Serap ŞAHİN
Türkiye’de 6 Şubat 2023’te meydana gelen depremlerde 35’i Kıbrıslı Türk sporcu ve öğretmenlerden oluşan kafilenin yanı sıra toplam 72 kişiye mezar olan İsias Otel davasında dördüncü duruşma Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yarın başlıyor.
‘Asrın felaketi’ olarak nitelendirilen ancak otelin kum yığınına dönüşmesinin en büyük nedeninin 1990’ların başında Bozkurt ailesinin konut olarak inşa edilen binayı otele dönüştürmesiyle ardından da oda sayısının 37’den 66’ ya, otel kapasitesinin ise 132 yatağa yükseltilmesiyle ve aslında ‘olası kast’ suçu işlenmesiyle başladı.
Söz konusu konut otele çevrilirken; bilimsel veriler ışığında hareket edilmedi, 6 Şubat 2023’te meydana gelen depremlerde çevre binaların aksine İsias Otel ayakta duramadı ve 72 kişiye mezar oldu.
İsias Otel’de hayatını kaybeden 35’i Kıbrıslı Türk’ten 26’sı Gazimağusa Türk Maarif Koleji voleybol takımıydı. Spor müsabakası için gittikleri Adıyaman’dan geri cansız bedenleri döndü. Acılı aileler kaybettikleri çocukları, eşleri için adalet arayışını sürdürüyor.
Otel binası ile ilgili skandalları ortaya koyan 11 sanıklı iddianamede, binanın temelinin zemin etüt raporu alınmadan atıldığı, ruhsatının “konut” olarak düzenlendiği, 9 kat için ruhsat verilmesine rağmen 13 katlı yapılmasına göz yumulduğu, ruhsat otele çevrilirken mühendislerden “binanın sağlam olduğuna dair” rapor alındığı belirtilmişti.
Kaçak kat sorununun 2018’de imar barışı ile çözüldüğünün anlatıldığı iddianamede, “binada deniz kumu kullanıldığı” da vurgulandı. İddianamede, “İlave katın çıkılması halinde binanın yıkılacağı hususunun öngörülebilir olduğu ancak şüphelilerin farklı etkenlere güvenerek bir nedenle neticenin meydana gelmeyeceğini düşünerek eylemlerini gerçekleştirdikleri” tespiti yapılmıştı. Savcı, buna karşılık, sanıkların “öldürme” suçu gibi ceza almalarını sağlayacak “olası kast” düzenlemesi yerine en fazla 22,5 yıl ceza almalarına yol açacak “bilinçli taksirle ölüme sebep olma” suçundan dava açmıştı.
Toplamda 11 sanığın yargılandığı ve iki tutuklunun tahliyesine neden olan ikinci duruşmada Gazi Üniversitesi teknik raporuna itirazda bulunulmuş, mahkemeye üç ayrı teknik uzman raporu sunulmuştu.
Davanın üçüncü duruşmasında mahkeme heyeti yeniden karot örneği alınarak İzmir Dokuz Eylül Üniversitesine gönderilmesini karar vermiş; tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt, Erdem Yıldız’ın tutukluluk hallerinin devamına; diğer 8 sanığın ise adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmasına karar verilmişti.
Dördüncü duruşma öncesi YENİDÜZEN’e açıklamalarda bulunan Barolar Birliği Başkanı Avukat Hasan Esendağlı, müşteki avukatlardan Yiğit Gökçehan Koçoğlu, Şampiyon Melekler’den Serin’in annesi hukukçu Doç. Dr. Pervin Aksoy İpekçioğlu ve Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya, dava sürecine ilişkin adil bir karar için ‘olası kast’ suçundan mahkûmiyet verilmesi gerektiğini vurguladı.
Esendağlı, 6 Şubat depremlerinde Adana’da 96 kişinin yaşamını yitirdiği Alpargün Apartmanı davasında, deprem sanığının “olası kasttan” ceza aldığına dikkat çekerek, “Türkiye’de İsias davası kadar kapsamlı ihmallerin olmadığı başka bir davada “olası kast” kararı çıktı. Bu çok önemli. Artık bu meselelerde olası kasttan mahkûmiyet verilebileceğine ilişkin de bir yargısal karar çıktı. Aynı şeyin bizim davamızda da olmasını umut ediyoruz.” ifadelerine yer verdi.
Avukat Yiğit Gökçehan Koçoğlu, çıkacak yeni bilirkişi raporunun davanın seyri için önemli olduğunu vurguladı, ilk defa bir deprem suçlusunun olası kasttan ceza aldığına dikkat çekerek “Biz de ‘olası kasttan’ karar bekliyoruz.” dedi.
Doç. Dr. Pervin Aksoy İpekçioğlu da duruşmadaki iki önemli noktaya dikkat çekti, “Birincisi kamu görevlileriyle ilgili olan süreç ve en önemlisi de davaya ivme kazandıracak olan yani yol kat edeceğimiz bir bilirkişi raporu” dedi.
Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Ruşen Yücesoylu Karakaya ise, bilirkişi raporunun beklenmesi sürecinde ailelerin tedirgin olduğunu belirterek “Akademisyenlerin rapora gerçekleri yansıtacağına inanıyoruz.” dedi. Karakaya, davanın bir an önce ‘olası kast’ ile sonuçlanması gerektiğini kaydetti.
Öte yandan Türk Ceza Kanunu Madde 21’de; “Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır. Kast, suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir. Kişinin, suçun gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen fiili işlemesi halinde olası kast vardır” ifadeleri yer alıyor.
Türkiye’de ‘olası kast’ suçunu düzenleyen bu kanun yürürlüğe girdiğinden bu yana ilk defa Adana’da 6 Şubat depremlerinde 96 kişinin yaşamını yitirdiği Alpargün Apartmanı davasında geçtiğimiz haftalarda hüküm giymiş; sanık, 'olası kast' suçundan; 17’si ağırlaştırılmış, 62 kez müebbet ve toplam 865 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
Kıbrıs’ın kuzeyindeki Şampiyon Melekler’in aileleri, bu kanunun İsias davasında; İsias Otel yöneticileri, fenni mesulleri, denetim görevini yerine getirmeyen kamu görevlileri için uygulanmasına yönelik hukuk mücadelesini sürdürüyor.
Barolar Birliği Başkanı Avukat Hasan Esendağlı:
“Benzer bir davada ‘olası kast’ kararı çıktı”
Bilirkişi raporunun 22 Ekim’de gerçekleşecek duruşmaya yetişmeyeceğinin öngörüldüğünü kaydeden Barolar Birliği Başkanı Avukat Hasan Esendağlı, söz konusu raporun dava için çok önemli olduğunu söyledi.
4 Eylül tarihinde keşif için yeniden İsias enkazına gidildiğini hatırlatan Esendağlı, “Şimdi projeler ve diğer tüm unsurlarla değerlendirilmesini bekliyoruz.” dedi.
Esendağlı, Adana’da 6 Şubat depremlerinde 96 kişinin yaşamını yitirdiği Alpargün Apartmanı davasında, deprem sanığının “olası kasttan” ceza aldığına dikkat çekerek, “Türkiye’de İsias davası kadar kapsamlı ihmallerin olmadığı başka bir davada “olası kast” kararı çıktı. Bu çok önemli. Artık bu meselelerde olası kasttan mahkûmiyet verilebileceğine ilişkin de bir yargısal karar çıktı. Aynı şeyin bizim davamızda da olmasını umut ediyoruz.” ifadelerine yer verdi.
Avukat Yiğit Gökçehan Koçoğlu:
“Biz de ‘olası kasttan’ karar bekliyoruz”
Davanın seyri için yeni bilirkişi raporunun beklendiğini belirten müşteki avukatlarından Avukat Yiğit Gökçehan Koçoğlu, uzmanların rapor üzerinde çalışmaya devam ettiğini söyledi.
Süreç içerisinde kamu görevleriyle ilgili iddianame yazılma ihtimali de olduğunu kaydeden Koçoğlu, “Onu da bekliyoruz. Kamu görevleri soruşturma izni verilmesi kararına itiraz etmişti. İtiraz, Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi tarafından ret edildi ve dosya savcılığa geldi.” dedi.
Savcının iddianame hazırlamasına ve dosyaların birleştirilmesinin beklendiğini belirten Koçoğlu,
“Eğer birleştirme olursa bu celseye Kamu görevlileri sanık olarak gelmezler. Çünkü sanığa iddianamenin tebliğ ile duruşma günü arasında en az 7 gün süre olması gerekiyor. Onu sağlayamayacakları için birleştirme olsa bile bu celseye gelmezler. Artık bir sonrakine gelirler diye düşünüyorum.” açıklamalarında bulundu.
İsias davasına örnek teşkil edecek 96 kişinin yaşamını yitirdiği Alpargün Apartmanı davasında
'olası kast' cezası çıktığına işaret eden Koçoğlu, söz konusu davada Savcının bilinçli taksir istediğini ancak Mahkemenin olası kast suçundan ceza verdiğini vurguladı, bunun İsias davası için de emsal teşkil ettiğini belirtti, “Biz de ‘olası kasttan’ karar bekliyoruz.” dedi.
Doç. Dr. Pervin Aksoy İpekçioğlu:
“Türkiye Cumhuriyeti, adil bir karar vermek istiyorsa, olası kastla mahkumiyet vermelidir”
Şampiyon Melekler’den Serin’in annesi, İsias Otel enkazından yaralı kurtulan, hukukçu Doç. Dr. Pervin Aksoy İpekçioğlu, “Mahkemenin adli tatil sonrası duruşmayı 22 Ekim’e vermesinin sebebi raporun bu tarihe yetişmesi amacıylaydı ancak henüz rapor elimizde yok. Büyük bir ihtimalle yetişemeyecek gibi duruyor.” dedi.
İpekçioğlu, bilirkişi raporunun kamu görevlileriyle ilgili süreci de hızlandıracağını ifade ederek, “8 kişilik bir kamu görevlisi listesi var. Bunlardan 2 kişi vefat etti, 2 kişi daimi işçi kadrosunda. Geriye kalan 4 kişi için izin talep edilmişti.” dedi. Bu iznin 29 Nisan’da geldiğini ancak söz konusu kişilerin bunu istinafa götürdüklerini belirten İpekçioğlu, Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi tarafından geçtiğimiz haftalarda istinafın ret edildiğini kaydetti. İpekçioğlu, “Bu ne demektir? İzin şartı verildi ve bu kişiler hakkında soruşturma başlatılsın demektir.” diyerek Adıyaman savcılığının delillerin ellerinde olduğunu ve soruşturmayı başlatmasının beklendiğini belirtti. İki davanın birleştirilmesiyle sürecin hızlanacağını belirten İpekçioğlu, bilirkişi raporunun davaya ivme kazandıracağını vurguladı.
Deprem davalarında olası kast kavramının önemli bir yere sahip olduğunu ifade eden İpekçioğlu,
“Binayı yaparken bölgenin ikinci deprem bölgesinde olduğunu biliyorsunuz. Apartmandan otele çevrilemeyecek bir yapıyı statik hesap yapmadan, eksik evrakla veya göstermelik uyduruk belgelerle bu ruhsatı alıyorsunuz ve üstelik dönüp taşıyıcı sistemi taşımayan bu binaya bir de 410 metrekarelik kaçak kat yapıyorsunuz. Ortasına projede olmayan ikinci bir asansör boşluğu açıyorsunuz ve binayı orta yerden ikiye yarıyorsunuz. Binanın deprem sırasında aldığı kuvvet aktarımını zaten orada ortadan kaldırıyorsunuz. Bir binaya müdahale edilirken mutlaka bilimsel veriler ışığında hareket edilmeli ve bunun bir hesabı, kitabı var. Apartman ruhsatını alırken bunları yaptığını söylüyor. Binaya müdahale ederken de bu hesapların mutlaka dikkate alınması gerektiğini biliyorsunuz. Bilmenize rağmen herhangi bir tedbir almadan, umursamadan hareket edildiğinde tam da aslında olası kastın uygulama alanı bu noktada ortaya çıkıyor.” ifadelerine yer verdi.
İpekçioğlu, “Olası kast dediğimiz kusur türü, kişinin sonucu öngörüp umursamaması, tedbir almamasıdır. Bu davada Türkiye Cumhuriyeti, adil bir karar vermek istiyorsa, mutlaka olası kastla mahkûmiyet vermelidir.” dedi.
Olası kastla verilecek cezaların adaletin sağlanması açısından önemli olduğunu belirten İpekçioğlu,
“O cezanın korkutucu mesajını sizin topluma vermediğiniz sürece ‘ben bu suçu işlersem üç sene yatarım, beş sene çıkarım’ algısı oluşuyor. Dolayısıyla toplumda da bu algı gittikçe yayılır. Bilinçli taksirle 14-20 yıl ceza vermek, adaleti sağlayan bir karar olmaz. Cezasızlık algısı topluma yayıldı. Eğer 1999 depreminde müteahhitler, kamu görevlileri yargılansaydı, 2023'teki felaketi yaşamamış olacaktık.” ifadelerini kullandı.
Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya:
“Adalet bilimle ve olası kastla sonuçlanacak”
Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya, dördüncü duruşmaya hazırlık sürecinde yaşadıkları tedirginliği ve beklentilerini dile getirdi. Karakaya, bilirkişi raporunun beklenmesi sürecinde ailelerin tedirgin olduğunu belirterek "Gelinen noktada dördüncü duruşmamız. Aileler olarak diken üstünde bu bilirkişi raporunun nasıl geleceğini bekliyoruz. Akademisyenlerin rapora gerçekleri yansıtacağına inanıyoruz.” dedi.
"Bu temelden alınan bir sonuçtur. Ama binanın zaten beton kalitesi ve demiriyle ilgili Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden ve bizim İMO'dan yeterince rapor var, gerçekler ortada” diyen Karakaya, “İsias gibi bir binada kaçıncı bilirkişi raporu olacak? Her duruşmada aynı şeyleri mi yaşayacağız? Zaten darmadağınız, acımızı yaşayamıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Adalet arayışlarının bilim ve ‘olası kast’ ile ilerlemesi gerektiğini ifade eden Karakaya, “Biliyoruz ki sonuçta adaleti olası kastla sağlayacağız. Çünkü artık emsal bir karar da var.” diyerek Adana'da verilen olası kast kararının kendilerine umut verdiğini söyledi.
Karakaya, "Adana'da Alper Gün Apartmanı davasında bir tek bilirkişi raporuyla ‘olası kast’ cezası verildi. İsias kat kat daha felaket bir bina, bir mezar. Alper Gün Apartmanı'nda olası kast kararı çıktı. İsias da mı çıkmayacak? O zaman hepimiz adaleti sorgularız. O katiller cezalarını çekene kadar mücadelemiz sonuna kadar devam edecek.” dedi.
Ruşen Yücesoylu Karakaya, davanın bir an önce olası kastla sonuçlanmasını beklediklerini ifade ederek, adalet mücadelesinin sonuna kadar süreceğini belirtti.