Faslı gazeteci Süheyl’le bir sigara molasında tanışıyoruz…
Fas’ta “kayıplar” konusu kanayan bir yara…
“Bizimkiler, sizinkilerden daha “açıkgöz” çıktı ve toplu mezarlara gömdükleri “kayıplar”ın üstüne o kadar çok kireç attılar ki, bu yerlerde bir türlü ot bitmedi” diye anlatıyor…
Fas’ta “kayıp” edilen insanların bulunduğu toplu mezarların üstüne portokal ağaçları ekmişler ama bu kireç yüzünden yalnızca toplu mezarların bulunduğu noktalarda ağaçlar hiç büyüyememiş…
“Bir Fransız gazeteci, havadan çektiği fotoğraflarla bunları belirledi” diye anlatıyor…
“İnanamazsın, Casablanca’da, Rabat’ta, en pahalı mahallelerin ortasında toplu mezarlar var…” diye anlatıyor.
Faslı “kayıp” yakınlarıyla Akdeniz bölgesi “kayıp” yakınları örgütü FEMED aracılığıyla bazı temaslarımız olmuştu… Hatta geçen yıl ve bu yıl Ahilleas Demetriadis’in örgütü “Truth Now!” (“Gerçek, Şimdi!”) ile Faslı “kayıp” yakınlarının örgütü biri Fas’ta, biri Kıbrıs’ta olmak üzere iki etkinlik gerçekleştirmiş, Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum “kayıp” yakınlarının ortak örgütü “Birlikte Başarabiliriz”den de “kayıp” yakınları bu etkinliklere katılarak konuşmuşlardı…
Fas’ta geçtiğimiz yıllarda bir tür “Hakikat Komisyonu” oluşturulmuş ancak bu da büyük bir fiyaskoyla sonuçlanmış… Çünkü “Hakikat Komisyonu”nda konuşması ve bilgi vermesi gereken “kayıp” yakınlarına, önceden “kesinlikle katillerin adını telaffuz etmeyeceksiniz” diye sıkı sıkı tembih edilmiş! Böylece “Hakikat Komisyonu”, gerçeklerin tam olarak ortaya çıkarılamadığı bir tür şova dönüşmüş…
“Eşitlik ve Uzlaşma Komisyonu” olarak adlandırılan “Hakikat Komisyonu”nun da büyük insan hakları ihlallerinin sorumlusu olan yetkililerin ismini telaffuz etmesi yasaklanmış!
Adları bu tür olaylara karışmış yetkililerin hala hükümette ve poliste yer almakta olması da işin tuzu biberi olmuş!
Bu komisyonun görevi, yalnızca “zorla kayıp edilenler”le ilgili sınırlandırılmış ve “işkence”yi sorgulamaları önlenmiş!
Çeşitli kentlerde bir dizi toplantı yaparak “kayıp” yakınlarının ifadelerinin dinlenmesini sağlayan komisyon bazı tavsiyelerde bulunmuş ancak bu tavsiyelerin ne derece uygulanabileceği çok bilinmiyor…
Kısacası “kayıplar” konusu Fas’ta “geçiştiriliyor” anladığım ve toplu mezarlar yerli yerinde duruyor…
“Bunun da ötesinde” diyor Faslı gazeteci, “bu olaylara adı karışmış olanlar hala hükümette, poliste, devlette görevlerinin başında bulunuyor…”
Çünkü onlar bir tür “dokunulmazlığa” sahipler ve kimsecikler onlara dokunamıyor, anlayabildiğim kadarıyla…
Global Araştırmacı Gazetecilik Konferansı’nda Brezilyalı bir gazeteciyi dinlemeye gidiyoruz…
“Güney Amerika’da sigara kaçakçılığı, uyuşturucu kaçakçılığından daha karlı hale geldi” diye anlatıyor…
Uluslararası Kadın Medya Vakfı (International Women’s Media Foundation) IWMF’in gazetecilerin güvenliği için geliştirmiş olduğu cep telefonlarına yönelik yeni uygulama Reporta’nın tanıtımına gidiyoruz. IWMF’ten Anna Schiller bize bu uygulamayı tanıtıyor…
Aslında “Reporta”, yalnızca gazeteciler tarafından değil, güvenliği tehlikede olan herkes tarafından da kullanılabilecek bir uygulama…
“Reporta tehlikeli olabilecek ortamlar için tasarlanan otomatik ve esnek bir Check in sistemi. Bir gazetecinin veya iş arkadaşının güvenliği tehlikede olabileceği zaman fotoğraflar, ses veya video içeren Özel Uyarılar içeriyor. İstenmeyen erişimi önlemek amacıyla uygulama kapanmadan önce belirlenen kişilere imdat mesajı göndermek için bir İmdat (SOS) düğmesine sahip… Bu ücretsiz uygulama, iPhone ve Android cihazlarda İngilizce’nin yanı sıra Arapça, Fransızca, İbranice, İspanyolca ve Türkçe olarak kullanılabilir…”
Reporta’yı bize Anna Schiller tanıtıyor – telefonunuza ücretsiz olarak yüklediğiniz bu uygulama, size bir tehlike anında kimi haberdar etmek istediğinizi soruyor… Haberdar edilecek esas kişiyi belirliyorsunuz…
Ardından günün belirli saatlerinde size gelen bir mesajla “check in” yapıyorsunuz… Eğer check-in yapmadığınız fark edilirse, o zaman seçtiğiniz kişiye mesaj gönderiliyor… Veya diyelim ki çok tehlikeli bir ortamda buldunuz kendinizi ki bu özellikle tehlikeli bölgelerde gazetecilik yapan meslektaşlarımız için geçerli… Diyelim ki savaş ortamındasınız veya kaçırılma girişimi oldu – üç saniyeliğine SOS düğmesine basıyorsunuz ve bu uygulama tamamen kendi kendini kapatıyor. SOS sinyali alınınca, sizin seçmiş olduğunuz şahsa, en son bulunduğunuz bölgenin bilgileri, eğer göndermişseniz ses veya video kaydı veriliyor. Seçmiş olduğunuz kişi de önceden belirlemiş olduğunuz aile fertlerinizi veya yakınlarınızı veya meslektaşlarınızı haberdar ediyor…
DEVAM EDECEK