Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı, 11 Ocak'ta karşılıklı olarak harita sunmakla kamuoyunu yeniden yaratacak koşulları yarattı.
Kıbrıslı Türklerin kendilerini ifade etmeleri için yardımcı olmaktır mesele!
Bu insanların kendileri olmak istiyorlar!
Bu insanların motivasyonlarına bakın!
Eylemlerine bakın!
İnsanların derininde yatan değerlerine bakın!
Yaşam tarzlarına bakın!
Eğer bu insanların felsefesini kullanıp, bir barışa ulaşma gayreti içindeyseniz,
Onların sınırsız bireyler olmalarına yardım ediyorsunuz demektir...
Ne istiyor bu insanlar?
AB üyesi bir ülke yönetiminde söz sahibi mantıklı vatandaşlar durumuna gelmek istiyorlar.
Bunun yolu Barıştır...
Referandumdur...
Sn. Akıncı harita sunmakla ,
Barış siyasetini bir adım daha ileriye taşıdı ve nesnelleştirdi...
Hadiselerin sırtına yüklediği misyonu cesaretle ileriye taşıyarak,
Kamuoyunu yeniden yaratacak koşulları yarattı ...
Siz KKTC’nin ve Sarayönünün evrenin merkezi olduğu fikriyle,
Yemediğiniz içmediğiniz yer,
Dağıtmadığınız arsa,
Verilmedik söz bırakmayın ama;
Çözümün tek bir doktrini vardır: Diyalog kavramını silâh haline getirmek!
“Kazan/kazan” ,”win/win” dediğiniz modelin kaynağı budur...
Kıbrıs'taki "hakikatı" anlamlandırma gayreti içinde olanlar,
Kuşkusuz ki, sizlerden çok farklı değer yargılarına sahiptirler ...
Zaten herhangi bir toplumsal değişimin mümkün olabilmesi için;
Önce insanların düşüncesinin değişmesi gerekmektedir...
Değişim ve dönüşümün özü budur...
Buna önayak olmak "satıcılık" mıdır?
Kıbrıslı Türklerin modernleşme mücadelesi "Rumculuk" mudur?
Yoksa insan haklarına, demokrasiye atıfta bulunuluyor diye,
Birileri kalkar yine sorar mı bir gün Ne kadar Türk ve Müslümanız diye?
"Çözülme" imiş !
Evet. Çözülme . Olan biten tam da budur.
Ama çözülen “kendine yabancı” bir topluluk haline getirilen Kıbrıs Türk Toplumu'dur...
Çözücü de sizlersiniz...
Hiçbir toplumsal zenginlik yaratamayan,
Kendi toplumunun "körü körüne" şekillendirilmesine izin verenler!