AKEL Basın Sözcüsü Stefanos Stefanu yaptığı açıklamada müzakerelerin kesintiye uğradığı yerden devamının ön koşullarının yaratılması yerine gün be gün bu perspektiften maalesef uzaklaşıldığını belirtti.
Stefanu, BM Genel Sekreteri’nin iki tarafın önüne koyduğu görev olan görev tanımı koşullarında anlaşmanın hedeflenmesi yerine özünde bir suçlama oyununa girildiğinin açıkça görüldüğünü ifade etti. Düşük siyasi önemdeki organlarda bir pozitif Kıbrıslıtürk oy konusunda Kıbrıstürk tarafının taleplerini kabul etmesini Cumhurbaşkanı Anastasiadis’ten hiç kimsenin istemediğini söyleyen Stefanu, ancak bunun Cumhurbaşkanı Anastasiadis’in de Guterres Çerçevesi’nde yer almayan yeni konuları öne sürebileceği ya da varılan görüş birliklerini ortadan kaldırabileceği anlamına gelmediğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Anastasiadis’in maalesef bunu çeşitli seferlerde yaptığına işaret eden Stefanu, federal yetkiler konusunda anlaşmaya varılmışken desentralize federasyon konusunu gündeme getirerek Anastasiadis’in bunu yaptığını hatırlattı. Bakanlar Kurulu’nda bir pozitif oy konusunda anlaşmaya varılmışken ve bu Crans Montana’da da teyit edilmişken bu konuda da Anastasiadis’in aynı hareketi yaptığının altını çizen Stefanu, Cumhurbaşkanı Anastasiadis’in şimdi de geçmişte görüşülüp reddedilmiş olan parlamenter sistem ve dönüşümlü başbakanlık konusunu gündeme getirerek Cumhurbaşkanlığı sistemine ilişkin görüş birliğini ortadan kaldırmaya kalkıştığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Anastasiadis’in Kıbrıstürk tarafını Guterres Çerçevesi’ni alaşağı etmeye çabalamakla suçlayıp, kendisinin onu korumayı istediğini söylemesine rağmen, bu şekilde kendisinin Guterres Çerçevesi’ni imha ettiğini söyleyen Stefanos Stefanu, Cumhurbaşkanı’nın böylesi yaklaşımlarla müzakerelerin yeniden başlaması perspektifine darbe vurduğunu ve Kıbrısrum tarafının güvenilirliğine zarar verdiğini kaydetti. Bu güven eksikliğiyle Cumhurbaşkanı Anastasiadis’in BM’yi Kıbrıstürk tarafının Guterres Çerçevesi’ni alaşağı etmeye çabaladığına nasıl ikna edeceğini soran AKEL Basın Sözcüsü Stefanu, yaşanacak olumsuz gelişmelerde Kıbrısrum tarafının en azından eşit derecede sorumlu görülmesi tehlikesinin çok büyük olduğunu ve bunun tüm sorumluğunun da Anastasiadis’in üzerinde olacağını dile getirdi.