Bir devlet başkanı, kendisini suçlayan gazeteciye yanıt veriyor: "Biliyorsun, sen bir yalancısın, senin medya grubun yalan, yayınlarınız yalan.”
ABD Başkanı Donald Trump’ın basın toplantısında yaşananlar, bir gazetecinin “hesap sorma” sorumluluğu açısından özel bir örnek olarak karşımızda duruyor.
Kriz yönetme becerisinden uzak, kendini kaybetmiş bir “liderin” toplumunu hatta dünyayı nerelere sürükleyebileceğini de hepimize gösteriyor.
* * *
CBS Beyaz Saray muhabiri Paula Reid’in sorusu şu:
“Şu an yaklaşık 20 milyon insan işsiz. On binlerce Amerikalı öldü. Böyle benzeri görülmemiş bir krizde sizin atıp tutmanızın insanların kendilerini güvende hissetmesini sağlaması nasıl mümkün olabilir?"
* * *
Sorunun “çıkış noktası” ise sanırım bizi de ilgilendiriyor.
Başkan’ın “Avrupa ve Çin’e kapıları kapatmakla övündüğü” süreçte, gazeteci şu soruya yanıt arıyor:
“Peki ama kazandığınız zamanla ne yaptınız? Bu zamanı hastaneleri hazırlamak, test sayısını artırmak için niye kullanmadınız?”
* * *
Kıbrıslı Türkler, kendini yönetenlere önemli bir zaman kazandırdı. Çoğunlukla evde kaldı insanlar, bir aydır. Her yanlış adımda önemli bir kamusal baskı oluşturdu, hükümet, defalarca karar değişikliğine gitti. Tabip örgütleri ve muhalefet süreci sorumlulukla izledi.
Öyle bir ‘basın toplantısı’ ortamı yok ancak, Beyaz Saray’daki soruyu sanırım burada da tekrarlamak yerinde olur:
“Peki ama kazanılan zamanla ne yapıldı? Bu zamanı hastaneleri hazırlamak, test sayısını artırmak için niye kullanmadınız?”
* * *
Adanın güneyinde fırıncılar, polisler, market çalışanları, eczacılar, sokağa çıkanlar başta olmak üzere yeni bir “20 bin test” hareketi başlatıldı.
“Rastgele” testlerden pek çok pozitif vaka saptandı. Bu kez o vakalara yönelik temaslar araştırılmaya başlandı.
“Testimiz yok, kitimiz yok, imkanımız yok” dense buralarda, bu durumda toplum yeni bir “seferberlik” başlatabilir, belki Avrupa, belki farklı uluslararası aktörlerle temas kurulur.
Ne tam bir şeffaflık var, ne de açıklık; tam aksine sürekli bir tutarsızlık yaşıyoruz, büyük bir kararsızlık.
* * *
“Yalansınız” demek dışında bir yanıta ihtiyaç var, lütfen, bu soruyu iyi düşününüz:
“Peki ama kazandığınız zamanla ne yaptınız? Bu zamanı hastaneleri hazırlamak, test sayısını artırmak için niye kullanmadınız?”