carrar Ana’nın Tüfekleri” adlı tek perdelik eserlerinin Antilogos Tiyatrosu tarafından birlikte sunumunun faşizme ve ırkçılığa karşı bir çığlık olduğunu dile getiren Dimitriu, apolitikleşmeye ve tarafsız kalma anlayışına karşı çıkışın, Kıbrıs’ta yıllardır özlem duyulan gerçek özgürlük ve barış için methiye ve mücadele andı olduğunu dile getirdi.
NEOKLEUS
“Yahudi Kadın ve Carrar Ana Biraraya Geldiğinde” oyununun yönetmeni Neoklis Neokleus da Brecht’in oyunlarının insanları birleştirici bir köprü olacağını söyledi. Neokleus, paylaşılan ortak acılar üzerinden bir kimlik sorgulaması yaparak kim olunduğu, nereye doğru gidildiği ve birlikte neler yapılabileceğinin görülmesini sağladığını kaydetti.
Adada daha iyi bir yaşamı çocuklar için yaratmanın gerekliliğine işaret eden Neokleus, sanatın barışa katkısıyla daha iyi bir Ada, dünya ve geleceğe ulaşılabileceğini belirtti.
UMMANEL
“Ev” oyununun yazar ve yönetmeni Aliye Ummanel de sanatın birleştirici gücüne inandığını kaydederek, barışa katkıda bulunmak adına iki sendikanın bu tip bir organizasyona destek vermesinden dolayı teşekkür etti.
Ummanel, sergilenecek oyunların ortak yönünün savaşın kadınlar üzerindeki etkisinin ve kadının savaş karşısındaki duruşunun altını çizmeleri olduğunu dile getirdi.
"Ev" ve "Carrar Ana'nın Silahları ve Yahudi Kadın Biraraya Geldiğinde" oyunlarının 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde sahnelenmesinin ayrıca anlamlı olduğunu belirten Ummanel, böylece tiyatro yoluyla sanatçı dostlarla barış için birlikte emek vemekten duyduğu mutluluğu dile getirdi.
ERSOY
LBT Kültür-Sanat Koordinatörü Yaşar Ersoy da 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü’nde emek sömürüsünün altını çizmek istediğini belirtti.
Ersoy, globalleşen kapitalist düzende tüm emekçiler sömürülürken, kadınların bu sömürüyü iki kat fazla yaşadıklarını ve savaşlarda kadınların daha büyük acılar çektiklerine vurgu yaptı.
ERENGİN
BES adına konuşan Yönetim Kurulu Üyesi Pınar Erengin, BES ve PEO’nun her yıl çeşitli organizasyonlarla barışa katkıda bulunduğunu kaydederek, “Birleşik bir Kıbrıs” hayaliyle işbirliğine devam edeceklerini söyledi.
AVRAAM
Oyuncu Popi Avraam da LBT’nin kendisi için adeta bir ev gibi olduğunu ve duygulandığını dile getirerek, 1987 yılında kışı LBT’de dostlarıyla birlikte geçirdiğini ve her zaman geri geleceğine ve Adanın bir gün mutlaka yeniden birleşeceğine inandığını anlattı.
Ülkede herkesin istemesi halinde bunun gerçekleşeceğini dile getiren Avraam, iki toplumun birçok kültürel alışverişe imza atması, oyunların karşılıklı tiyatrolarda oynanması ve bu tür basın toplantılarına gerek kalmaması dileğini de ifade etti.
Merhum Tiyatrocu Yücel Köseoğlu’nu da konuşmasında anmadan geçemeyeceğini söyleyen Avraam, oyunları ona adadıklarını da sözlerine ekledi.
(tak)