Akıl Tutulması Yaratan Eğitim Bütçesi

Salih Sarpten

2025 KKTC Bütçesi, tarihi anlamda açık veren bir bütçe olmakla kalmıyor, eğitimde bomboş bir bütçe içermesiyle de adeta akıl tutulması yaratıyor.

Eğitim Bakanlığı için öngörülen bütçede personel giderleri, maaşlar, temizlik, su, elektrik ve kırtasiye ödemelerinden başka bir şey bulunmuyor.

  • Bütçede kamusal eğitimin kalitesini artırmaya yönelik tek bir kalem yok.
  • Eğitim-öğretim uygulamalarında fark yaratabilecek tek bir proje yok.
  • Sadece bunlar değil, örneğin ivedilikle tamamlanması gereken “Yeni Okulların Yapımı ve Depremde Yıkılma Riski Taşıyan Okulların Güçlendirme Projesi” kaleminin karşısında da sıfır (00.00) yazıyor.

Oysa KTMMOB konteyner (prefabrik) sınıflar için hazırladığı raporunda ortaya çıkan;

  • Konteyner sınıflarda ciddi tasarım sorunları olduğu,
  • Doğal aydınlatmanın olmadığı
  • Işık, havalandırma ve gürültü açısından ciddi sorunlar oluştuğu
  • Ses geçirgenliği nedeniyle ders yapmanın mümkün olmadığı gürültülü ortamlar yarattığı,
  • Nem drenaj sistemi yapılmadığı için sağlıksız olduğu bulgularını hâlâ güncelliğini koruyor.

Zaten yağan ilk yağmurlardan hemen sonra neredeyse tüm konteyner sınıfların sorun yaşadığı, hemen hepsinin akıttığı ya da sızdırdığı şikayetleri var.

Öte yandan 24 Kasım Öğretmenler Günü süslü laflarla kutlanıyor ama öğretmene sırt çeviren öğretmen tasarrufu politikalarla, eğitim bilimi ilkelerine göre değil siyasi kaygılarla alınan kararlar nedeniyle öğretmen eziliyor, öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştırıyor, okul yöneticisini kaderine terk ediliyor. 2025 Bütçesinde bunlar için de tek bir kalem yok.

Kurultay hesaplaşmalarınız yüzünden öğretmen ihtiyaçlarını “Geçici Öğretmenlerle” doldurma 2025 yılında da kendini gösterecek gibi. Çünkü 2025 Bütçesinde;

  • “Geçici Memur” kalemini %67 ,
  • “Geçici Öğretmen” kalemini %60 artırıldı.

Yasal düzenleme ile öğretmenlerin hizmet içi eğitimlere katılmasını zorunlu hale getirildi. Hatta bunun tüzüğü de hazırlanarak yürürlüğe girdi. Ancak Bakanlığınızca düzenlenen hizmet içi eğitimler; ihtiyaçlara dönük, etkili ve verimli hale bir türlü getiremedi.

Öyle anlaşılıyor ki, 2025’de de öğretmenlerin hizmet içi eğitimlerinde anlamlı bir değişlik ya da ihtiyaca yönelik bir anlayışla yeniden yapılanma olmayacak. Çünkü 2025 Bütçesinden Eğitim Orta Hizmetlerin Dairesinin “Tanıtım, Ağırlama, Tören Organizasyonu” kaleminde %52’lik artış yapılırken, öğretmenlerin hizmet içi eğitim faaliyetlerinde kullanılan hizmet alımları kaleminde %35’li artış yapılması yeterli olmazdı diye düşünüyorum.

Son bir soru:

Yükseköğretim öğrencilerine yönelik olarak 2025 için ayırdığınız burs miktarı gerçekten yetecek mi? Yurt içi ve yurt dışı burslar için nasıl ve ne şekilde hesapladığını pek anlamadığım 335 milyon (335.000.000) TL’nin yeterli olacağına emin misiniz?

Çünkü burslar konusunda da aklımın almadığı şöyle bir durum var:

  • Yurt içi ve yurt dışındaki öğrencilerimiz için geçen yıla oranla %80 civarında artış öngörülürken, nasıl bir gerekçedir ki “Yabancı Uyruklu Kişilere Burslar ve Harçlıklar” kaleminde %290’lık bir artış öngörülüyor?

Şimdi siz söyleyin:  2025 Eğitim Bütçesi, “Akıl Tutulması” yaratan bir bütçe değil de nedir?


Anlayana Gülmece

Ödeşme

Yağmurlu, dolayışla da kaygın bir yolda hızlı adımlara gitmeye çalına iyi giyimli bir bey ayığı kayıp yere düşer. Arkasından gelen bir başka adam, kalkmasına yardım eder. Düşen adam nazik bir ifadeyle:

  • “Çok teşekkür ederim... Bu iyiliğinize nasıl karşılık verebilirim?" der

Diğerinden yanıt gelir:

  • “Vallahi ben şimdiki iktidar partisinin bir üyesiyim. İlk seçimlerde
    bizim partiye oy verir,  bizi tekrar iktidar yaparsanız, ödeşmiş oluruz”

Yerden kalkan adam, diğerine ters ters bakarak:

  • “Beyefendi, beyefendi... Ben düşünce kıçımı yere vurdum, kafamı
    değil...”

Okumuş muydunuz?

Gür ırmaklar kendileriyle birlikte birçok çakıl ve çalı çırpıyı da sürüklerler; güçlüler kişiler de birçok aptal ve mankafayı

Friedrich Nietzsche