İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, Kıbrıs’ta resmi temaslarda bulunan TC Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile ortak basın toplantısı düzenledi
İlk sözü alan İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars özetle şunları ifade etti;
“İşbirliğimiz yeni değil, yaşamsal ve kültürel bağlarımız, tarihi bağımız mevcut bu çerçevede iş birliği olması, ileri taşınması bizleri için çok önemli. TC her zaman yanımızda ve destek olmuş, bir kez daha bakanımız huzurunda teşekkür ediyoruz.
Eylül ayında Ankara ziyaretimizde adli yardımlaşma, suç, suçla iade, adli konularda, yeni cezaevi inşaatı tamamlanması gibi konularda toplantı yapmıştık. Neticede eylül ayından bu yana ciddi adımlar atıldı. Bu son derece memnuniyet vericidir. TC ile olan adli iş birliği, her iki toplumun hizmetleri almasında çok önemlidir. Bugün yine buradayız.
Toplantıda iki ülke arasındaki iş birliğinde nasıl faydalı olacağı konusunda işbirliği yaptık.
Yeni cezaevi çalışmalarında güzel gelişmeler var. Adli yardımlaşma ve işbirliği konunsa da suçların oluşmasında, önlenmesinde, suçluların yakalanmasında hızlı olma adına yapılacak bürokratik adımlar, somut adımlar da bizleri için çok önemli.
Bağımsız adli tıp kurumunun ülkemizde de kurulması, suçların ülkemizde de ortaya çıkarılması, delillerin ülkemizde de incelenmesi, TC’ nin yükünü azaltmak ve ülkede de çalışmak bizim için son derece olumlu gelişmelerdir.
Alınan kararları heyetlerimizle de görüşeceğiz. Heyetlere de teşekkürler. Yardımını bizden hiçbir zaman esirgemeyen sizlere de tekrardan teşekkürler."
'Ortak kader, ortak gelecek'
TC Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün ifadeleri şöyle;
"KKTC’de bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Baybars ve ekibine de teşekkürler. İki ülke arasındaki dostluk ve bağ her geçen gün artarak devam etmektedir. Buranın refahını kendi refahımızdan ayrı tutmuyoruz, çok önemsiyoruz. Her zaman her alanda verdiğimiz desteği kararlılıkla vermeye devam edeceğiz.
Kıbrıs meselesine her zaman büyük bir hassasiyetle yaklaşıyoruz. Anavatan ve garantör ülke olarak dün olduğu gibi olmaya devam edeceğiz.
Özellikle adli işbirliği konusunda çok değerli çalışmalar ortaya koyduk.
Tecrübe paylaşımları, fiziki ve eğitim desteği, adli tıp hizmetleri, adalet hizmetler, suçlu iade konusunda hızlı mutabakata bağlama konularını konuştuk. Fetö mücadelesinde verilen desteğe de tekrardan teşekkür ederiz. Bu konularda ortak mücadeleyle devam edeceğiz.
Kalıcı çözüme ilişkin tüm çabalar, Rum tarafının tavrı nedeniyle hakim olmuştur. Adil ve kalıcı bir çözüm gerime hususunu her zaman ortaya koyduk ama Rum tarafı siyasi eşitlikte bir ortaklık kurumaya yaklaşmamaktadır. Bu nedenle her türlü girişim başarısızlığa mahkum olacaktır. Siyasi eşitliğin sağlanması ve güvenliğin temini her türlü şartımızdır. Biz Kıbrıs Türkünün hep yanında olmaya devam edeceğiz.
Sondaj gemilerimiz çalışmalarını sürdürmektedir. Ortak kaderimiz ve geleceğimiz şekillenmektedir.
Bu konulardaki ulusal hukumuzu ve kararlığımızı sürdürmekteyiz. Uluslararası hukuktan kaynaklanan tüm haklarımızı koruyacağız, hiçbir platform ve ülke bu kararlılığı ortadan kaldıramayacaktır. Bu kararlılığımızı sürdüreceğiz. Bu konuda TC ve KKTC tutumları da birbirini destekliyor.
TC olarak uluslararası hukuktan kaynaklana tüm haklarımızı kullanıp her Türlü çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Maraş KKTC toprağıdır, 1974’ten sonra kapatılıp askeri bölge olarak ilan edilmiştir. Oradaki envanter çalışmasını destekliyoruz. Uluslararası hukuk çerçevesinde meşru haklarımızı korumaya ve bu konuda KKTC’nin aldığı kararı destekliyoruz."
İçişleri Bakanlığı’nda, İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars ile TC Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün de katılımıyla, adli işbirliği ve yeni cezaevinin ana gündem maddelerini teşkil eden heyetler arası toplantı gerçekleştirildi.
Toplantının tamamlanmasını müteakip iki bakan da açıklamada bulundu.
Ayşegül Baybars, konuşmasının başında iki ülke arasında yaşamsal önemde tarihi ve kültürel bağ bulunduğunu, bu nedenle iki bakanlığın işbirliğinin ileri taşınmasının son derece önemli olduğunu ifade etti.
Ankara’da 11 Eylül’de yapılan görüşmede adli işbirliği, suçla mücadele, suçluların nakli, insan onuruna yakışır bir cezaevinin yapımı konularının ele alındığını kaydeden Baybars, bu görüşmeden sonrasında bu konularda ciddi adımlar attıklarını kaydetti.
CEZAEVİNİN 2020’NİN BAŞINDA AÇILMASI İÇİN
İki ülke arasında adli işbirliğinin her iki toplum açısından önemli olduğunu kaydeden Baybars, yeni cezaevinin 2020’nin başında hizmete geçmesi için gerekli adımların atılması açısından bugünkü görüşmenin son derece önemli olduğunu belirtti.
Baybars, adli yardımlaşma, adli işbirliği, suçların soruşturulması ve önlenmesi, suçluların yakalanması için yapılan istişarelerin son derece önemli olduğunu söyledi.
Ülkede kurulacak bağımsız adli tıp kurumunun kurulması konusunda verilen desteğin de değerli olduğunu kaydeden Baybars, çalışmaların ileriye götürüleceğine olan inancının tam olduğunu söyledi.
GÜL, "DESTEĞİMİZ SÜRECEK"
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, iki ülke arasında dostluk ve kardeşlik bağının her geçen gün daha da geliştiğini, Kıbrıs Türk halkının geleceğini kendi gelecekleri kadar önemsediklerini, bu nedenle desteklerinin geçmişte olduğu için devam edeceğini kaydetti.
Türkiye’nin Kıbrıs meselesine her zaman milli dava hassasiyeti ile yaklaştığını kaydeden Gül, “Kıbrıs Türkü’nün haklarını korumak için hiçbir adımı atmaktan çekinmeyeceğiz” dedi.
Görüşmede adli işbirliği, infaz sisteminin daha çağdaş bir hale getirilmesi ve adli tıp hizmetlerinin görüşüldüğünü, suçluların iadesinin hızlandırılması konusunda mutabakata vardıklarını da belirten Gül, KKTC’nin, FETÖ ile mücadelede Türkiye’nin yanında duran ilk ülke odluğunu, başta FETÖ olmak üzere ortak mücadelede kararlılığı teyit ettiklerini söyledi.
KIBRIS ÇÖZÜM SÜRECİ
Kıbrıs meselesine de değinen Gül, kalıcı çözüme ilişkin tüm çabaların Rum tarafının diyaloğa kapalı tavrı sebebiyle sekteye uğradığını, Türkiye’nin her zaman için, meseleye diyalog ve diplomasiye dayalı, müzakere edilmiş adil ve kalıcı bir çözüm getirilmesi gerektiği inancını koruduğunu ifade etti.
“Rum tarafı Kıbrıslı Türklerle siyasi eşitlik temelinde bir ortaklık kurmayı ve bu temelde siyasi gücü paylaşmaya yanaşmamaktadır” diyen Gül, bu zihniyetten uzaklaşılmaması halinde adada köklü bir ortaklık girişimi başarısız olacağını söyledi.
Baybars, “Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliği ve güvenliğinin temini bizim için, meselenin çözümü için en önemli şartımızdır” dedi.
HİDROKARBON KONUSU
Türkiye’nin hidrokarbon arama çalışmalarının devam ettiğine işaret eden Gül, “Rum kesiminin tek taraflı olarak yürüttüğü hidrokarbon faaliyetlerinin bölgenin istikrarı açısından bir tehdit oluşturduğunu ve bunlara izin vermeyeceğimizi her vesile ile dile getirdik. Türkiye kararlı olarak tutumunu, uluslararası hukuka uygun bir şekilde kararlı bir şekilde sürdürmektedir. Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarını koruma konusunda kararlılığımızı sürdüreceğiz ” dedi.
Gül, “Uluslararası hukuk neyi ‘vaz ediyor’, emrediyorsa, ona göre adımlar atılmaktadır” dedi.
Kıbrıslı Türklerin hidrokarbon konusunda Rum kesimine yaptığı önerinin “son derece kıymetli” olduğunu kaydeden Gül, Rum tarafının olumsuz tutumunun son derece dikkate değer olduğunu kaydetti.
"MARAŞ BÖLGESİ KKTC TOPRAĞIDIR"
Kapalı Maraş’a da değinen Gül, “Maraş Bölgesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti toprağıdır.
1974 Kıbrıs barış harekâtından sonra hem yerleşime hem de iskâna kapatılmıştı. Mevcut durumda Kıbrıs hükümetinin Maraş’ta envanter çalışması başlatmasını destekliyoruz. Mülkiyet haklarının korunarak bir çözüm girişiminde bulunmasını destekliyoruz” dedi.
Gül, Türkiye Cumhuriyeti olarak Maraş ve doğu Akdeniz’de uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru hakları korumaya ve KKTC hükümetinin kararlarının yanında olduklarını söyledi. (tak)