(Yrd. Doç. Dr. - Öğretim üyesi (Ekonomi) Klinik Embriyolog, Intern Doktor)
Kendimi tek kelime ile tanımlayacak olsam: Farklı
Şu an yaptığım işi yapmasaydım: 3 farklı mesleği bir arada keyifle yapıyorum. Bazısı daha önde, bazısı daha çok hobi şeklinde. Fakat birbirine zıt farklı üç mesleği aynı anda yapıyor olduğum için aklıma ek bir şey gelmiyor :)
Benim gündemimi en fazla meşgul eden: Tıbbi araştırmalar. Son zamanlarda daha çok nörodejeneratif hastalıklar üzerine araştırmalar yaparak önümüzdeki yıllarda bu alanda daha kapsamlı çalışmalar yapmak istiyorum.
Kayıtsız kalamadığım şey: Aç sokak hayvanları.
En büyük pişmanlığım: Geçmişte boşa geçirdiğim zamanlar. İnsan yaş aldıkça zamanın değerini daha çok anlıyor. Şu an 37 yaşındayım ve üçüncü mesleğim olan tıp fakültesini bitirmek üzereyim. Belki bunu biraz daha erken yaşta yapmalıydım. Okumanın yaşı yok tabii ki.
En büyük sevincim: Ailem. Bilimin kapılarını bana açtıkları için ve her başarımda bana destek oldukları için sevinçlerimin hep en büyük parçası olmuşturlar.
Hayatımın dönüm noktası: 32 yaşında iken tıp fakültesi okuma kararım.
Beni en çok etkileyen yazar: Kitapları severim, fakat çok etkilendiğim bir kitap ya da yazar hatırlamıyorum. İnsanlar var, bir kitap okuyarak hayatlarına farklı bir yön vermeye karar verirler. O kadar etkilenmiştirler. Benim başıma böyle bir şey gelmedi.
Başucumdaki kitap: Henry Marsh - Do No Harm
En keyif aldığım müzik: Popüler müzik ve Soft Rock severim.
En son izlediğim film: King Arthur
Kendim için son aldığım şey: Saat
Dolabımdaki en gereksiz şey: Kalın kazaklar. Bazen beğenip alsam da, hava ne kadar soğuk olursa olsun kalın kazak giyme alışkanlığım yok, o yüzden boşuna dolapta duruyorlar.
Benim için alınabilecek en güzel hediye: Kalpten gelen ne olursa güzel olur. Bu bir kahve fincanı da olabilir, bir portre de. Bana hitap edebiliyor olması önemli.
Kendimle ilgili değiştirmek istediğim şey: Çok yemek yemem. Yemek yemeye başladım mı durmak bilmez bir iştahım var. Bunu değiştirebilsem iyi olurdu.
Kendimde beğendiğim özellik: Empati. Başkalarının düşüncelerini veya yaptıklarını kabullenmek zorunda değilsiniz, fakat anlamaya çalıştığınız zaman hem yeni bir perspektif kazanırsınız, hem de insanların saygısını.
Olmasa da olur: Takım elbise
Olmazsa olmaz: Şarap
En iyi yaptığım yemek: Etli nohut
Hayalimdeki dünya: Özellikle içinde bulunduğumuz Ortadoğu coğrafyasında insanların empati, hoşgörü, insan ve hayvan haklarına saygı yönünden noksanlıkları olduğunu düşünüyorum. İnsanlar birbirini sevmek zorunda değil, hatta anlamak zorunda da değil. Fakat birbirini anlamasalar da, saygı duyabilmek ve farklı fikirlerin ve hayatların var olabileceğini kabullenebilmek önemli bir özelliktir.
Aşk benim için: Raf ömrü uzun olmayan bir duygu yoğunluğu. Gereksiz fedakarlıklar yapılıyor. Duygu yoğunluğu azalınca yapılanlar batmaya başlıyor. Kısır bir döngü gibi her sefer tekrarlıyor :)
Onunla çok tanışmayı isterdim: Bea Arthur. Zamanının ötesinde, liberalizmin hakkını vermiş çok nadir figürlerden biri.
Görmek istediğim yer: Honduras
Mutlaka yapmak istediğim: İçinde bulunduğum araştırmaları sonuçlandırarak özellikle Alzheimer hastalarına umut olacak klinik çalışmalara başlamak.
Son olarak söylemek istediklerim: Yaşamak herkesin ve her canlının hakkı. Özgürce yaşamak ve kendi yolunu çizebilmek bir ayrıcalık değil, bir yaşam hakkı olmalı. İnsanlar kalıba girip tek bir şey olmak zorunda hissetmemeli.