Candan yaptığı açıklamada Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın AB fonlarıyla ilgili yaptığı açıklamalara yanıt vererek, aktarılan 402 milyon Euro’dan sadece 7,4 milyon Euro’nun sivil toplum kuruluşlarına gittiğini ve bu miktarın da toplam AB katkısının yüzde 2’si bile olmadığını ifade etti.
Altyapıdan, yöresel ürünlerin desteklenmesine kadar…
Gelişmiş bir sivil toplum ve özgür bireyler yerine kendilerine tabi olan, biat eden bir kitle yaratmak isteyenlerin bundan bile rahatsız olabildiklerine değinen Candan, buna şaşırmadıklarını ve bu anlayıştan kurtulma vaktinin geldiğini dile getirdi. Avrupa Birliği’nin Kıbrıslı Türklere aktardığı yardımların yüzde 98’ini oluşturan 395 milyon Euro’nun nerelere harcandığı hakkında da bilgilendirmede bulunan Candan, bunları şu şekilde sıraladı:
“Altyapıya, devlete, belediyelere, özel sektöre, yasaların çağdaşlaştırılmasına, okullara, çiftçilere, sanayi işletmelerine, KOBİ’lere, burslarla öğrencilere, öğretmenlere, insan kaynakların geliştirilmesine, Dikmen çöplüğü derdinden kurtulmaya, Haspolat Arıtma Tesisleri’nin iyileştirilmesine, kanalizasyonlara, asbestli su borularının değiştirilmesine, yol ve trafik güvenliğinin artırılmasına, hava kirliliğinin ölçülmesine, teknoloji ile donatılmış akıllı sınıflara, eko ve agro turizmin geliştirilmesine, mayınların temizlenmesine, geçiş kapılarının açılmasına, hayvancı ve tarımcılara, çevrenin temizlenmesine, sosyal aktivite merkezlerinin olmasına, organik tarıma, sütte soğuk zincirin kurulmasına, kültürel mirasın korunması ve geliştirilmesine, köy meydanlarının düzenlenmesine, yöresel ürünlerin desteklenmesine, Eko Gün festivallerinin yaygınlaşmasına, sahil düzenleme projelerine, yenilenebilir-güneş enerjisi üretimine, meslek okullarına sınıf ve donanım sağlanmasına, kayıp şahısların bulunmasına, bandabuliyaların yenilenmesine, Bedesten’in kazandırılmasına, Surlariçi'nde Osmanlı konaklarının restore edilmesine ve yıllarca hep ihmal edilen, eksik bırakılan birçok alanlara harcandı.”
Binlerce Kıbrıslı Türk bu fonlardan yararlandı
Binlerce Kıbrıslı Türkün bu projelerden doğrudan veya dolaylı yararlandığını kaydeden Candan, “Şimdi hiç bunlar yokmuş gibi AB fonlarını bir tek sivil toplum kuruluşlarının projeleri üzerinden gündeme getirmek, olayı Reddediyoruz’a kadar bağlamak, insanlarımızı hedef göstermek, daha önceleri yapmaya çalıştıkları gibi siyasi çıkar elde etmek ve gündem değiştirmek istiyorlar” ifadelerini kullandı. Avrupa Birliği’nin ülkemize aktardığı bütün katkıların AB’nin diğer bütün dış yardım kuralları çerçevesinde gerçekleşmekte olduğunu vurgulayan Candan, bunların kamuoyuna da duyurulduğuna değindi. Candan, Kıbrıs Türk halkının bir çözümle AB'nin saygın bir üyesi olarak çağdaş dünyadaki ve uluslararası sistem ve hukuk içindeki yerini almasına hiçbir gücün engel olamayacağını da sözlerine ekledi.