İŞÇİLERE kızdık!
Senelerce bu yanlışı yaptık.
“Kara sakal” dedik.
“Fica” dedik.
Pis pis baktık.
Öfkelendik!
“Kaçak” çalışan bu insanların aslında en mağdur, yoksul, çaresiz, muhtaç olduğunu görmedik.
“Kayıt dışı” derken sonuna bir “yaşam” ekleyemedik.
* * *
NÜFUS SİYASETİNE öfkeliydik.
Nüfusu ezdik...
KENDİMİZE kızamadık.
İşçilere kızdık...
Bu “kaçak” insanları kim çalıştırıyor, kim sömürüyor, kim kullanıyor?
“Kayıt dışı” işçileri bu ülkeye getiren, buralarda barındıran, günde on saat, on iki saat, on dört saat çalıştıran kim?
Bunları pek konuşmadık!
Kimseleri caydıramadık!
* * *
Bir kamyon devrildi.
Bu kaçıncı?
İçinden “kaçak işçiler” çıktı.
Bu kaçıncı?
Bu kaçak işçileri çalıştıran bir işletme var.
Bu kaçıncı?
* * *
Kaçak işçiyi sınır dışı edersiniz...
Biri gider...
Bini gelir...
O gelen bin işçinin, önceki bir işçiden ne haberi vardır, ne de ilgisi...
Sonra on bini daha gelir!
SORUNUN KÖKÜNÜ kurutamadık.
Kapılar “han kapısı...”
Denetim az!
Cezalar komik...
Öyle bir ceza sistemi olacak ki, birisi, eğer kayıt dışı işçi çalıştırıyorsa, kolay kolay insan içerisine çıkamayacak.
İhalelere katılamayacak.
Suçunu yinelerse hapse girecek.
Utanacak.
Korkacak.
“Bir asgari ücret ceza” da neymiş!
* * *
“Bulaşıkçı” çıkmıştı kamyon şoförü!
Ne oldu o işletme?
Şimdi bu işletme ne olacak?
İnsanlar ölecek!
Kim suçlu?
Ak sakal mı kara sakal mı sizce?