AK/PAK olmak, saflığı temizliği, içtenliği anlatır, normalde…
Oysa bizim canımızı yakıyor Aklarla Paklar…
Bir yanda AK/SA; arkasında AK(Pak) Parti; yanında AKça….
Biri bacasından saldığı zehirle (Tekneciği de es geçmiyorum) yıllardır sağlığımızla oynarken; peşkeşçilerin sayesinde haksız kazanç sağlıyor sırtımızdan…
Bunlarla da yetinmeyip; KIB TEK’e de göz koydu…
Amaç belli: “Ne güzel olur paralar hep bize AKSA!”
Arkasındaki AK(Pak) partiden ve (hala daha “Amaaan Petroool” şarkıları söyleyen) geçmiş işbirlikçi/şükrancı UBP hükümetlerinden aldığı cesaretle, sorumsuzluğun zirvesine AKmanın sonucunda; kara boklarını da döktüler denizlerimize…
Kaza mı; sorumsuzluk ve tedbirsizlik mi?
Kaza mı; sonsuz kar hırsının kaçınılmaz sonu mu?
AK saçlarını kestane rengine boyayan eski başbakan, denizin karaya boyanmasına aldırmadan hala Petrol Dolum tesisi kuracaklarından söz ediyor… (Bu kadar Petrol aşığıydı madem saçlarını Petrol mavisi boyataydı…)
Ülkemizin en güzel, en bakir bölgesi Karpaz’ı yok etmek(ve oraları, kumarhaneli beton yığınlarına döndürmek) için uğraşanlar çok…
Daha Petrolün yayılması durmadan, bu kez alevlere teslim edildi…
Denizinin ardından, güzelim tepeleri de karardı Karpaz’ın…
Sanki birileri, çok kısa sürede sempati toplayan geçici hükümetin son günlerini zehir etmek için elbirliği yapıyor…
Kendilerinin de sorumlulukları olduğunu saklayıp; felaketler üstünden pirim yapma yarışına girmişler… Pişkin suratlarıyla, sırıta sırıta dolanıyorlar ortalıkta…
Bu utançtan, bu kirden arınmış sanıyorlar kendilerini…
Onlar, AK/PAK!.. Onlar (yıkımla eş anlamlı)DAVA peşinde…
ŞafAK nöbetlerinde şarkılı türkülü; havai fişeklerle savaş kurbanı insanların sırtından ŞOV yaparak; siyasi rant peşinde…
Onlar, AK/PAK!.. Paçalarından AKan pisliklere bakmadan,aramızda geziyorlar utanmazca…
Döktükleri pisliklerin peşinden koşan binlerce BOK Böceği oldukça, şişinerek gezmeye de devam edecekler…
Bizler de, bu pisliği temizlemek yerine; “Boykot mu; karma mı?” tartışmalarıyla; “Parti fark etmez; temiz aday seçelim” saçmalıklarıyla avutuyoruz kendimizi…
Sonra da AH/VAH !..
Geleceğimizin, kendi ellerimizde olduğuna inanmadığımız sürece, daha çoook karanlık tablolar (aşağıdaki fotoğraf benzeri) göreceğiz, emin olun…