Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Şefik toplantıda yaptığı açıklamada, bugün 4 Ağustos'ta adli yılın açıldığını ifade etti.
Salgından dolayı bazı işlerin aksadığına değinen Şefik, bu sürede belli günlerde bazı işleyişlerin sürdüğünü ve ertelendiğini anlattı.
Şefik, günümüzde bir rahatlama olduğunu ve 2. dalga olmadan Adli tatilin kısaltılıp daha erken açıldığını kaydetti.
Çalışma koşullarında değişiklikler...
Vakaların yeniden artış gösterdiğine dikkat çeken Şefik, Yargıçlar da dahil Mahkemelere giren herkesin kayıt altına alındığı, ateşinin ölçüldüğünü ve randevuyla içeri alındığını anlattı.
Bu süreçte Mahkemelerdeki işleyişinde, giriş çıkışlarındaki bazı prosedürlerin de değiştiğini belirten Şefik, sosyal mesafe kuralına büyük önem gösterdiklerini anlattı.
Şefik, "Gaye çalışıp üretmek ama bunu yaparken de kimsenin sağlığını tehlikeye atmamak gerek" dedi.
En büyük sıkıntı 'bina'
En büyük sorunlarının bina sıkıntısı olduğunu söyleyen Şefik, bununla ilgili özellikle Lefkoşa'da geçmişten günümüze dek sürüncemede olan çeşitli bina çalışmaları olduğunu anlattı.
Şefik, yapımı devam eden bir inşaat binasının bitmediğine, Mahkemelere verilmesi konuşulan arazi konusunda da yol kat edilmediğine değindi. Bunların yanında Mahkemeler karşısındaki Posta binasından bir bölümün kendilerine verilmesiyle ilgili olumlu yanıt aldıklarını fakat bu konuda da henüz gelişme yaşanmadığını anlattı.
Lefke'de de bir çivi bile çakılmadı
Lefke bölgesindeki binayla ilgili çalışmalarında da tadilatla ilgili 2019 yılından beridir tek bir çivi bile çakılmadığını anlattı.
Personel eksikliği...
Bir diğer önemli sorunun da personel eksikliği olduğuna değinen Şefik, işten ayrılan 60 kişinin olduğu, bunların bir kısmının emekliye ayrıldığı bir kısmının başka bölümlere kaydığı, bir kısmının ise öğretmen olduğunu anlattı.
Şefik, "Fizyoterapist olup icraya alınan personelimiz bile oldu. Herkes kendi işini elbette ki yapmak ister ama 'önemli olan bir yerden devlete girmektir' fikriyle işe alımlar çok yanlış. Bunlarla ilgili de kamu içinde fark bölümlere yönelme isteği de doğuruyor. Özellikle çocuklar için piskiyatır, piskolok talebimiz oluyor. Bu konuda ihtiyacımız çok fazla ama bu da henüz giderilmedi" dedi.
İcra, tebliğ ve mal satışlarında da sıkıntı...
"İcra ve tebliğ konusu da üstesinden gelemdiğimiz bir sorundur." diyen Şefik, tebliğ konusunda avukatların da gayreti ile ilerleme kat edildiğini anlatan Şefik, hala icra ambarının olmadığını belirtti.
İcra konusunda bazı aksaklıkların üstesinden gelinmesi için ve konuyla ilgili yasal mevzuatın tamamlanması gerktiğini anlatan Şefik, toplamda yetersiz icra aracının olduğunu anlattı. Bu konuda da talepleri olduğuna değinen Şefik, icranın çalışabilmesi için araç ve icra memuru sayısının arttırılması, yasanın çalışır duruma getirilmesi gerektiğini anlattı.
"Bu konulara çözüm bulunmaması halinde insanlar artık kendi sorunlarını kendi yöntemleriyle çözecektir" diyen Şefik, mazbata konusunda da sorun olduğunu anlattı. Mazbata yanında mal satışı konusunda da soru yaşandığını ifade eden Şefik, tüm sıkıntılarla ilgili yasa tadilatı çalışmalarının tamamlanması gerektiğini söyledi.
Yargıç sayılarının ve atanan yargıçların yetersiz olduğunu anlatan Şefik, bina sıkıntısı çözüldüğü zaman bu sorunun da giderileceğini kaydetti.
Davaların da buna paralel düşeceğine değinen Şefik, birçok sıkıntının bu sayede ortadan kalkacağına vurgu yaptı.
Yargıç sayılarının ve atanan yargıçların yetersiz olduğunu anlatan Şefik, bina sıkıntısı çözüldüğü zaman bu sorunun da giderileceğini kaydetti. Davaların da buna paralel düşeceğine değinen Şefik, birçok sıkıntının bu sayede ortadan kalkacağına vurgu yaptı.
Pandemide bazı suçlar arttı
Pandemi sürecinde 'koruma emirlerimde' artış olduğunu ifade eden Şefik, bu süreçte uyuşturucu, hırsızlık, kadına şiddet suçlarında artış yaşandığını basından gözlemlediklerini anlattı.
Anayasa'da sadece bir maddede değişikliğe gidildi... Seçim sürecine dair de bilgi aktaran Şefik, anayasa değişikliğiyle ilgili kamuoyu yoklamasına da değindi.
2014 yılında hazırlanan ve sunulan kapsamlı değişikliklerle ilgili de bir değişiklik olmadığını anlatan Şefik, 2020 yılına gelindiğinde sadece tek bir maddeyle ilgili değişiklik bulunduğunu anlattı.
Bu değişiklikleri yorumlayan Şefik, en önemlisi yargıç sayısının arttırılması olduğuna değindi.
"Eğer mahkeme bekleneni yerine getiremezse güvenilir konumu sorgulanabilir. Bu nedenle bu sayının zaruret ve ihtiyaçtan ötürü çoğaltılması gerek" diyen Şefik, bu nedenle sadece sayı talebi ile halk oylamasına gidildiğini anlattı.
Anayasa değişikliğinde çok maddeli kamuoyu yoklaması olmamasını 'onay alması daha yüksek ihtimal' olarak değerlendirdi.
Şefik, "2014'te en büyük sorun halk neyi oynadığını bilmiyordu" eleştirileri doğmuştu, bu sefer en zaruri maddede değişikliğe gidildi" dedi.
"Ben konuşacağım, umarım siyasiler de konuşur"
"Bu oylama da seçim sürecine takılır ve gerekli önemi bulmaz endişeniz var mıdır?" Sorusu üzerinde de yanıt veren Şefik, "Aslında sessiz olması gereken yargı da bu kaygıyla ses veriyor, görüş sunuyor. Bu konuda ben 12 Ağustos'a kadar konuşacağım. Umarı siyasiler de konuşur" dedi.
Şefik; "Halk onaylamadığı taktirde başka yolumuz yoktur, B planımız yok çünkü başka çıkar yolumuz yok. Eğer onaylamazsa çok üzülürüm" şeklinde konuştu.
Erken genel seçim konuşmalarını duyduğunu ve hayli gerildiğini ifade eden Şefik; "Bu yasa ile çok zor" dedi. Şefik, en kötü senaryoda yeniden bir erken seçime gidilmesiyle, geçen seçim yaşananların insan haklarına da aykırı olacağını kaydetti.
Şefik, elektronik seçimin en ideal yöntem olduğuna değindi.
Fotoğraf: Fehime Alasya