Akıncı yanlış yaptı...

Ünal Fındık

   

19 Mart Salı günü köyüm Pile iki toplumlu ortak bir etkinliğe daha ev sahipliği yaptı. Yıllar önce daha daha kapılar açılmadan neredeyse bütün iki toplumlu etkinlikler adamızın tek karma köyü olan Pile’de yapılırdı.

Kapılar açıldıktan sonra buna pek gerek kalmamıştı. Ama böylesi uluslararası katılımın en yüksek düzeyde olduğu önemli bir ortak etkinlik için Pile’nin seçilmesi de ayrıca büyük önem arz ediyordu.

Merkezi Monaco’da olan “Peace and Sport”, “Barış ve Spor” örgütünün katılımı ve iki toplumlu ortak projelere desteğiyle ünlü Stelios Vakfı tarafından desteklenen Mağusa Türk Gücü ve Nea Salamina arasında oynana dostluk maçı karma köy Pile’de yapıldı.

Her iki toplumdan katılım yüksekti. Pile’liler, Türkler ve Rumlar ev sahibi olarak ordaydı. İki takımın taraftarları ordaydı, oyuncuların aileleri ve yakınları ordaydı, maçtan önce iki toplumdan miniklerin maçı vardı, onlar sahada, aileleri trübinlerdeydi.

Etkinliği iki toplumdan kalabalık bir basın ordusu izlemekteydi. Peace and Sport örgütünün kurucu başkanı Joel Bouzou ve asbaşkanı efsanevi futbolcu Didier Drogba da ordaydı. Stelyos Vakfı başkanı işadamı Stelyos ekibiyle beraber sahadaydı. İki kulübün başkanları ve yöneticileri elbette sahadaydı.

Pile’nin iki muhtarı sevgili Veysal ve Simo en başından beri ordaydı. BM’yi en üst düzeyde bayan Spehar temsil ediyordu. Rum lider Anastasiades de önceden konuşulduğu gibi ordaydı.

Etkinliğe tek katılmayan Akıncı oldu. Akıncı’nın kendine göre katılmama gerekçeleri vardı. Ama bu gerkçeler böylesi bir etkinlikte bulunmama gerekçeleri olmamalıydı.

Anastasiades maç öncesi yaptığı kısa konuşmada “bugün politika yok” diyerek tam da yalnız olduğu yerde politik mesaj verdi.

Bence herşeye rağmen Akıncı da orda olmalı ve Kıbrıs Türk toplumu adına “biz de varız, evet politika yok, spor barış demektir, spor dostluk demektir, spor kardeşlik demektir, dayanışma demektir, öyleyse gelin bugünü bir başlagıç sayalım ve bitirelim artık bu spor ambargolarını” diyebilseydi.

Olmadı. Bayraklı, flamalı araba ile ya da sivil bir araba ile katılsa ne olurdu? Zaten Pile muhtarları gerekli girişimleri yapmış ve bu sorunu aşmıştı. Hiç bilemediniz iki lider Pile köy merkezinde buluşur maça birlikte sivil bir araçta giderdi.

Bir yanlış anlamayı önlemek adına Pile ile ilgili gerçek duruma da biraz değinmek istiyorum. Çünkü her kafadan bir ses çıkıyor.

Pile ilginç bir köydür. Köyün merkezinde kontrol ara bölge statüsü gereği BM’dedir. Köyün Dikelye İngiliz Üs bölgesi içinde kalan kısmı tamamen İngiliz SBA polisi tarafından kontrol ediliyor. Köyün kuzey tarafında İngiliz üs bölgesi dışındaki bölge askeri bölgedir ve GKK askerleri tarafından kontrol ediliyor. Köyün güney tarafında yine İngiliz üs bölgesi dışında kalan bölge de Rum polisi kontrolundadır.

Pile’de 3 tane futbol sahası var. Biri Pile Türkleri’nin kullandığı Pile sahası, bu saha köyün kuzeyinde ve İngiliz Üs bölgesi içindedir. Diğeri Rumların kullandığı Pile stadyumu, bu saha da köy merkezinden 1.5-2 Km güneydedir. Üçüncü saha benim gençliğimde top oynadığım Türkler ve Rumların ortaklaşa kullandığı sahadır. Bu saha artık kullanılmadığı için köyde birkaç yıl önce açılan üniversiteye verildi. Üniversite de buraya mini bir saha yaptı.

Bu 3 sahadan doğru dürüst maç oynanabilecek tek saha ise Rumların kullandığı ve güney kısmında bulunan saha idi. Üniversitenin kullandığı saha ile bu sahanın arası yürüyerek 21 dakika, araba ile 3 dakikadır.

Bu sahaların 3’ü de Pile topraklarındadır. Rum tarafı 1974’den bu yana Pile güneydedir demekte ve bu teze uygun hareket etmektedir. Türk tarafı ise hayır Pile bütünüyle ara bölgededir ve ne kadar güneye aitse, o kadar da kuzeye aittir demekte ama bu tezi ileri götürememektedir. Pile’de yaşayan köylülerim hala Beyarmudu’na her geçişlerinde sınır kapısından geçer gibi muamele görüyorlar.

Spor barıştır. Milli maç olmadığı sürece spor karşılaşmalarında milli bayrak yoktur. Sadece karşılaşmaya katılan takımların bayrak ve flamalarıyla, organizasyonu düzenleyen örgütün bayrağı olur.

Bırakınız hala bayrak ve flama yarıştırmayı. Artık gençlerimizi yarıştıralım. Karşılıklı spor etkinliklerini artıralım. Liderlere düşen görev ise çok basittir. Bu tür etkinliklere katılarak katkı koymak. Ortak bir yaşam bu benzeri etkinlikleri çoğaltarak kurulabilir.

Ben bu etkinliği düzenleyen örgütlere, katılan takımlarımıza, maçta yer alan sporculara, minik sporculara, ailelerine, organizasyonda emeği geçen herkese, köyümün muhtarlarına ve elbette misafirperverliğinden dolayı Pile halkına, basın mensuplarına ve bu güzel etkinliğe bizzat katılan ve katkı koyan herkese teşekkür ederim.

Son bir not. BRT canlı yayın aracının sahaya yaklaşmasına izin vermeyen ve bu güzel etkinliğin Kıbrıs’ın kuzeyinden canlı olarak izlenmesine engel olan çağdışı zihniyeti de kınıyorum. Tekrarlanmamasını, tekrarlanmaması için tüm ilgililerin şimdiden tedbir almalarını öneriyorum.