Afrika gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Şener Levent ve Gazete Direktörü Ali Osman Tabak bugün karikatür davasıyla ilgili mahkemeye çıktı. Lefkoşa Kaza Mahkemesi huzurunda gerçekleşen duruşmada tanık olarak Afrika Gazetesi Direktörlerinden Köşe Yazarı Mehmet Levent, Siyaset Bilimci Beran Dağtaş, Şair Faize Özdemirciler, Akademisyen Yrd. Doç. Dr. Zeki Beşiktepeli’yi dinletti.
Avukat Tacan Reynar, Afrika gazetesi direktörü ve köşe yazarı Mehmet Levent’i dinletti. Mehmet Levent, Afrika gazetesinin muhalif bir gazete olduğunu, ‘icazetsiz’ (kimseden emir almayan) bir gazete olduğunu anlattı. Levent, Afrika Gazetesi’nin iki kez bombalandığını, tehditler aldıklarını ve gazetenin geçmişte merhum Rauf Raif Denktaş tarafından dava edildiğini ve gazeteye haciz geldiğini anlattı. Levent, dava sonunda gazetenin mahkeme tarafından yüksek bir meblağ ödemeye mahkum ettiğini ve 15 Aralık 2001 yılında adı Avrupa olan gazetenin adını Afrika olarak değiştiklerini belirtti. Mehmet Levent, 22 Ocak 2018 tarihinde, “Türkiye’den bir işgal hareketi daha” başlığı üzerine TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yönlendirmesiyle gazetenin önünde miting yapıldığını, olayların büyüdüğünü ve Cumhuriyet Meclisi’ne de sıçradığını ve eylem sırasında polisin yeterli müdahalede bulunmadığını ileri sürdü. Türkiye sevgisi ile büyüdüklerini anlatan Levent, bu sevginin “Bizi siz kurtardık” sözleriyle törpülendiğini belirtti. Levent, kolajın iki ülke arasındaki ilişkileri bozmasının mümkün olmadığını savunup, mizahta hatta sanatın hiçbir dalında hakaret aranmaması gerektiğine değindi.
Avukat Tacan Reynar, tanık olarak siyaset bilimci Beran Dağtaş’ı dinletti. Dağdaş, Türkiye’de, diktatör bir yönetim olduğunu ileri sürüp, Türkiye basının içler acısı bir durumda olduğunu, dünyaya kıyasla en çok gazetecinin düşüncelerinden ötürü tutuklu olduğu bir ülke olduğunu anlattı. TC ile KKTC arasındaki ilişkinin işgal ilişkisi olduğunu söyleyen bir sanat eserinin iki ülkenin arasını açmasının mümkün olamayacağını söyledi. Avukat Tacan Reynar’ın isteği üzerine TC Elçiliği’nin Afrika gazetesinin yayınladığı kolajla ilgili şikayet dilekçesini inceleyen Dağtaş, yabancı bir büyükelçiliğin Kıbrıslılar adına iddiada bulunmasının kabul edilemez olduğunu söyledi.
Recep Tayyip Erdoğan’ın 2011 yılında Kıbrıs Türk halkına “besleme” dediğini hatırlatan Dağtaş, bu ifadenin iki toplumun arasını açmaya yönelik ciddi bir girişim olduğu örneğini verdi. 22 Ocak 2018 tarihinde Afrika gazetesinin Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kıbrıslı Türk kardeşlerim gerekeni yapacaktır” sözleriyle suça azmettirdiğini ileri süren Dağtaş, Afrika gazetesine karşı bir linç girişimi olduğunu savundu.
Avukat Tacan Reynar, tanık olarak Afrika gazetesinde yazarı olan Şair Faize Özdeğirmenciler’i dinletti. Faize Özdeğirmenciler, Afrika gazetesinin bağımsız ve muhalif bir gazete olduğunu anlattı. Dava konusu olan kolajı Facebook’ta adını hatırlamadığı bir Rum’un sayfasında gördüğünü belirten Özdeğirmenciler, kolajın iki ülke arasındaki ilişkiyi bozacağı iddiasının gülünç bulduğunu belirtti. Özdeğirmenciler, Recep Tayyip Erdoğan’ın amacının bu gazeteyi susturma olduğunu savundu. Özdeğirmenciler, kolajın Tayyip Erdoğan’ın, Yunanistan’ı ziyaretinde yaptığı açıklamalara karşı tepki olarak bu kolajın yapıldığını anlattı. Özdeğirmenciler, kolajda hakaret aranmaması gerektiğini söyledi. Recep Tayyip Erdoğan’ın dünya lideri olduğunun iddia edildiğini söyleyerek, kolajlara karşı daha hoşgörülü olması gerektiğini ileri sürdü.
Avukat Tacan Reynar, tanık olarak akademisyen Yardımcı Doç. Dr. Zeki Beşiktepeli’yi dinletti. Beşiktepeli, Afrika gazetesinin halkının yanında muhalif bir gazete olduğunu söyleyerek, Şener Levent’in adanın en iyi gazetecisi olduğunu ve heykelinin dikilmesi gerektiğini kaydetti. Zeki Beşiktepeli, dava konusu kolajın Yunanistan’da ulusal bir dergide yayınlandığını iddia etti. Beşiktepeli, devletler arası ilişkilerin kolajlarla açılmasının mümkün olmadığını savundu. Bir kolaj yüzünden Afrika Gazetesi yazarlarının dava edilmesini eleştiren Beşiktepeli, toplumun çok daha ciddi sorunları olduğuna işaret etti.
Tanıkları sorgulayan savcı Ergin Atıcı, kolajın hakaret içerdiğini ve özgürlüğün sınırı olduğunu savundu. Tanıklar, kolajda hakaret aranmaması gerektiğini ve mizah içeren kolaj ve karikatür sanatında özgürlüğün sınırsız olduğunu savundu.
Yargıç Cenkay İnan, davayı duruşmalarına devam etmek üzere 4 Nisan’a saat 11.00’e erteledi.