Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Tüm insanlığın olduğu gibi, Kıbrıs toplumlarının da iyiliği barıştadır, huzurdadır ve bunun için kararlılıkla, sorumlulukla çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle yayınladığı mesaj şöyle:
“Milyarlarca dolarlık silahlanma harcamaları yapan ve dünyanın en güçlü ordularına, en gelişmiş silahlarına sahip olan ülkelerin, bir virüse karşı insanlarını korumakta nasıl çaresiz kaldıklarını hep beraber gördük.
Savaşların acısı çok büyük, bunu da en çok yaşayanlar bilir. Bu acıları hiçbir toplumun yaşamasını istemiyoruz.
Savaşlara değil barışa, silahlanmaya değil sağlık sistemlerinin geliştirilmesine ve gelecek nesillerin eğitimine yatırım yapılmasının ne kadar gerekli olduğunu yine hep beraber anladık.
Tüm insanlığın olduğu gibi, Kıbrıs toplumlarının da iyiliği barıştadır, huzurdadır ve bunun için kararlılıkla, sorumlulukla çalışmaya devam edeceğiz.”
ULUÇAY'DAN KUTLAMA:
"Kıbrıs adası hasret kaldığı barışa bir an önce kavuşmalı"
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay,1 Eylül Dünya Barış Günü başta Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümü yönünde kararlılığını her fırsatta sergilediğini, halka ve tüm dünya halklarına kutlu olmasını temenni etti.
Uluçay, 1 Eylül Dünya barış günü nedeniyle yayımladığı mesajda adanın on yıllardır hasret kaldığı barışa en kısa sürede kavuşmasını dileyerek, özellikle Doğu Akdeniz’de artarak devam eden gerginliğin bir an önce son bulmasını temenni etti.
“Askeri manevralar, Kıbrıs'ta çözüm çabalarına zarar vermektedir"
Bölgedeki gerginliğin sıcak çatışmaya dönüşmemesinin içerisinde bulunulan sürecin en acil konusu olduğuna işaret eden Uluçay, mesajında şu ifadelere yer verdi: “Başta Kıbrıs Rum tarafına ve aynI zamanda da Yunanistan’a sorumlulukla hareket etmeleri gerektiğini, bölgeye yabancı ülkelerin askeri unsurlarını davet etmelerinin sonucu hesaplanamayacak riskler barındırdığını hatırlatmak isterim. Avrupa Birliği ve üye ülkelerinin de bölgedeki gerginliğin azaltılmasını teminen hakkaniyetle ve tarafların birine tek taraflı olarak koşulsuz destek vermekten kaçınarak hareket etmelerinin en isabetli tutum olacağını vurgulamak isterim.
Bu bağlamda, yabancı ülkelerin askeri unsurlarının artan sıklıkla Rum kesiminde çeşitli vesilelerle varlık göstermesi, diplomasi dışı yöntemlerin benimsenmiş olabileceği endişelerine zemin sağlamaktadır. Adadaki iki halk arasında güven ve işbirliğine her zamankinden fazla ihtiyaç duyulan bir dönemde bu tür askeri manevralar yanlıştır ve Kıbrıs’ta çözüm çabalarına zarar vermektedir.
Kıbrıs Türk halkını hiçe sayan ve gıyabımızda tüm Kıbrıs adası adına yapılan her türlü girişimi bir kez daha kınarken, ülkemiz etrafında bulunan zenginliklerdeki hak ve menfaatlerimizin korunması yönünde Türkiye Cumhuriyeti ile işbirliği ve kararlı duruşumuzun devam edeceğini belirtmek isterim.”
Uluçay, Doğu Akdeniz’de tüm tarafların bir araya gelerek diyalog ve diplomasi yöntemiyle uzlaşı sağlanması yönünde adım atması, aynı zamanda Kıbrıs’ta her iki taraftın liderliklerinin de üzerlerine düşen sorumluluklarını yerine getirerek işbirliği için girişim yapmaları Doğu Akdeniz’in bir barış ve refah havzasına dönüşmesine yarar sağlayacağını vurguladı.
KTOEÖS'TEN KUTLAMA:
Gökçebel: "Kıbrıs'ta ve dünyada acilen barışa ihtiyaç vardır"
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Tahir Gökçebel, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, Kıbrıs’ta ve dünyada barışa ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Gökçebel mesajında, 1 Eylül 1939’da Hitler faşizminin Polonya’yı işgaliyle başlayan II. Dünya Savaşı’nın insanlığın yaşadığı en kanlı savaşlardan biri olduğunu, 65 milyona yakın insanın öldüğü bu savaşın bir daha yaşanmaması için 1 Eylül’ün, Dünya Barış Günü olarak anıldığını belirtti.
Bulunduğumuz coğrafyada sıcak savaşların hiç bitmediğini kaydeden Gökçebel, “Oluk gibi kanlar akıtılmakta, güçler insanlığın vicdanını yok edebilecek kıyımlar yaşatmaktadır.” dedi.
Doğu Akdeniz’de yapılan ittifaklarla gaz, petrol çıkar savaşlarının şiddetlendiğini, bölgedeki ülkelerin savaş hazırlıkları yapmaya, it dalaşına girmeye başladığını söyleyen Gökçebel, halkların bu oyuna gelmemesi, barışa sahip çıkılması, dayanışmayı arttırması gerektiğini belirtti.
Gökçebel, şunları kaydetti:
“Diyalog yoluyla konuların çözümünün mümkün olduğu bir dönemde halkların felakete sürüklenmesine izin vermemeliyiz.
Bölünmüş olan adamızın ve dünyamızın kalıcı barışa ihtiyacı vardır. Kıbrıs’ta bir an önce çözüm ve barışa ulaşılmalıdır. Bunun için her şey ortaya konulmalıdır. Pandemi dönemi insanlığa ciddi ikazlarda bulunmuştur. Yaşlı dünya bu kadar hor kullanılmamalı, kapitalist doyumsuzlukla dünya kaynakları ve dünya yok edilmemelidir. Emperyalist yayılmacılığın, çatışmaların, tüketimin geldiği son nokta insan hayatını ciddi olarak tehdit etmektedir.
İnsanlığın sorunlarını çözmesi için işbirliğine, dayanışmaya, adalete, barışa, empatiye ihtiyacı vardır.
Akdeniz’de gaz ve petrol paylaşımı kavgasının kızışması da Ortadoğu’da yıllarca yaşanan çekişme, savaşların ve ölümlerin nedenleri de aynı şekilde emperyalist paylaşım kavgasının sonucudur. Küçük adamızın bölünmüş kalmasına seyirci olmak, avantajlı olduğunu sanarak bundan rant elde etmeye çalışmak, yaşadığımız acılara yeni davetiyeler çıkarmak anlamı taşımaktadır.
Beceriksizce emperyalistlere uşaklık eden yöneticiler halkları felakete sürüklemektedir. Halkların barışın erdemini ve halklara kazandırdığını idrak etmiş bağımsız yöneticilere ihtiyacı vardır.”
Dünyanın bölgesel ve global barışa ulaşması için halkların ‘dur’ demesine ihtiyaç olduğunu kaydeden Gökçebel, “‘Yeter’ diyerek ayağa kalkmalı, düşümüz gerçeğe dönüşmeli, kan emicileri durdurmalı, dünyayı her canlının barış içinde yaşayacağı bir noktaya getirmeliyiz. Bu görev hepimizindir.” ifadelerini kullandı.