MESARYA’DAN HATIRALAR…
Dr. Derviş ÖZER
Adının “Işık” olmasının nedeni köylüye ışık olması içinmiş. Bakkal Salih ve İbro’nun damadı Gökçe isimli Abohorlu gençlerin önderliğinde, 1951 yılında kurulmuş ve kurulduğu sene Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı’na mektup yazılarak kitap yollanması istenmiş. Ayrıca Sedat Simavi’ye de mektup yazılmış ve gazete göndermesi istenmiş. Milli Eğitim Bakanlığı mektuba büyük bir kutu kitapla cevap vermiş. Sedat Simavi de her gün bir gazete göndermiş. 1951’de her gün köye bir gazete gelmiş. Gelen bu gazeteler, köyün gençleri tarafından okuma yazma bilmeyenlere kahvede okunur ve yorum yapılırmış. Gelen kitaplarla kitaplık kurulmuş ve okuma yazma bilenler bu kitapları alıp okurlarmış. Toplu okuma günleri düzenlenirmiş. Ev ev gezilip kitaplar dağıtılırmış…
Işık Kulübü’nün bir diğer kültür olayı da dört tiyatro oyunu sergilemeleriymiş. Bu tiyatro gösterilerinin iki tanesi bölgenin sevilen ve sayılan hocası Seyit Hoca’nın evinde, diğer iki tanesi de mektepte düzenlenmiş. Bu düzenlenen tiyatro oyunlarında bütün köyün gençleri görev alırmış ve anlatılana göre civar köylerden de seyretmeye gelirlermiş. Hatta Kıbrıslırumlar’ın da geldiği söylenir. Oyunlar Milli Eğitim Bakanlığı’nın göndermiş olduğu kitaplardan sahnelenirmiş. Bu sahnelenen oyunlardan bir tanesi komedi, bir tanesi savaş ve bir tanesi de dram oyunu imiş. Abohor Işık Kulübü’nün sahneye koyduğu bu oyunlarda okul ve Seyit Hoca’nın bahçesi tıklım tıklım dolarmış. Gencinden yaşlısına, çocuklu anasından dişsiz ninesine kadar yüzlerce köylü ve civar köylü bir saatten uzun süren bu oyunları seyreder ve günlerce bunu konuşurlar, yorumlar yaparlarmış.
Sadece kültürle de ilgilenmeyen Abohor Işık Kulübü bölgede tek Kıbrıslıtürk kulübü olması yüzünden spor karşılaşmalarını Kıbrıslırumlar’la yaparlarmış. Yıllarca, Minareliköy, Değirmenlik, Eksomedoş, Voni, Mia-Milya, Palikitre ve Tirfon’la top koşuşturmuşlar. Formaları yokmuş, ne Kıbrıslırumlar’ın, ne de Kıbrıslıtürkler’in. Forma olarak humayından dikilmiş ya da el dokuması, beyaz pamukludan yapılan iç donları ile oynarlarmış. Atletlerin arkasında kömürle numara yazarlarmış. Aldıkları, pardon çaldıkları ilk top -ki içli dışlı top diye adlandırılanı- Rum tarafından Mavros mağazasındanmış; ve top oynanan yılarda nedendir bilinmez eskiler daha centilmen oldukları için mi yoksa Kıbrıslıtürkler’le Kıbrıslırumlar oynadıkları için mi, hiç mi hiç kavga etmemişler. Sadece Kıbrıslıtürkler’le değil, Kıbrıslırumlar Kıbrıslırumlar’la bile etmezmiş. İleri gelenler oyunun kurallarını koyarmış ve Kıbrıslıtürk-Kıbrıslırum ayırt etmeden uygularlarmış.
1957 veya 1958’de Kıbrıslırumlar’ın Değirmenlik’te (Kitrea-Cirga) düzenledikleri Seven-side turnuvasına, civar Kıbrıslırum köyleri ile bölgedeki tek Kıbrıslıtürk kulübü olan Abohor Işık Kulübü de katılmış. Abohor’dan 8 kişi bisikletler, eşekler ile Değirmenlik’e gitmiş ve yüzlerce, binlerce Kıbrıslırum’un içinde maç yapmışlar. İki takım yarı finale çıkmış ki bunlar KOP’a (Kıbrıs Federasyonu’na) üye olan Eksomedoş ve Mia-Milya imiş. Abohor maç oynayıp Değirmenlik’i yenince, Mia-Milya, Abohor’la maç yapmak istemiş. Çünkü Abohor yorgunmuş ve Abohor’u yenince finale çıkacak ve Eksomedoş’la oynayacaklarmış. Eksomedoşlular “Bu yapılan Abohor’a haksızlıktır” diye kura istemişler. Çekilen kura sonucunda Abohor tur atlamış Mia-Milya Eksomedoş’la top oynamış ve yenilmiş. Finali Abohor’la Eksomedoş oynamış ve Eksomedoş şampiyon olmuş.
Ta ki 1958 yılana kadar bu etkinlikler sürmüş. 1958 yılında İngiliz idaresine karşı çıkan olaylar, daha doğrusu İngilizler’e karşı Kıbrıslırumlar’ın ayaklanması ve Kıbrıslıtürkler’in oksilari yazılıp Kıbrıslırumlar’a karşı İngiliz’le bir olmaları; Kıbrıslıtürkler’in Taksim, Kıbrıslırumlar’ın Enosis isteğiyle yanıp tutuşmaları, var olan spor ve kültür olaylarının akış yönünü değiştirmiş. Artık Kıbrıslıtürkler’le Kıbrıslırumlar maç yapmaz olmuşlar. Oyunların konusu değişmiş, daha milliyetçi oyunlar oynanmaya başlanmış.