Ahmet Yıkık: Tamamen edebiyata dalmak isterdim

Ahmet Yıkık: Tamamen edebiyata dalmak isterdim

İçimizdekiler/Ülviye Akın Uysal


(Yazın İşçisi)

Kendimi tek kelime ile tanımlayacak olsam… Kitapçıl
Şu an yaptığım işi yapmasaydım… Geçimimi sağladığım meslek öğretmenlik. Maddi kaygım olmasa tamamen edebiyata dalardım; sakin suların derinlerine ya da dalgalar beni her nereye götürürse…
Benim gündemimi en fazla meşgul eden…  Sağlık sorunlarım. Bir süre önce bel fıtığı ameliyatı oldum, mide ve kalp sorunları falan ardı sıra geldi. Tek iyi yanı okumaya daha çok zaman bulabilmem.
Kayıtsız kalamadığım şey… Ülkemizin bölünmüşlüğü ve belki biraz da Ortadoğu mentalitesinden kaynaklanan yapısal çirkinlikler, kirlilik ve doğaya karşı duyarsızlık…
En büyük pişmanlığım… Terk edilme korkusuyla bir başkasına kulak verip seçenekleri ikilememden ötürü (ilk)aşkımı yitirmem.
En büyük sevincim… Eleştiri, deneme, makale ya da çevirilerimin yayımlanması ve sonrasında kulaklarıma çalınan beğeni sözleri.
Hayatımın dönüm noktası… Ledra Palas yakınlarında Gürgenç Korkmazel’e rastlamam ve birkaç dakika içinde kendimi ‘Şiir Otobüsü’yle  Fikret Demirağ’ın Lefke’sine ve şiire  yol alırken bulmam…
Başucumdaki kitap… Geceleri uyumadan önce mutlaka okurum.  Zaman zaman aynı yapıtı dönüp tekrar okuduğum olsa da, başucumdaki sehpanın üzerindeki kitap ve dergiler sürekli değişip, yenileniyor.
En keyif aldığım müzik… Klasik müzik, bilhassa Barok dönemi. Yanı sıra İtalyan operalarından aryalar dinlemeyi severim. Gerçi bireyin kaygılarına daha yakın bulduğum 20. yüzyıl eserlerine de ilgim gitgide artmakta.
En son izlediğim film… Piano (1993, yönetmen: Jane Campion)
Kendim için son aldığım şey… Fikret Demirağ’ın yayına hazırladığı Günümüz Kıbrıslı Türk Şiirinden 20 Şair adlı kitap.
Dolabımdaki en gereksiz şey… Küçülen fakat onu bana hediye edenle aramdaki duygusal bağ kopmayacak denli sağlam duran yeşil iç çamaşırı.
Benim için alınabilecek en güzel hediye… Onu armağan eden kişinin içtenliği ve sevgisinin yüreğimde yankı bulacağı herhangi bir şey.
Kendimle ilgili değiştirmek istediğim şey… Belki de ikizler burcuna dahil olmamdan, karar vermem bir hayli uzun sürüyor. Fikir değiştirmemse çok kısa…  Bir de “hayır” demekte zorlanmasam…
Kendimde beğendiğim özellik… Güçlüklere karşı dirençle ilerlemekte gösterdiğim istikrar.
Olmasa da olur… Gürültücü komşuların çepeçevre kuşattığı lüks bir ev.
Olmazsa olmaz… Gereksinim duyduğum huzur ve güveni doyasıya duyumsadığım hayali iç köşem, sade kendime ait an parçacıkları.
En iyi yaptığım yemek… İşbölümünde benim payıma düşen çoğunlukla bulaşıkları yıkamaktır. İş başa düşerse eğer, sebze yemeği( türlü) pişirmek kolayıma gelir.
Hayalimdeki dünya… Hoşgörünün egemen olduğu; bilim, sanat ve sağduyunun at başı gittiği bir yaşam olanağı sunan. Yalnız insanlara değil ama. Doğadaki canlı cansız tüm diğer varlıklara da.
Aşk benim için… Doğum gibi ölümün de tek başına gerçekleşeceğinin ayrımında olsam bile, yan yana yaşlanacağımız umuduna tutunduğum o özel insan, E.
Onunla tanışmayı çok isterdim… Eserlerini okumak canımı acıtsa da, romanı şiirleştiren yazar, Herta Müller’le. Ve tabii daha birçok yazar-şairle…
Görmek istediğim yer… İnsanların henüz ayak basamadığı yerleri.  Hatta benim de ayak basmamam en iyisi. Göklerden şöyle bir…
Mutlaka yapmak istediğim…  Kıbrıs yazınının kurumsallaşmasına ve dünya çapında tanınarak kabul görmesine katkı koyabilmek. Kalitede çıtanın yukarılara çıkartılmasına destek vermek.
Son olarak söylemek istediklerim…  Dünyamızı ve kendimizi değiştirmek, geliştirmek, genişletmek ve iyileştirmek için yazın sanatı bizi çağırıyor. Sakın ola duymazlıktan gelmeyelim. Bu güzel söyleşi için size ve Adres Kıbrıs ailesine içten teşekkürler. Sevgiyle…

Dergiler Haberleri