Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, Kıbrıs'ta kalıcı bir çözüm için müzakerelerin kaldığı yerden yeniden başlaması gerektiğinin altını çizerek, sürece katkı koymaya hazır olduklarını söyledi.
Maviş yaptığı açıklamada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in kişisel temsilcisi Maria Holguin'in, adanın her iki tarafına hitap eden mektubuna değinerek, Kıbrıs'taki mevcut statükonun devamının kabul edilemez olduğuna dikkat çekti.
"Adada bir çözüme acilen ihtiyacımız var" diyen Burak Maviş, müzakerelerin aşamalı ve sonuç odaklı bir şekilde gerçekleşmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Maviş'in açıklaması şöyle:
"BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in kişisel temsilcisi Maria Holguin, adanın her iki tarafına hitap eden mektubunda, Kıbrıs adasının uzlaşmayı ve yeni bir yol bulmayı hakkettiğini ifade ederek Kıbrıs sorununa çözüm bulmak için 'farklı düşünmemiz' gerektiğinin altını çizdi.
KTÖS Yönetim Kurulu olarak, üzerinde mutabık kalınan çerçeveye dayalı olarak ve müzakerelerde elde edilmiş tüm çözüm müktesebatını dikkate alarak yenilenmiş bir sürecin yeniden başlatılması yönündeki çabaları desteklemeye ve Kıbrıs'ta sürdürülebilir bir çözüme katkıda bulunmaya hazır olduğumuzu vurgulamak isteriz.
Bu bağlamda da Kıbrıs Barış Kültürü Merkezi Derneği (CPDC) ve Barış için Kararlılık (Apofasi Irinis) ortak açıklamasını fikirsel olarak desteklediğimizi kamuoyuna duyururuz.
Kıbrıs'ta süregelen statüko kabul edilemez, tehlikeli ve sürdürülemez olup, toplumlarımızda yaşamın her alanını etkileyen derin bir sosyal ve kültürel bölünme yaratmaktadır. Ayrıca ekonomik olanakları olumsuz etkilemekte, eğitim ve kültürel etkileşimin önünde bariyerler oluşturmakta ve en önemlisi de barış, uyum ve refah içinde bir Kıbrıs'a ulaşılmasını engellemektedir.
Adada bir çözüme acilen ihtiyacımız vardır. Statükonun devamı, her iki toplumda da Kıbrıslıların kayda değer yeteneklerini kullanmalarını, ortak yönetim ve işbirliği yoluyla gerçek potansiyellerine ulaşmalarını ve önlerindeki küresel zorluklara ve risklere karşı daha etkili bir şekilde yanıt vermelerini zorlaştırmaktadır.
Ancak bu sefer farklı bir yol izlenmelidir: Müzakereler aşamalı, anlamlı ve sonuç odaklı olacak şekilde yeniden başlamalı, olası çıkmazların çözümü için taraflarca üzerinde mutabık kalınan bir mekanizma olmalı ve bu şekilde her iki toplumun ayrı ayrı ve eşzamanlı referandumlarda onayına sunulacak kapsamlı bir çözüm anlaşmasına varılmalıdır. Statüko kabul edilemez ve sürdürülemez olduğundan, statükonun devamı olası sonuçlar arasında yer almamalıdır."