Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, halkın takdiriyle göreve gelmesi halinde Kamu Hizmetleri Komisyonu ile ilgili yetkilerini paylaşmaya hazır olduğunu söyledi.
Basın Bürosu’ndan verilen bilgiye göre, Akıncı bu sabah okul, devlet dairesi ve sivil toplum örgütlerine bir dizi ziyaret gerçekleştirdi.
Sırasıyla Yenicami Okul Öncesi Eğitim Merkezi’ne, Başbakan Yardımcılığı Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanlığı’na, Çevre Dairesi’ne, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi ile KKTC Gaziantepliler Kültür ve Dayanışma Derneği’ne giden Akıncı, ziyaretlerinde yurttaşlarla sohbet ederek vizyonunu aktardı.
“KAMU HİZMETİ KOMİSYONUNDAKİ YETKİLERİMİ TOPLUMLA PAYLAŞMAK İSTİYORUM”
Bağısız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı ziyaretlerde yaptığı konuşmalarda, Kamu Hizmeti Komisyonu’nun “çoğulcu ve demokratik bir yapıya kavuşturulması” üzerinde durdu.
“Kamu yönetiminin iyileştirilmesine, Kamu Hizmeti Komisyonu’ndan başlanmalı” diyen Akıncı, 15 yıl önce hükümet ortağıyken meclise sundukları bir tasarıyı anımsattı.
Akıncı, “Kamu Hizmeti Komisyonu’nun demokratik, çoğulcu bir yapıya kavuşturulmasıyla üçlü kararname kapsamının daraltılmasını öngören yasa tasarısının ilgili komitenin en üst sırasına geldiğini, hükümetin bozulmasıyla tasarının çöpe atıldığını” söyledi.
Kamu Hizmeti Komisyonu atamasının Cumhurbaşkanlarının iki dudağı arasında olması nedeniyle, bugüne kadar görev yapan her üç Cumhurbaşkanının buraya kendi yakınlarını atadığını iddia eden Akıncı, komisyondaki imza taklidi olayını da anımsattı.
“ÖNEMLİ OLAN BURAYA ATANACAK KİŞİLERİN YETERLİ NİTELİKLERE VE OBJEKTİF BAKIŞ AÇISINA SAHİP OLMASI”
“Demek ki o yapı sakat” diye konuşan Akıncı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben o konudaki yetkilerimi toplumla paylaşmayı öneriyorum. Bunu benden başka öneren yok. Komisyon üyelerinden birini Cumhurbaşkanı, birini Meclis atayabilir, bir üye hukuk camiası içerisinden, bir diğeri akademi dünyasından ve bir üye de kamuda örgütlü sendikalar tarafından atanabilir. Önemli olan buraya atanacak kişilerin yeterli niteliklere ve objektif bakış açısına sahip olmalarıdır. Bu değişikliği yapmak her ne kadar yasa istese de, doğru bir amaç için Cumhurbaşkanı yetkisini paylaşmaya hazırsa, Meclis’in bunu yapmaktan kaçınacağını sanmıyorum.”
“KAMUOYUNUN DESTEĞİNİ ALARAK BU SİSTEMİ DEĞİŞTİREBİLECEĞİMİZE İNANIYORUM”
“Müşavirlere yılda 18 milyon ödenirken, çalışana ‘para yok’ diye ‘göç yasası’ dayatılıyor” diyen Akıncı şunları da ekledi:
“Demokratik ve çoğulcu bir yapıya kavuşturulacak Kamu Hizmetleri Komisyonu teknik daire müdürleri atasın. Bu atamada da kıstas çemberde en iyi bayrak sallayanlar değil, o alandaki ehliyet olsun. Üçlü kararname kapsamında bir müsteşar bir de özel kalem müdürü kalsın. Bunca yıldır böyle olmadığı yıllar içinde müşavir ordusu yaratıldı; bunun bedeli 2015 yılı için 18 milyon liradır. Bir yandan bu kadar para ödeniyor, bir yandan da sendikaların ‘göç yasası’ olarak adlandırdıkları yasa yapılıyor. Kamuoyunun da desteğini alarak bu sistemi değiştirebileceğimize inanıyorum.”
“İKİ TEMEL ADALETSİZLİK VAR”
Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, kamuoyunda çalışma yaşamında göze batan “iki temel adaletsizlik” olduğuna işaret ederek, bunlardan birinin kamu ve özel sektör arasındaki, diğerinin ise kamu görevlilerinin kendi aralarında yaratılan dengesizlik olduğunu vurguladı.
“ÇALIŞANLAR HUZURSUZ, HUZURUN OLMADIĞI YERDE VERİM DE ELDE EDİLEMEZ”
Akıncı şöyle konuştu:
“Özel sektör çalışanları sendikasız; maaşlar ise kamuya göre düşük. Öte yandan aynı işi yapan iki kamu görevlisi arasında daha sonra atanan aleyhine uçurum yaratıldı. Sonuçta bu Türkiye yetkilileri ile Hükümetlerin yarattığı bir durum. Belli ki hükümet bu yasayı kaldıramıyor. Bu da ciddi bir adaletsizlik yarattı. Çalışanlar huzursuz, huzurun olmadığı yerde verim de elde edilemez. Bu anomalinin düzeltilmesi sonuçta elbette Meclis’teki çoğunluğa bağlıdır. Bu yönde uyarıda bulunmak elbette benim de görevimdir.”
(tak)