Dışişleri Bakanı olarak atanan Tahsin Ertuğruloğlu’nun, kendi bakanlığına bağlı olan Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) Niyazi Kızılyürek ve Avrupa Parlamentosu seçimlerine yönelik yapmış olduğu değerlendiremeye yanıt vermek isteyen Kızılyürek’in açıklamasına, TAK yer vermedi.
Kızılyürek, evrensel etik değerler ve yasal haklara istinaden ‘Yanıt Hakkı’nı kullanmak istediğini ancak TAK’ın, açıklamasına yer vermediğini belirtti.
Kızılyürek bu kapsamda, Ertuğruloğlu’na yanıtını YENİDÜZEN’le paylaştı.
Ertuğruloğlu, TAK’a verdiği demeçte, “Kızılyürek’in KKTC topraklarında yürüttüğü seçim kampanyasına itibar edilmemelidir” demiş, “Avrupa Birliği’nin 2004 yılında adadaki iki taraf arasında açıkça bir seçim yaptığını, bugün adada sadece Kıbrıs Rum halkını temsil eden Güney Kıbrıs Rum yönetiminin tek yanlı olarak AB üyesi kabul edildiğini” öne sürmüştü.
Niyazi Kızılyürek:
“AB ile ilişkiler konusunda söz söyleyecek son kişi Ertuğruloğlu’dur”
AKEL’in Kıbrıslı Türk Avrupa Parlamentosu Parlamenteri ve adayı Niyazi Kızılyürek, yazılı açıklamasında “Kıbrıslı Türkler’in Avrupa Birliği ile ilişkileri konusunda söz söyleyecek son kişi Tahsin Ertuğruloğlu’dur” dedi.
Kızılyürek, “Çünkü Kıbrıslı Türkler AB’ye özel bir kararla bağlıysalar, bunun nedenlerinden biri Kıbrıslı Rumların 2004 yılında Annan Planına ‘hayır’ demesiyse, diğer nedeni, Rauf Denktaş ile Tahsin Ertuğruloğlu’nun 2002’de AB’nin Kopenhag Zirvesi’nde Annan Planına ‘hayır’ demeleridir” ifadelerini kullandı.
“Benzer biçimde, 2003’te Lahey’de Annan Planını ikinci kez reddetmeleri ve Kıbrıslı Rumların Kıbrıs adına katılım anlaşmasını tek taraflı imzalamalarına imkan tanımalarıdır...” diyen Kızılyürek, “O tarihe kadar Kıbrıs Rum tarafının Annan Planına “hayır” demeye cesaret edemediğini hatırlatalım, çünkü henüz AB üyeliğini elde etmemişlerdi” vurgusu yaptı.
“2003’te Ertuğruloğlu ve onun gibiler AKP’ye karşı darbe yapılmasını umuyordu”
Kıbrıslı Türklerin, AKP hükümeti ile birlikte Annan Planına, 2002 sonu ve 2003’ün başında “evet” denilmesi için çırpınırken, Tahsin Ertuğruloğu ve onun gibilerin AKP hükümetine karşı darbe yapılmasını umduklarını söyleyen Kızılyürek, “Sonunda, 2004 referandumlarında Kıbrıslı Rumlar Annan Planına hayır dedi, çünkü atı alna Üsküdar’ı geçmişti. Hatırlatmakta yarar var, Kıbrıslı Rumlarlarla birlikte Tahsin Ertuğruloğlu da Plana hayır dedi” ifadelerini kullandı.
“Bu gelişmeler sonucu Kıbrıs Cumhuriyeti çözüm olmadan AB’ye üye oldu”
Kızılyürek, şöyle devam etti:
Bu gelişmeler sonucunda Kıbrıs Cumhuryeti çözüm olmadan AB’ye üye oldu ve AB de Kıbrıslı Türklere bazı haklar tanıdı. Bu hakların temelinde Avrupa Birliği Konseyi’nin 26 Nisan 2004 tarihinde aldığı kararlar vardır. Benim bütün yaptığım, Kıbrıslı Türklerin bu meşru haklarına sahip çıkmak ve bunları ileriye götürmektir. Yani, Tahsin Ertuğruloğlu’nun dediği gibi “merhamet kırıntısı” peşinde değiliz. Kıbrıslı Türklerin sergilediği çözüm iradesi sayesinde AB nezdinde kazandığı hak ve fırsatları kararlılıkla değerlendiriyor ve bu haklara sahip çıkıyorum.”
Kıbrıslı Türklere çağrı…
Kızılyürek son olarak, Kıbrıslı Türkleri, Tahsin Ertuğroloğlu’nun çağrılarına kulak tıkamaya ve Yeşil Hat Tüzüğü, karma evliliklerden doğanların vatandaşlığı, Türkçe dilinin AB dilleri arasına katılması, öğrencilerimizin Avrupa’da eğitim görmesi gibi hak ve fırsatlara güçlü biçimde sahip çıkabilmek için, Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılmaya davet etti.