Açılmıştı limanlar. Yanaştık,
yelkenler ileri, düşler denize,
dizlerimizde çelik, perçemlerimizin çerçevesinde kahkahalar,
çünkü denize dalıyordu, tanrıdan hızlıydı küreklerimiz.
Küreklerimiz yendi tanrının küreklerini, böldü tufanı,
önümüz gündü, ardımızda kaldı geceler,
yukarıdaydı yıldızımız, ötekiler aşağıda batıyordu,
dışarıda susuyordu fırtına, içeride büyüyordu yumruklarımız.
İlk kez bir yağmur parlayınca, kulak kabarttık yine:
Kargılar yağdı, melekler öne çıktı,
daha kara gözler yapıştırdı kara gözlerimize.
Yıkılmış duruyorduk orada. Armamız yükseldi ansızın:
Bir haç kanımızda, yüreğimizde daha büyük bir gemi.
- Ingeborg Bachmann,