Cumhurbaşkanı Akıncı, BRT, Kıbrıs Genç TV ve Kıbrıs TV’nin ortak canlı yayınında soruları yanıtladı.
Akıncı, Kapalı Maraş için geçtiğimiz günlerde yapılan toplantının sorulması üzerine, Maraş konusunun bireysel değil, toplumsal ve uluslararası bir mesel olduğunu belirterek, her boyutu ile ele alınması gerektiğini belirtti.
10 Temmuz 2017’de Crans Montana’daki toplantıdan 10 gün sonra Cumhurbaşkanlığında bir yuvarlak masa toplantısı yapıldığını da kaydeden Akıncı, bu toplantıya Türkiye’den de yetkililerin katıldığını ve orada alınan bir karala Maraş konusunda tekrar bir toplantı yapılıp nasıl bir yol izleneceğinin belirlenmesi konusunda anlaşıldığını belirti.
“Maraş konusu ile ilgili o gün alınan karar hiç yerine getirilmedi ve yeni hükümet biz Maraş’ı açmak için envanter çalışması başlatıyoruz dedi. Bu çalışma daha devam ediyor anlaşılan bitmedi. Aniden bu defa Cumhurbaşkanı Akıncı haricinde hemen herkesin davetli olduğu bir toplantıyı düzenleniyor ve bir şeyler konuşuluyor. Biz basından takip ediyoruz. Tam seçim öncesi bu toplantının ne anlama geldiğini herkes anlamıştır. Son gece telefonlarla arandığını ve bu toplantıya davetlerin yapıldığını öğrendim. Bugün birisi bir açıklama yapmış Sayın Erdoğan yok diye sayın Akıncı çağrılmadı dendi. İnanan varsa bilemem.”
Mustafa Akıncı, Maraş konusunda ne yapılacaksa BM ile çatışmadan yapılması gerektiğini de söyledi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, hükümetin Maraş konusunda daha ileri bir hamle atmasının beklenip beklenmediği sorusuna karşılık ise, böyle bir adım beklemediğini kaydederek, yapılması gerekenin tüm paydaşların da içinde olacağı bir toplantının yapılmasıdır dedi.
“Kıbrıs’ın bölünmüşlüğü her yönüyle konsolide oluyor” diyen Akıncı, Rum tarafını motive edecek en önemli unsurun gerçekleri görmesi olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Akıncı The Guardian gazetesine verdiği demecin ilhak konusunun bu kadar altını çizmesine gerek olup olmadığının sorulması üzerine ise, gazetecinin sorduğu Kırım’da olan olayların Kıbrıs’ta bir benzeri olabilir mi sorusuna karşılık verdiği cevap içinde, böyle bir senaryonun ne KKTC’nin ne de Türkiye’nin yararına olmayacağını söylediğini anlattı.
KKTC’nin Türkiye’nin vilayeti olması konusunda önceki dönemlerde Türkiye yetkililerinin söylemleri bulunduğunu vurgulayan Akıncı, Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın da bu fikre karşı olmadığını herkesin bildiğini söyledi.
“Ben “TC’nin tek taraflı olarak KKTC’yi ilhak etmesi sizi korkutuyor mu” sorusuna cevap verdim. Bu korkunç olur dedim.”
Akıncı Türkiye ile asla bir düşmanlık ilişkisi olmadığını ve olamayacağını da söyledi.
“Bizim hedefimiz herkesin insanca yaşaya bileceği bütün hakların alındığı medeni bir Avrupa ülkesi olarak bu coğrafyayı Türkiye’ye dost bir coğrafya yapmaktır” diyen Akıncı, Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’ta bir Kıbrıslı Türk kimliğinin olduğunu unutmaması gerektiğini belirtti.
Akıncı, KKTC’nin ekonomik olarak kendi ayakları üzerinde durması gerektiğini de vurgulayarak, bunun için elbette Türkiye’nin yardımına ihtiyaç duyulduğunu ama bu yardımı gün geçtikçe de azaltılması gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı, Kıbrıs konusunda, federal bir çözümün zorlanmadığı takdirde, bölünmüşlüğün kalıcı olacağını söyledi.
Doğu Akdeniz’deki gelişmelere ilişkin ise Akıncı, Türkiye’nin de desteği ile Kıbrıs Türkü’nün haklarının aranacağını kaydetti.
Kıbrıs konusunda ucu açık süreçler olamaması ve sonuç odaklı olunması için Genel sekreterin söylemleri olduğunu hatırlatan Akıncı, Kıbrıs Türk tarafı olarak Genel Sekreter ile aynı görüşleri taşıdıklarını anlattı.
Akıncı, Rum tarafının KKTC’yi tanıyorum demeyeceğinin altını çizerek, Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası 5’li konferans öncesi tüm paydaşlarla bir toplantı yapılarak ortak bir görüş belirlenmesi gerektiğini belirtti. (BRT)