Dila ŞİMŞEK
Özel sektöre 1500 TL’lik maaş desteği verileceği açıklanırken, ‘kapsam dışı’ bırakılan meslek grupları, adalet ve eşitlik talep etti.
UBP-HP hükümeti, Covid-19’la mücadele sürecinde 14 Mart’tan beri kapalı olan özel sektör çalışanlarına 1500 TL destek vereceğini açıklamıştı.
Tüzükle birlikte kapsam dışı kalan sektörler isyan etti.
Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Seran Aysal, bağımsız çalışan meslektaşlarının göz ardı edildiğini ifade etti.
Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı “Tek başına serbest çalışan genç meslektaşlarımız mevcut. Tüm faaliyetleri durdurulduğu için genç avukatlarımız gerçekten büyük sıkıntıdadır” dedi.
“Ne yazık ki olmayan bir paranın bölüşüm kavgası yaşanıyor” şeklinde konuştu.
Üreticilerin değilse de, tarlada günü birlik çalışan işçilerin desteğe ihtiyacı olduğunu söyleyen Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Turgut Akçın, gıda ve mali yardıma dikkat çekti.
Kıbrıs Sanat Müzik ve Bale Okulu Direktörü Gözlem Özdeğirmenci, özel eğitim merkezlerinin üniversiteler gibi yıllık geliri olmadığını, aylık kazanç sağladıklarını ve bu nedenle çalışanlarını ödeyemez duruma geldiklerini anlattı.
“10 Mart’tan beri evde oturan özel eğitim kurumu çalışanları destek göremiyor. Bunca yıldır her vergimizi ödüyor, düzgün çalışıyoruz ve bir kriz anında devletin çalışanlarımıza sahip çıkacağını umuyoruz. Ancak karşılaştığımız durum bu” dedi.
Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir, medyanın tek geliri olan reklamın sıfırlandığını, kurumların maaş ödeyemez olduğunu söyledi.
Bunların yanı sıra, Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları bu süreçte üreticilerin işlerine devam ettiğini belirterek, desteği daha ihtiyaçlı sektörlerin alması gerektiğini dile getirdi.
Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir:
“Bizler dilenci değiliz, adalet istiyoruz”
Basın Emekçileri Sendikası Başkanı Ali Kişmir, bu sürecin başından beri hükümete, basın mensuplarının en riskli ilk üç meslek grubundan biri olduğunu anlatmaya çalıştıklarını ifade etti. Kişmir, hükümetle her görüşmede olumlu yanıtlar aldıklarını, ancak destek programlarında basına yer verilmediğini söyledi. Kişmir şöyle konuştu: “24 saat çalışıyor, her yere gidiyoruz. Topluma evde kal çağırısı yaparken basın mensupları devamlı risk altında. Basının tek geliri reklam ücreti ve şu anda reklam tamamen sıfırlandı. Medya kuruluşları maaş ödeyemez oldu. Hükümetle tekrar görüştük, haklı bulunduk ancak bir şey değişmedi. Biz bu adımı, tek sesli bir medya isteyen, sorgulayıp araştıran, her kesimin düşüncesini yansıtan medyayı istemeyen bir hükümetin tutumu olarak değerlendiriyoruz. Tüm baskıya rağmen özgür basın olarak ayakta duracak, toplumu sağlıklı ve doğru bilgilendirmeye devam edeceğiz. Basın-Sen olarak kaynak bulma adına bazı girişimlerimiz var ancak tabii ki asıl adımı hükümetten bekliyoruz. Bir adım atılmaması durumunda, aldığımız bazı kararları uygulayacağız. Bizler dilenci değiliz, adalet istiyoruz.”
Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Seran Aysal:
“Bağımsız çalışan meslektaşlarımıza işveren muamelesi yapıldı”
Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Seran Aysal, destek kapsamında hükümetin eşit ve adaletli kararlar alması gerektiğini vurguladı. Özel ve kamu sektöründe çalışanlar arasında bir kutuplaşma yaşandığını, hükümetin yapacağı destekle bunun bir nebze giderilmiş olması gerektiğine değindi. Aysal, 1500 TL’nin rakamsal olarak cüzi bir miktar olduğunu, bunun da şimdiye kadar kaynakların aşırı bir şekilde kullanıldığının göstergesi olduğunu vurguladı. Aysal şu şekilde konuştu: “Bizim sektörümüzde, tek başına, serbest olarak çalışan çok fazla meslektaşımız var. Ancak bu arkadaşlarımız da işveren olarak görülerek destekten mahrum bırakıldı. Bu tür kararlar verilirken, hükümet o meslek gruplarından birlik veya örgütlerle görüşmeli, neyin yapılıp yapılamayacağını tartışmalıydı. Biz birlik olarak bazı ilgili bakanlarla görüşerek yeni bir adım atılmasını istedik. İşin rakamsal boyutunun yanı sıra, bu psikolojik açıdan da bir destektir. Kaldı ki, çalışmayan her hanenin kira, fatura ve banka ödemeleri durdurulmalıydı. Tabii ki geçimini sadece kiradan sağlayan kişilere de, kira ödemeleri durdurulduğu için destek olunmalıydı…”
Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı:
“Ciddi sıkıntı içinde genç avukatlar var”
Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, hükümetin avukatları ‘işveren ve çalışan’ olarak iki grupta değerlendirerek destekte bulunduğunu belirterek, ‘olmayan paranın paylaşma kavgası’ yaşandığını ifade etti.
Esendağlı şöyle konuştu: “Yapılan tüzükte pek çok meslek grubu gibi, kendi nam ve hesabına çalışan avukatlar da destek kapsamının dışında tutuldu. Buna karşın, bağlı çalışan avukatlar ve diğer personel destekten faydalanabilecek. Görülebileceği gibi hükümet avukatları işveren ve çalışan olarak iki ana gruba ayırmış ve işverenlerin bu destekten faydalanmamasını öngörmüştür. Oysa ki, bizim meslek grubumuzda işveren olmayan ama bir ofise bağlı olarak da çalışıp maaş almayan; tek başına serbest çalışan genç meslektaşlarımız da mevcut. Ve bu meslektaşlar, tüm faaliyetleri durdurulduğu için gerçekten büyük sıkıntıdadırlar. Bugün Çalışma Bakanı ile yaptığımız görüşmede, bu durumun altını çizdik ve olumlu karşılandık. Sayın bakan tarafından Tüzükte kapsam genişletmesi için önerge hazırlanacağı sözü verildi.
Ne yazık ki olmayan bir paranın bölüşüm kavgası yaşanıyor. Bu durumda kimsenin memnun olması mümkün değil gibi görünüyor. Ama en azından bölüşülecek olan kıt kaynakların, adil ve dengeli olmasına dikkat edilirse, zaten ip üstünde olan toplumsal barış iyice zarar görmez belki…”
Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları:
“Destek bizden daha ihtiyaçlı sektörlere yapılmalı”
Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları, hayvancılık sektörünün bu süreçte çalıştığını, süt ve et satmaya devam ettiğini ifade etti. Bu nedenle 1500 TL’lik destek için uygun görülmediğini ve buna karşı olmadığını belirten Naimoğulları, bu desteğin daha ihtiyaçlı, gerçekten çalışmayan ve kazanamayan sektörlere yapılması gerektiğini vurguladı. Bu süreçte hayvan üreticilerinden geçiren kişilere, gerek gıda gerek mali tüm yardımların yapılması gerektiğini savundu.
Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Turgut Akçın:
“Tarlada çalışan gündelikçilere yardım edilmeli”
Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Turgut Akçın, narenciyenin çok iyi bir yıla başladığını, ancak Coronavirüs nedeniyle duruşa gittiğini kaydetti. Akçın, üreticilere değilse de, gündelikçi işçilere gıda ve mali yardım yapılması gerektiğine inandığını söyledi. Üretimin devam ettiğini, ancak halihazırda gündelik ve sigortasız çalışan işçilerin daha da zor bir duruma düştüğünü, çoğunluğunun ise Türkiye veya diğer ülkelerden gelen tarım işçileri olduğunu kaydetti.
Kıbrıs Sanat Müzik ve Bale Okulu Direktörü Gözlem Özdeğirmenci:
“Biz eşitlik ve adalet bekliyoruz”
Kıbrıs Sanat Müzik ve Bale Okulu Direktörü Gözlem Özdeğirmenci, 15 yıllık bir kurum olduklarını, uzun yıllardır tüm çalışanlarının kadrolu olarak çalıştığını ve vergilerini zamanında, tam olarak yatırdıklarını belirtti. Özdeğirmenci, aylık kazanç sağladıkları halde, yıllık kazanç sağlayan üniversiteler gibi görüldüklerini ve çalışanların destek alamayacağını ifade etti. Özdeğirmenci, “Hiç suçu olmayan, 10 Mart’tan beri evde oturan özel eğitim kurumu çalışanları destek göremiyor. Kurumlar, aylık kazançla gelir elde ediyor. Bunca yıldır her vergimizi ödüyor, düzgün çalışıyoruz ve bir kriz anında devletin çalışanlarımıza sahip çıkacağını umuyoruz. Ancak karşılaştığımız durum bu. Bunun yanı sıra, eğitim kurumları 10 Mart’ta kapanmış olmasına rağmen hükümet bunu 15 Mart olarak belirliyor ve o tarihe kadarki sigorta primlerini de talep ediyor, bu da ayrı bir soru işareti… Biz eşitlik ve adalet bekliyoruz”