Akansoy: Yeni süreç çözüme doğru gidecek...

Günaydın Ada’ya konuk olan CTP Mağusa milletvekili Akansoy, parti olarak sürece katkı sağlamak için her türlü işbirliğine hazır olduklarını belirtti.

CTP Mağusa milletvekili Asım Akansoy bugün bir televizyon programında gündeme dair soruları yanıtladı. Akansoy, Kıbrıs Sorunu’nun çözümü yönünde başlayan yeni sürecin temkinli iyimserlikle yakından takip edilmesi gerektiğini vurguladı.

Ada TV’de yayınlanan Gözde Akben Bekir’in sunduğu Günaydın Ada’ya konuk olan CTP Mağusa milletvekili Akansoy, parti olarak sürece katkı sağlamak için her türlü işbirliğine hazır olduklarını belirtti.

“Süreci hem anlamaya çalışacağız hem de güçlü adımlarla başarılı olunması için destek olacağız ancak ayaklarımızın yere basması lazım ki kalıcı bir durum yaratılabilsin” diyen Akansoy, odaklanılması gereken konunun sürecin kendisi olduğunu söyledi. Özel temsilciliğe atanan Kudret Özersay’ın çözüme ulaşmaya niyet olmadığı için zamanında bu görevinden ayrıldığını hatırlatan Akansoy, “Tekrardan davet edildiğine göre Saray bu süreci ciddiye alıyor” dedi.

“BİRİLERİ ÖNÜMÜZE BİR ŞEY KOYMADAN SÜRECİ SÜRÜKLEMELİYİZ”

Umut pompalamadan, farklılıkların ortaya konularak birlikte hareket edilmesini vurgulayan Akansoy, sonuca hep birlikte ulaşılacağını, tüm partiler ve sivil toplum örgütlerinin de bu süreçte aktif olmaları gerektiğini ifade etti. Akansoy sözlerini şöyle sürdürdü:
“Burada önemli olan uluslararası kamuoyunun da etkisidir. Obama, Merkel, Cameron bizi izleyip destek oluyor değil. Fransa, Almanya, İngiltere, Türkiye, AB, ABD yani batı, ortak değerleri olan ülkeler ve bu sürecin ilerlemesini istiyorlar, bekliyorlar. Şunu anlamamız gerekiyor yeni süreç çözüme doğru gidecek. Kıbrıs Türk toplumun beklentilerini göz ardı etmeden dereyi geçmemiz gerekiyor. Kimsenin önümüze bir şey koymasını süreci kendimiz sürüklemeli, yönetmeliyiz. Bu yeni süreç daha zor bir süreçtir ve bizi mutlaka bir yere götürecektir.”

ORTAK METNİ ABD DEĞİL BM HAZIRLADI!

Ortak metnin son maddesinin liderlerin toplumları bu sürece hazırlaması ile ilgili olduğunu hatırlatan Akansoy, Kıbrıslı Türklerin şuan umutsuz olmasının haklı bir durum olduğunu ama ileride somut ve kalıcı adımlar atıldıkça insanlar konuya daha fazla konsantre olacağına inandığını kaydetti.

“ABD’nin çözdüğü düğüm taraflar arasındaki güven bunalımını aşmaya yöneliktir. Alın bu metni imzalayın demedi. Bu metin BM tarafından çizilmiş parametreler ışığında oluşmuş yeni Kıbrıs modelidir. Denktaş’tan Talat’a dönemine ardından Eroğlu’na kadar gelen bir sürecin ürünüdür” diyen Akansoy, Downer’ın görevi bırakması ile ilgili soruya da şöyle cevap verdi:

“BM Genel Sekreterlerinin Kıbrıs özel temsilcilerinin kaderidir bu. De Soto’nun başına gelen Downer’ın da başına geldi. Downer beş buçuk yılını bize adadı ama şimdi kişisel kariyeri için yeni sayfa açmak zorunda kaldı. Görüşmelerin yeniden başladığı gün kızının doğum yapması nedeniyle ülkesinde kalması ve sürece katılmayıp veda etmesi de oldukça ironiktir.”

BARIŞ İÇİN Mİ, EKONOMİ İÇİN Mİ ÇÖZÜM? 

Dün başlayan görüşmeleri selamlayan yabancı devletlerin açıklamalarını değerlendirmesi istenen Akansoy, “Barış için mi çözüm, ekonomi için mi?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“ABD’nin gündemine girmek kolay bir şey değil. Son zamanlarda çok konuştuğumuz doğalgaz konusu var ve bu Türkiye’nin de ilgilendiği çok önemli bir konu. Doğu Akdeniz’deki doğalgaz ve petrol rezervlerinin nasıl kullanılacağı, çıkarılacağı, transfer edileceği ülkelerin bölgedeki hakimiyetine ve stratejisine bağlı. İsrail ve Kıbrıs doğalgazının Avrupa’ya transferi ve bu transferin Türkiye üzerinden yapılması çok önemli bir konu. Bu yönde ABD ve Rusya arasında Akdeniz’deki güç rekabeti de, sorunun çözülüp Batı’nın etkisini artıracağı bir durumu ortaya çıkaracaktır. Zaten çözüm için zemin vardı uluslararası güçler de bu zemini realize etmeye çalışıyor ve bunun için destek veriyor.”

EROĞLU SAF DIŞI KALDI YORUMLARI

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun saf dışı kaldığı yönündeki yorumları da değerlendiren Akansoy, bunun doğru olmadığını, Cumhurbaşkanının devrede olduğunu söyleyerek esas sorumlu kişinin de cumhurbaşkanı olduğunu belirtti. Hem Kıbrıs Türk lideri olarak hem BM’de tanınan makam olarak hem de müzakerelerde yetkili tek kişi olarak Eroğlu’nun devrede olduğunu kaydeden Akansoy, Cumhurbaşkanının elbette bir takımı olduğunu ve ona katkı koyan çalışma arkadaşlarının olacağını söyledi. Ortak metinde de yer aldığı gibi temsilcilerin daha sık görüşerek süreci detaylandırıp süratlendirileceğini ifade eden Akansoy, günün sonunda karar vericinin cumhurbaşkanı olacağını, sürecin ilerlemesi ve başarılı olması konusunda sorumlu kişinin ve siyasi iradenin, halk tarafından seçilen cumhurbaşkanında olduğunu kaydetti.

MARAŞ KİLİT OLUR MU? CTP ÖNERİ SUNACAK MI?

Taraflarca imzalanan ortak metinde anlaşılmamış konuların da masada olacağının yazdığını hatırlatan Akansoy, “Demek ki anlaşılan konularda Talat ve Hristofyas mutabakatlarının dikkate alınacağını anlıyoruz ki bu yönde Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun BM’ye taahhüdü vardır” dedi.
Güven artırıcı önlemlerle ilgili ortak metinde ifadeler yer aldığını söyleyen milletvekili Akansoy, Rumların bunu tartışırken elbet ki Maraş’ı içine koyduğunu, Almanya’nın açıklamasında da buna vurgu yaptığını ve daha önemlisi Obama’nın açıklamasında Maraş’a değindiğine işaret etti. Akansoy konuyla ilgili şunları söyledi:
“Maraş daha önce de söylediğim gibi bütünlüklü çözümün parçasıdır ama sürecin içinde öncelikli olarak ele alınabilir. Mademki Rumlar için referandumu etkileyecek kadar önemli bir konudur bu konu Güven artırıcı önlemler bağlamında ele alınıp, BM’nin bölgede fizibilite yapmasında bir zarar yoktur. Yıkık dökük bir yer olan Maraş’ın toparlanmasına eminim ki Kıbrıslı Türkler de olumsuz bakmaz. İmzaların atıldığı gün Maraş’ın devri nasıl olacak bu belirlenecek ancak çözümden önce verilmesi söz konusu olamaz.”

AKEL’İN DİSİ’YE DESTEĞİ TARİHİ BİR KIRILMA NOKTASI

İki toplumun da çok dikkatli söylemler içinde olması gerektiğine dikkat çeken CTP milletvekili Asım Akansoy, Güney’de tarihsel ret cephesi denilen DİKO ve EDEK’in Kıbrıs Sorunu’ndaki duruşuyla ilgili farklı gelişmeler yaşadığını ifade etti. Bu iki küçük partinin genelde ya AKEL’le ya da DİSİ ile işbirliği yaparak dengeleri kendi istedikleri çerçevede tuttuğunu söyleyen Akansoy, “Bu kez AKEL çok ciddi bir sorumlulukla davranıp süreçte DİSİ’ye destek oluyor. Hristofyas görevdeyken Anastisiadis’in destek olduğunu görmedik. AKEL’in bugün DİSİ’ye destek olması tarihi bir kırılma noktasıdır. DİSİ, AKEL’in desteğini aldığı için daha rahat görünüyor” dedi. 

Kiliseden hala bir açıklama yapılmamasının da enteresan bir gelişme olduğunu belirten Akansoy, halbuki ki kilisenin Güney’de siyasi aktör olduğunu ve süreçlerin belirlenmesinde etkili olduğunu kaydetti. İki gün önce Başpiskopos Hrisostomos’un Kıbrıs Sorunu ile ilgili sorulan bir soruya verdiği cevabı aktaran Akansoy, Hrisostomos’un dikkatli davrandığını, ‘Başkanla görüşmeden konuşmam doğru olmaz’ dediğini ve bunun da Anastasiadis’in Kilise üzerindeki gücünün göstergesi olduğunu kaydetti.

Güneydeki ekonomik krizin aşılabilir durumda olmadığını, Rumların sorunları aşmak adına çözüm sürecine ihtiyaç duyduğunu ve doğalgaz konusunun çok önemli bir artı olduğunu belirten Akansoy, “Başlayan yeni süreç güneyde böyle devam ederse bu iç siyasete de yansıyacaktır hatta gelişmeler görülmemiş bir DİSİ-AKEL birlikteliğine de sahne olabilir” dedi.

Siyaset Haberleri