"İnsan"a ilişkin tüm kavramlar dejenere edilip,
Tüm insani değerler birtakım “uyduruk” ve sözde "kutsal"lara feda edilmişken;
Sayın Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, BRTK’da yaptığı konuşmada:
“...Kuşkusuz ki, biz adına ‘Barış Harekâtı’ desek de, bu bir savaştı.
Ve savaşın koşulları hiç kuşkusuz zor ve çetindi.
Kimimiz yaşamını, kimimiz yakınını kaybetti…” dedi.
Bir nevi hümanist bir hakem olarak,
Karşımıza çıkan savaşın, şiddetin, çatışmanın ve silahın,
Bir yaşam tarzı olarak benimsenemeyeceğine vurgu yaptı Sn Akıncı!
Bu çok önemlidir...
Çünkü sindirilmiş bir toplumun çoğunluğu, Sindiği köşelerden,
Ancak ardına gizlenebilecek bir sırt bulduğunda çıkabilir!
ACIYI GÖMEBİLME
Acı, uzun süre önce yitirmiş olduğumuz bir durumu, daha kötü ve daha hüzünlü bir hale getirir...
Savunma tepkisi mi acı?
Peki kime karşı ama?
Neye karşı?
Acı, insanın ona yüklediği anlama bağlıdır...
Acıya tutulduğunuzda, yaşama zevki diye bir şey bırakmaz;
Acıyı gömdüğünüzde ise, yaşama zevkini yeniden harekete geçirir...
Yaşama coşkusunu hatırlatır...
TOPLUM LİDERLERİNİN MİSYONU
Empati yapmak, acıları paylaşmak, acıları hissetmek ve ona göre hareket etmek;
Barış ve birlikte yaşama kültürünü, bir yaşam tarzı olarak benimseyip uygulayabilmek adına,
Birlikte yaşama kültürünü ortak paydada buluşturmak;
Uzlaşmayı bir yaşam biçimi haline getirmek;
Her iki toplum liderinin de yapması gereken,
Birinci derecede öncelikli konulardır...
NE KAYBEDERİZ?
"Çekilen acılar bir daha yaşanmasın" diyorsak;
Bilmemiz,
Fark etmemiz,
Gidip görmemiz,
Anlamaya çalışmamız,
Empati kurmamız,
Ve geçmişte yapılan yanlışlara karşı çıkmamız gerekir...
"Kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi, sen de başkasına yapma! "
Başkalarının acısıyla bayram yapmasak ne kaybederiz?
İnsanlığımızı mı?
Türklüğümüzü mü?
Ne?